Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E Eş Başkanlık Divanı, Türk devletinin Efrîn’i işgal ve katliam saldırıları ile birlikte o toprakların esas sahiplerini göç etmek zorunda kalan halkın evlerine, mallarına, tarihsel ve inanç değerlerine barbarca saldırarak, gerçek niyetlerini bir bir ortaya koyduğunu belirtti.

KCDK-E Eş Başkanlık Divanı açıklamasında şunlara yer verdi: “Halkın güvenli bir bölgeye çekilerek büyük bir katliamın önüne geçen direniş, ikinci aşamasına geçmiş olmaktadır. Bundan sonra tüm Kürdistanı topyekün hedef alan soykırımcı Türk işgaline karşı tüm insanlarımızın her yerde dostlarla birlikte daha çok sarılarak mücadeleyi ve direnişi yükseltme sürecidir.

Efrîn halkı her şeyiyle bu direnişi sürdürmektedir. Direniş soykırıma karşı güçlü bir duruş gerektirmektedir. TC’nin uluslararası egemen güçlerinde desteğini alarak gerçekleştirdiği bu soykırıma karşı da uluslararası alanda 24 marta gibi tüm dünya ilerici insanlığı Hindistan’dan, Arjantin’e, Afrika’dan, Japonya’ya, Avrupa’dan Avustralya’ya kadar kısaca tüm dünyada Efrîn direnişi yükselmektedir.

Başta Efrîn halkının ve savunma güçleri YPG, YPG ve QSD direnişi giderek dünya insanlığın sahiplendiği çağın direnişi siyasi çıkar ilişkilerini esas alan uluslararası kurumları ve güçleri de etkilemekte ve zorlamaktadır. Sömürgeci Türk devletin Efrîn ve tüm Kürdistan’da gerçekleştirmek istediği katliam ve işgale karşı basta dört parçadaki Kürdistanlılar, Ortadoğu devrimci demokratları ve dünya ilerici vicdan sahibi insanlar bu direnişi deha da güçlendirerek ve yaygınlaştırarak Efrîn’i sahiplenebiliriz.

Efrîn’i sahiplenme platformun 31 Mart’ta tüm dünyada ülke, eyalet, şehirlerde yapılacak yürüyüşlere tüm Avrupa’da, Afrika’da, Japonya, Kanada ve Avustralya’daki tüm Efrîn platformu bileşenleri ve vicdan sahibi kurum, aydın, bireyleri yapılacak yürüyüşlere katılmaya çağırıyoruz. Sadece katılımı değil herkesin tüm imkanları ve yeteneklerini, ilişkilerini kullanarak yürüyüşlerin güçlü geçmesi için gece gündüz çalışmaya Efrîn’in sesi olmaya çağırıyoruz.”