Efrîn'i Sahiplenme Platformu, yazılı açıklama yaparak, "Eli kanlı Türk devleti ekonomik ve siyasi kaynakları kullanarak Kürtlere karşı kanlı bir savaş yürütüyor. AKP-MHP faşizmine ekonomik ve siyasi kaynak akmaması için etkin bir ekonomik ve siyasi boykot başlatıyoruz" dedi.

'EKONOMİLERİ KÜRTLERİN KANINI DÖKÜYOR!'

Açıklamada şunlar belirtildi:

"Efrîn somutunda Kürt halkına ve kazanımlarına karşı topyekûn bir soykırım savaşı başlatan TC her türlü ekonomik ve siyasi kaynağı devreye sokarak katliam ve jenosit gerçekleştirmektedir. AKP-MHP ve ulusal ittifak temelinde kurulan Ergenekon-faşist-soykırımcı ortaklık, Kürt halkına karşı yürüttüğü savaşı finanse etmek için tüm ekonomik ve siyasi imkânları pervasızca kullanmaktadır.

Türkiye’de üretilen malların büyük bölümü Avrupa ülkelerinde pazarlanmakta ve tüketilmektedir. Bunların arasında gıda ve tekstil sektörü başı çekmektedir. Bu malların pazarlanmasında elde edilen gelirler Kürtlerin kanını dökmek için kullanılmaktadır. Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü soykırım savaşını sürdürebilmesinin en büyük dayanağı ekonomik gücüdür. Bu nedenle bu ekonomik kaynağı çok yönlü bir kampanya ile boykot etmek ve bloke etmek bir ulusal görevdir.

'ULUSLARARASI ARENADA ZORLAMALIYIZ'

Türk mallarının yaşadığımız her yerde, milyonlarca Kürt, Türk, devrimci, demokrat, aydın, muhalif ve Avrupalı tarafından boykot edilmesi sağlanmalıdır. Türk devleti ve şirketlerini ortaklık yaptığı ülkelerdeki şirketleri de kapsayacak biçimde geniş bir kampanya yürüterek uluslararası arenada zorlamamız gerekmektedir."

'TURİZM AVRUPA ÇAPINDA BOYKOT EDİLMELİ'

Boykotun ikinci önemli ayağının, Türkiye’ye dönük turizmi imkansızlaştırmak olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Avrupalı toplumları bu boykota ortak ederek büyütmek çok etkili olacaktır. Diktatör Erdoğan’ın DAİŞ, Nusra ve El Kaide gibi cihatçı gruplarla iş birliği yaptığını belgelerle teşhir ederek, Avrupa, Ortadoğu ve Kürdistan’daki katliamların sorumlusu olduğunu etkin şekilde anlatmamız gerekmektedir" denildi.

"Özellikle turizm alanında etkin kampanyalarla bir çalışma başlatarak Avrupa halklarının Türkiye’ye dönük turizm eğilimlerinden vazgeçirme mücadelesi vermemiz gerekiyor" vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Avrupalıların cebinden çıkan her kuruşun TC devleti tarafından, Kürt halkına karşı silah ve cephane olarak kullanıldığını gayet iyi biliyoruz" diye kaydedildi.

Efrîn'i Sahiplenme Platformu, şu çağrıları da yaptı:

"Ulusal Tutum Toplantısında da karar olarak çıkan boykotu TC mallarını ve turizmini boykot kampanyası ve eylemleri biçiminde büyüterek, bu kanlı savaş ekonomisine ölümcül darbeler vurmalıyız.

Bu eylemlerin, Avrupa genelinde örgütlü ve koordineli olarak yapılması, materyal ve araç-gereçleriyle etkisini büyüterek TC’yi uluslararası arenada teşhir etmek gerekiyor. Bu doğrultuda Avrupa ve dünyanın yerlerinde Kürtler ve dostlarını, TC’nin mallarını ve turizmini boykot etmeye çağırıyoruz.

Şu çağrıyı bir kez daha tekrarlıyoruz:

“Türk ordusunda asker olan Kürt, Türk turizmi yaşatan Kürt, Türk fabrikasında emeğini satan Kürt, Türk inşatlarında çalışan Kürt, Türk mallarını pazarlayan ve satın alan Kürt, bil ki , sen de bu savaşa malzeme oluyorsun. Senin desteğinle Kürtler katlediliyor.

Bütün Kürtler bilin ki açlık sizi öldürmez, ama halkınızın, soydaşlarınızın katledilmesi ile birlikte hepiniz, tüm Kürtler katledilmiş olursunuz. Bu nedenle aç kalın, çıplak gezin, kuru bir ekmek parçası ile bir bardak suyla yetinin, gezip dolaşmayın, denizi-güneşi görmeyin ama onurunuzdan, şerefinizden, kimliğinizden ve Kürtlüğünüzden asla vazgeçmeyin. Eğer kimliğinizden vazgeçmeme konusunda kararlı olacaksanız o zaman Türk damgalı olan malları, Türklere ait gıda ve tekstili protesto edin-ettirin ve Türk turizmi kesin bir biçimde boykot edin, bunun için özel bir konsept ve planlamayla Avrupalıları Türkiye gitmemeleri konusunda ikna edin!"