Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin kırılması amacıyla Strasbourg’da 91’inci günündeki açlık grevi eylemine destek için bugün kent merkezinde geniş katılımlı bir yürüyüş ve miting düzenlendi.
Açlık grevine ek olarak Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi’nin organize ettiği ‘Özgürlük Nöbeti’nin de düzenlendiği Strasbourg’da ayrıca süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi de devam ediyor. Üç haftadır devam eden dönüşümlü açlık grevini hafta içinde İsviçre’den 10 kişilik bir grup yürütmüştü.
KÜRTLER VE DOSTLARI ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ HAYKIRDI
Pazar günü ise Strasbourg’un yanı sıra Mulhouse, Metz, Saint Avold, Colmar ve Selestat gibi şehirlerde yaşayan Kürtler ve dostlarının katılımıyla bir protesto yürüyüşü düzenlendi. Strasbourg Merkez Tren Garı önünde yağmur altında başlayan yürüyüş, Place de Kléber' de son buldu.
Partizan, DİDİF ve ATİK’in de katılım gösterdiği yürüyüşte sık sık Fransızca ‘Öcalan’a Özgürlük’, ‘Faşist Erdoğan’, ‘Diktatör Erdoğan’ ve ‘Hepimiz Leyla'yız’ sloganları atıldı.
Yol boyunca anons aracından metinler okunarak, Kürt Halk Önderi üzerindeki tecride vurgu yapıldı ve tecridin kırılması amacıyla başlayan açlık grevlerine dikkat çekildi.
Yürüyüş sonrasında gelinen Place Kléber’deki mitingde okunan açıklamada, tecride karşı Leyla Güven öncülüğünde 130 gün önce başlayan açlık grevlerine cezaevlerindeki binlerce tutsağın yanı sıra Amed’de milletvekillerinin de katıldığı vurgulandı. Leyla Güven’in artık ölümle karşı karşıya olduğu hatırlatılan açıklamada, benzer şekilde Strasbourg’da 17 Aralık’ta başlatılan açlık grevinin 91’inci gününde olduğuna dikkat çekildi.
Tecritle birlikte AKP-MHP rejiminin Kürtlerin yanı sıra muhalif kesimlerden, gazetecilere ve akademisyenlere kadar tüm kesimlere yönelik baskı politikalarını arttırdığı dile getirilen açıklamada, aynı dönemde Kürt şehirlerinde yapılan katliamlara işaret edildi.
Avrupa Konseyi (AK) ve İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) sessizliğine değinilen açıklamada, CPT’nin yanı sıra Avrupa devletlerinin sessizliklerini bozarak, devreye girmeleri istendi.
Yoğun yağmur altında gerçekleşen yürüyüş ve miting sırasında Türk faşistlerinin provokasyon girişimi de yaşandı.
MARSİLYA
Fransa’nın Marsilya kentinde de tecridi protesto etmek amacıyla bir eylem düzenlendi. Canabiere Meydanı’nda bir araya gelen kitle, Öcalan ile Güven posterleri taşıdı.
Bildirilerin de dağıtıldığı eylem Vieux Port’ta bir miting ile sonuçlandı. Ey Reqip marşı eşliğinde saygı duruşu ile başlayan mitingde bir konuşma yapan Kürt siyasetçi Mehmet Kara, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a sahip çıkmak, tüm insanlığın ortak sorunu olmalıdır. Tüm Avrupa halklarından bu konuda halkımıza destek olmalarını bekliyoruz” dedi.
DKTM adına konuşan Sebahattin Xınıs da Leyla Güven’in direnişini selamladı. Bu halkın direnerek, bugüne geldiğini belirten Xınıs şunları belirtti: “Ne kazanım varsa direnişle elde edildi. Kimse bunu kıramayacak. Herkesin Leyların etrafında örgütlenmesi gerekir.”
LONDRA
İngiltere’nin başkenti Londra’da devam eden açlık grevleri ile dayanışma amaçlı bir yürüyüş düzenlendi.
Londra’nın Wood Green bölgesinde toplanan Kürdistanlılar ve dostları üzerlerinde açlık grevinde olan direnişçilerin resimlerinin basılı olduğu tişörtler giydi. Yürüyüşe geçen kitle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bayrakları ve Leyla Güven’in büyük boy resmi taşındı.
Yürüyüş 14 Mart’tan bu yana Ali Poyraz, Nahide Zengin ve Mehmet Sait Yılmaz’ın açlık grevlerini devam ettirdikleri Kürt Toplum Merkezinde sona erdi.
VİYANA
Avusturya’nın başkenti Viyana’da da Karlspaltz Opera Meydanı’nda saat 15 ile 18 arası demokratik kurumların çağrısı ile “Zindanlara ses olalım, yaşamı savunalım” şiarı ile bir çadır eylemi düzenlendi. Çadır eyleminde Halepçe katliamında yaşamını yitirenler de anıldı.
Saygı duruşu ile başlayan eylemde bildiri dağıtıldı ve okundu.
Eylemde yapılan konuşmalarda, açılan pankart ve posterlerde Türkiye ve Kürdistan zindanlarında Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi direnişlerinin ölüm sınırına dayanmış olduğuna dikkat çekilerek, "Türkiye ceza evlerinde, içeride ve dışarda devam eden açlık grevleri kritik bir aşamadadır. Ancak hem faşist AKP-MHP iktidarı, hem de suç ortakları olan Avrupa devletleri derin bir sessizlik içindeler. Eğer direnen değerli devrimci, demokrat ve yurtsever insanlarımızın yaşamlarını yitirmesini istemiyorsak, düzenlenen etkinliklere daha güçlü katılım sağlayarak yoldaşlarımızı sahiplenmeliyiz" denildi.