ABD’nin yeni ‘terörle mücadele stratejisi’nde hedefler neler?

ABD Başkanı Donald Trump 2011 yılından bu yana ilk kez yenilenen 'Terörle Mücadele Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni onaylarken, DAİŞ, El Kaide ve İran Devrim Muhafızları’na özel bir yer ayrılıyor.

Son olarak Barack Obama döneminde yenilenen Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Terörle Mücadele Ulusal Güvenlik Stratejisi adlı raporda, yetkili kurumların hazırladığı son güvenlik stratejisi onaylandı.

İRAN’A KARŞI SERT SÖYLEM

Terörle Mücadele Ulusal Güvenlik Stratejisi’ne ilişkin Donald Trump adına yapılan yazılı açıklamada, DAİŞ çetelerine karşı Suriye ve Irak’ta büyük bir başarı sağlandığı vurgulandı. DAİŞ’in yanı sıra El Kaide ile İran Devrim Muhafızları’nın ABD için tehlike olduklarına dikkat çekilen açıklamada, özellikle İran’a karşı sert bir dil kullanıldığı görülüyor.

Trump’ın İran ile 2015 yılında yapılan ve Mayıs ayında geri çekildiğini ilan ettiği nükleer anlaşmasına ilişkin “ABD’nin İran ile yaptığı berbat bir anlaşmayı sonlandırdım” demesi dikkat çekti.

Donald Trump, geçtiğimiz yıl savunma harcamalarının yüzde 10 kadar arttırılarak 700 milyar doların üzerine çıkartılmasını da öne çıkardı.

TERÖRLE MÜCADELE STRATEJİSİ BELGESİNDE NELER DENİYOR?

Trump’ın onayladığı strateji belgesinde özellikle DAİŞ ve El Kaide gibi radikal İslamcı çetelerin ABD’nin güvenliği için tehlike olduğuna yer veriliyor. Ayrıca İran Devrim Muhafızları’nın ve desteklediği iddia edilen ‘terörist ideolojilerin’ de ‘farkında olunduğu’ vurgulanıyor.

Söz konusu strateji belgesinde DAİŞ çetelerinin Suriye ve Irak’ta büyük oranda yok edildiklerine yer verilirken, çetelerin halen bu ülkeler dışında saldırılar düzenleyebilecek kadar tehlikeli oldukları uyarısı yapılıyor. Çetelerin işgal ettiği alanlarda yaşayan 7,5 milyon kişinin özgürleştirildiği belirtilen belgede, ‘global partnerlerle birlikte’ DAİŞ’in neredeyse tümüyle yok edildiğinin altı çiziliyor.

İran destekli Lübnan Hizbullahı’nın hedef gösterildiği stratejide, tehlikeli örgütler olarak Boko Haram, Talibanlar, Tehrik-e Taliban Pakistan, Laşkere Tayyibe gibi örgütlere yer veriliyor.

Ayrıca Avrupa ülkelerinde son yıllarda ortaya çıkan aşırı sağcı veya Neo Nazi gruplara da işaret edilyor.

ÖNCELİKLİ ALTI HEDEF NELER?  

Yeni Terörle Mücadele Ulusal Güvenlik Stratejisi’nde öne çıkan adımlar da şöyle sıralanıyor:

-“Teröristlerin kaynağına inmek”,

-“Teröristlerin destek aldığı kaynaklardan uzaklaştırılması”,

-“Amerikan terörle mücadele araçlarının modernleştirilmesi ve entegre edilmesi”,

-“Amerikan altyapısının korunması ve büyümesinin sağlanması”,

-“Terörist radikalleşmenin önüne geçilmesi ve bu gruplara katılımın önlenmesi”,

-“Uluslararası partnerlerin terörle mücadele kabiliyetlerinin güçlendirilmesi”.

ASKERİ VE ASKERİ OLMAYAN İMKANLAR KULLANILACAK

Amerikan vatandaşlarının güvenliğinin arttırılması ve sınır güvenliğinin sağlanması için geçmişteki uygulamalardan ders alınarak hazırlandığı savunulan yeni stratejide, önceliğin ‘Amerikan vatandaşlarında’ olduğu vurgulanıyor. ABD’ye ‘zarar vermeye niyetli veya verebilecek’ grupların esas alındığı stratejide, askeri ve ‘askeri olmayan’ tüm imkanların bu amaçla devreye konacağı belirtiliyor.

Belgede hukuki, diplomatik ve mali önlemlerin önemli bir rol oynayacağı kaydedilirken, ülke sınırlarının korunmasının temel olduğuna dikkat çekiliyor.

‘ÖNCE AMERİKA YALNIZ AMERİKA DEĞİL’

Önce Amerika söyleminin ‘yalnız Amerika’ anlamına gelmediği vurgulanan stratejide, “Yeni strateji, ülke içinde ve dışında ortaklıklarımızı genişletmemizi ve anti-terörist aktivitelere yardımları cesaretlendirmemizi gerektiriyor” deniliyor. Ayrıca bunun ‘NATO’daki müttefik ve ortaklarla’ çalışmayı içerdiğinin altı çiziliyor.