Erdoğan’ın fedaisi Külünk, artık Avrupa’da ‘istenmeyen kişi’

Erdoğan rejiminin Avrupa’daki şefi olarak bilinen AKP'li vekil Metin Külünk, Alman polisinin “Almanyalı Osmanlılar” çetesine yönelik yürüttüğü soruşturmanın ‘1 numarası’.

Bir yıldan fazladır Avrupa’ya gelmeyen Külünk’ün tutuklanma ihtimali Berlin-Ankara arasında pazarlık konusu.

Her ne kadar resmi görevi AKP İstanbul milletvekili ve AKP’nin dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı olsa da Metin Külünk, uzun yıllar Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa’daki ‘uzun kolu’ olarak biliniyordu. Erdoğan’ın gençlik arkadaşı olan Külünk, son yıllarda AKP iktidarının Avrupa’da kurduğu ağın şefliğini yapıyordu.

Başta Almanya, Hollanda, Belçika ve İsviçre olmak üzere Avrupa ülkelerine sıkça ziyarete giden Külünk, camii, dernek ve AKP’nin sivil toplum örgütü görünümlü gayri resmi kuruluşlarında toplantılar yapıyordu. Direkt olarak Erdoğan’dan aldığı talimatlarla Külünk, Avrupa’daki örgütlemeyi yönetiyordu.

Geçtiğimiz Aralık ayında Almanya’da birçok suçlara bulaşan "Osmanen Germania" (Almanyalı Osmanlılar) çetesinin de Metin Külünk’e bağlı çalıştığı ortaya çıkmıştı. Alman polisinin çeteye yönelik açtığı soruşturmada ‘tepe isim’ Külünk’tü. Alman medyasına da sızan birçok belgede bu çetenin finansörünün Külünk olduğu belirtildi.

KÜLÜNK ÇETENİN ‘1 NUMARASI’

Külünk’ün verdiği paralarla çetenin başta Kürtler olmak üzere Almanya’da yaşayan Erdoğan rejimi muhaliflerine saldırılar yapmak için silah aldığı ifade edilmişti. Almanya’nın Baden-Würtemberg merkezli güvenlik birimlerinin "Osmanen Germania"ya yönelik hazırladığı soruşturmaya Külünk’ten dolayı Alman Uluslararası Terörle Mücadele Birimi’nin de dahil olduğu öğrenildi.

ANF’nin güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere göre Külünk çetenin ‘1 numarası’ olarak tanımlanıyor. Soruşturma çerçevesinde çetenin liderlerinden Mehmet Bağcı ve Selçuk Şahin geçtiğimiz Haziran ayından itibaren tutuklu ve önümüzdeki Mart ayında hakim karşısına çıkmayı bekliyorlar. Her iki isim de Külünk’ten talimat alıyorlardı.

1 YILDIR AVRUPA’YA GELMİYOR!

Çeteye yönelik Alman polisinin ilk operasyonu Kasım 2016’da gerçekleşmişti. Metin Külünk’ün ise bu tarihten itibaren Avrupa’ya gelmekten korktuğu öğrenildi. ANF’nin araştırmalarına göre Külünk, son olarak 2016’nın Ekim ayında AKP’nin Avrupa’da düzenlediği etkilere katıldı.

23 Ekim 2016 günü Köln’de gerçekleşen “Rizeliler Günü” etkinliği Külünk’ün konuştuğu son etkinlik olarak kayıtlara geçti. O günlerde Külünk, Köln dışında birçok kenti dolaşarak AKP adına etkinliklere katıldı. AKP’nin Avrupa örgütlenmesi olan Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) İsviçre şubesi tarafından Winterthour kentindeki etkinlikte ise Külünk, Avrupa’da yaşayan Türkiyeli muhalifleri hedef aldıklarını bizzat itiraf ediyordu. Külünk şöyle diyordu:

“Bu örgütlerin elemanları nereye kaçarlarsa kaçsınlar, bu devlet onları kovalayacak. Oturacaklar burada Türkiye’nin aleyhinde yazacaklar, onların takip edilmediğini mi zannediyorsunuz, merak etmeyin hepsi izleniyor. Bir devletin vazifesidir devletine ihanet edenin peşini bırakmaz. Bu o devletin büyüklüğünün ifadesidir. Buralarda toplanacaksınız, oteller alacaksınız bunları devlet takip etmeyecek ha, hadi oradan be.”

KÜLÜNK’TEN SONRA UEDT BİRBİRİNE GİRDİ!

Erbakan liderliğindeki Milli Görüş Hareketi’nden bu yana Erdoğan’a yakın isimlerden biri olan Metin Külünk’ün Avrupa’ya gelememesi yüzünden AKP’nin kuruluşlarında ise kaos başladı. Bu kuruluşların başında AKP’nin Avrupa’daki lobi kurumu olarak bilinen UETD geliyor.

UEDT’nin bazı şubelerinin özellikle geçtiğimiz ay Alman basınında Külünk’e ilişkin çıkan haberlerin ardından UEDT yönetimi ve başkanına karşı çatlak sesler çıkarma başlaması dikkat çekti. UETD içinde “Külünk’e yeteri kadar sahip çıkılmıyor” eleştirileriyle başlayan tartışmalar üzerine UEDT merkezinin ise Gummbersbach kentindeki şubeyi fes ettiği öğrenildi. UETD Gummersbach Yönetim Kurulu adına şube başkanı Ahmet Durgut sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı:

“UETD Köln Bölge Başkanı tarafından resmi bir mail gönderilerek, derneğimizin bizler tarafından fes edilmesi ve aynı gün içerisinde yönetim olarak toplu istifamız adeta ‘emredilmiştir’. Demokratik bir şekilde kendi üyeleri tarafından seçilmiş bir şubeyi Alman dernek ve ceza kanunu yasalarına aykırı olan bu tür emirler ile baskı altına alıp sindirmek, maalesef son aylarda ciddi konularda büyük özveri ile eline sorumluluk alan birçok samimi, hizmetkar şube ve bölge başkanlarının maruz kaldığı ‘tanıdık’ bir durumdur. Bu şubelerin ve bölgelerin kimler olduğunu, istenildiği takdirde belgeleriyle birlikte sunabiliriz.

Bir takım şahsi çıkar, menfaat ve kötü niyet odakları bazı değerli teşkilat üyelerini kendi çalışma arkadaşları tarafından baltalatmakta, sistematik bir mobbing ile de bu değerli kişilerin teşkilat ile bağı bu tür baskılarla koparılmaya çalışılmaktadır. Birçok bölgede şubelerin Genel Merkez tarafından taban ile alakası olmayan ‘atanılmış bölge başkanlarıyla’ büyük sorunları olmakta, şubelerin hem dile getirdiği hem de kağıda döktüğü sorunlar sümenaltı edilmekte ve çalışmalarıyla ön plana çıkan insanlar & şubelerde sistematik şekilde bastırılmaktadır. Teşkilatın adeta içi oyulup ‘çalışamaması’ için devlet dairelerinde bile bulunmayan bürokratik kurallar dikte edilmekte ve şubeler adeta ‘söz sahibi olmayan kölelere’ dönüştürülmektedir.”

ÇETE SORUŞTURMASINDA KÜLÜNK GEÇECEK Mİ?

Bu arada öldürme, yaralama, gasp ve tehdit suçlarından hakim karşısına çıkacak "Osmanen Germania" çetesinin liderlerinden Mehmet Bağcı, Selçuk Şahin, Levent Uzundal hakkında hazırlanan iddianamede Metin Külünk’ün isminin yer alıp almayacağı bilinmiyor. Her ne kadar Alman polisinin Külünk ile bu isimlerle bağlantısını kanıtladığına dair birçok bilgiye sahip ise de Külünk’e yönelik soruşturmanın Merkel hükümeti ve Erdoğan iktidarı arasında yapılan görüşmelerde pazarlık konularından biri olduğu belirtiliyor.

Alman polisinin elindeki bilgilerden bazıları şunları:

- 1 Haziran 2016 günü başkent Berlin’de Külünk’ün bir araya geldiği "Osmanen Germania"nın lideri Mehmet Bağcı’ya iki zarf verirken, Hamburg emniyet teşkilatından bir ekip bu anı gözlemledi. Her iki zarfta para dolduğu tahmin ediliyor. Çünkü soruşturma ekinin hazırladığı dosyada Bağcı’nın ertesi gün, yani 2 Haziran 2016 günü Almanya’da yaşayan bir Sırplıyı arayarak “Bize 7,65 mm kalibrelik 10 tabanca temin et” talebinde bulunduğu belirtiliyor.

- Bir başka telefon görüşmesinde ise 2 Haziran 2016'da Federal Meclis'te Ermeni soykırımına ilişkin hazırlanan taslağın oylaması öncesinde Erdoğan, Külünk'ü telefonla arayarak Almanya'da yapılacak gösteriler için talimatlar veriyor. 1 Haziran 2016 günü saat 22.21'de yapılan görüşmede Erdoğan tasarıya karşı Külünk'ten harekete geçilmesini istedi.

- Federal Meclis'te tasarının tartışıldığı sırada Berlin'de yapılan gösterilerin başını ise "Osmanen Germania" çekmişti. Ayrıca Külünk AKP'nin Almanya'daki kuruluşu UETD'nin Mannheim teşkilatının eski başkanı Yılmaz İlkay Arin aracılığıyla çeteye Erdoğan'a ilişkin şiir yayınlayan ZDF televizyonun sunucusu Jan Böhmermann'ın cezalandırılmasını istedi.

- 27 Haziran günü Baden Würtemberg, Hessen ve NRW eyaletlerinde çete üyelerine ait 20 eve baskın düzenleyen polis, buralarda çok sayıda silah buldu. Merkezi Dietzenbach kentinde bulunan çetenin ofis, iş yerleri ve evlerinde çok sayıda belge ve bilgisayara el koyan polis, aralarında Mehmet Bağcı ve Selçuk Şahin'in de çetenin bazı üyelerine gözaltına aldı.

ALMANYA’YA ATEŞ PÜSKÜRÜYOR!

Metin Külünk ise son günlerde yaptığı açıklamalarda sürekli Almanya’yı hedef alması dikkat çekti. Erdoğan iktidarı ile gerginliğin yaşandığı dönemde Almanya’da yaşayan Türklere ‘bankalardaki paranızı çekin’ çağrısı yapan Külünk geçtiğimiz günlerdeki bir söyleşisinde “Almanya’da kimsenin iletişim özgürlüğü, can güvenliği yok, herkesin telefonu dinleniyor” iddiasında bulundu, Almanya’daki Türkiye kökenli siyasetçileri bir kez daha tehdit etti.

https://www.youtube.com/watch?v=2xdGV5iZg1o