ABD’den sonra Fransa da ‘Esad’ın gidişini öncelik’ olarak görmüyor

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ardından Fransa da, Suriye’de ‘esas meselenin Esad’ın öncelikleri olmadığını’ duyurdu.

Perşembe günü Türkiye’ye ziyarette bulunan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Suriye rejimi lideri Beşar Esad’ın geleceğinin ‘uzun vadede Suriye halkı tarafından’ belirleneceğini söylemişti.

Aynı gün ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki büyükelçisi Nikki Haley de, ‘önceliklerinin değişmesi gerektiğini’ söylemiş ve ‘oturup Esad’ın gitmesine konsantre olunamayacağını’ duyurmuştu.

ABD’nin ardından benzer yönde bir açıklama da Fransa’dan geldi. Dün bir açıklama yapan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, Esad’ın gidişinin artık ülkesi için bir ‘öncelik olmadığını’ söyledi.

Adını vermeden ‘bazı kesimlerin her ne pahasına olursa olsun’ Esad’ın kalıp kalmayacağı konusunu tartışmanın göbeğine oturtmak istediğini vurgulayan Ayrault, “Esas mesele bu değildir” diye konuştu.

Suriye’de önceliğin uluslararası topluluğun ‘kendi angajmanlarına riayet etmesi’ olduğunu söyleyen Ayrault, Suriye’de kalıcı barış için askeri seçeneklerin yanı sıra siyasi seçeneklerin de devrede olması gerektiğini kaydetti.

Fransa Dışişleri Bakanı, barış sağlanabilmesi için müzakerelere ağırlık verilmesi gerektiğini de söyledi.

Fransa, Suriye’deki iç savaşın başlangıcından hemen sonra Beşar Esad’ın ‘geçiş sürecini başlatması’ veya görevi bırakmasını talep ediyordu. Bu konuda Fransa ile eski ABD Başkanı Barack Obama aynı çizgideydi.

Krizin başlangıcında dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından tutulan bu yol, daha sonra François Hollande tarafından da benimsenmişti. 2012 yılında Hollande’ın Dışişleri Bakanı olan Laurent Fabius, “Esad, dünya üzerinde olmayı hak etmiyor” demişti.

Fransa’nın bu tutumu DAİŞ çetelerinin Kasım 2015’te Paris ve Saint-Denis’de yaptıkları katliamların ardından değişme eğilimi göstermeye başlamıştı.