Saat 13.00 sularında Norra Bantorget Meydanı'nda bir araya gelen yüzlerce kişi, ellerinde “Efrîn yalnız değildir”, “Efrîn'de soykırımını durdurun”, “Efrîn'i koru”, “Türkiye=İslam Devleti”  yazılı pankartlar, Türk devleti ve DAİŞ artığı çetelerin Efrîn'de sivillere yönelik yaptığı katliamları gösteren resimler taşıyarak yürüyüşe geçti.

Türk devleti ve AKP Hükümetine karşı öfkenin hakim olduğu yürüyüşte, kortejin en önünde giden araca yerleştirilen hoparlörlerden Efrîn'e yapılan saldırıları teşhir eden, Türk devletini kınayan konuşmalar yapıldı.

“Terörist Erdoğan”, “Türk devleti Efrîn'den defol”, “Efrîn kanıyor, dış dünya suskun”, “Biji Serok Apo”, “Efrîn'e saldırıları durdurun”, “Biji berxwadane  Efrîne”, ”Türk ordusu Rojava'dan defol”,  “Katil, faşist Erdoğan”, “Çocukları katletmeyin” ve “Biji berxwadane  YPG/YPJ” sloganların atıldığı eylemde kortejin en önünde büyük bir PKK bayrağı taşındı.

Raoul Wallaneberg Meydanı'nda Efrîn ve devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı ve “Şehit namırın” sloganı atıldı.

Efrîn Direnişiyle dayanışma Platformu adına bir konuşma yapan Ayşe Göktepe, Türk devletinin tıpkı Saddam rejimi gibi Efrîn'de Kürtlere karşı kimyasal silahlar kullanarak sivillere yönelik katliamlar yaptığını söyledi.

Türk devletin ayrım gözetmeksizin Efrîn'i bombaladığına ve hastanedeki 10 sivili katlettiğine dikkat çeken Göktepe, katliamlara karşı somut önlemler almayan Birleşmiş Milletler ve Batılı ülkeleri eleştirdi.

Güney Kürdistan'da 9 yıl peşmerge saflarında savaşan Kaveh Doostkami, Efrîn halkların bir arada harmoni içinde yaşadığı, din, dil ve cinsiyet farkı gözetmeden herkesin eşit olduğu bir sistem kurduğu için Türk devletinin saldırılarına uğradığını söyledi.

Türk devletinin DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratan YPG ve YPJ'yi terörist olarak nitelendirmesine tepki gösteren Doostkami, Kürtlerin bombalamasına izin veren ve sesiz kalan ABD, Rusya ve Avrupa Birliği'ni Türk faşizmine destek vermekle suçladı.

“Biji berxwedana Efrînê” sloganının atılmasıyla eylem son buldu.