AP Adayı İncir: Erdoğan bir diktatör; muhalefet birlik olmalı

Avrupa Parlamentosu seçimleri için İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nden aday olan Evin İncir, "Erdoğan diktatöre dönüşüyor" diyerek, muhalefetin mutlaka iş birliği yapması gerektiğini söyledi.

Amed doğumlu Evin İncir, 26 Mayıs günü yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nden (SAP) milletvekili adayı.

SAP, 2014 yılında 20 AB parlamenterinin seçildiği seçimlerde 5 üyesini parlamentoya göndermeyi başardı. İngiltere AB'den ayrıldığı için İsveç'in 21 milletvekiliği ile temsil edileceği göz önüne alındığında 5. sırada seçimlere girecek olan İncir'in seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.

34 yaşındaki İncir, uzun yıllardan beri Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nde siyaset yapıyor. Bir süre Uluslararası Sosyalist Gençlik Birliği'nin (IUSY) başkanlığını yapan İncir, son 2 yıldan beri de Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Uluslararası İlişkiler Sekreter Yardımcılığı görevini yürütüyor.

Irkçı, yabancı düşmanı güçlere karşı demokrasi ve insan haklarını savunmak ve Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunmak için Avrupa Parlamentosu'na aday olduğunu söyleyen İncir'le Avrupa, Türkiye ve Kürdistan'daki gelişmeleri konuştuk...

'MUHALEFETİN İŞ BİRLİĞİ SEVİNDİRİCİ'

Bir dönem Olof Palme Merkezi Türkiye masasında görev yapan ve Türkiye ile Kürdistan'daki parti, sivil toplum örgütleriyle yakın ilişkide bulunan İncir, Türkiye ve Kürdistan'da halk üzerindeki baskıların seçimler döneminde de sürdüğünü gözlemlediğini, ancak olumlu gelişmelerin de olduğunu belirtti. İncir, şöyle dedi:

“HDP ve CHP'nin yerel seçimlerde bazı illlerde  iş birliği yapmalarını sevindirici buluyorum. Resmi olarak bir ittifak olmamasına rağmen iş birliği yapmaları olumlu. 2 yıl önce bu iş birliğinin gerçekleşmesi için CHP, HDP ve sendika yöneticilerinin katıldığı seminerler düzenlemiştik. Biz her zaman iş birliği yapmalarını teşvik ettik.”

Her iki partinin tabanlarında iş birliği yapılması isteğinin olduğunu gözlemlediklerini söyleyen İncir,  “Hâlâ halk desteği bulunan AKP'ye karşı  alternatif olabilmesi ve Türkiye'de yaşayan halkların barış içinde yaşayabilmesi için muhalefetin iş birliği yapması gerekli” dedi.

'ERDOĞAN DİKTATÖRE DÖNÜŞÜYOR'

İncir, Erdoğan ve AKP'nin HDP'yi kriminalize etmek için yaptığı saldırılar karşısında CHP'nin oy kaybedeceği kaygısıyla suskun kalmasının doğru bir strateji olmadığını belirttikten sonra da şunları kaydetti:

“Erdoğan giderek diktatöre dönüşüyor. İktidarını sağlamlaştırmak için muhalefet partileri arasında gedik açmaya ve böylece iş birliği yapmalarını engellemeye yönelik bir strateji uyguluyor. Muhalefet partilerini etkisiz hale getirerek iktidarını sürdürmeyi amaçlıyor. Erdoğan'ın demokratik hukuk devletinin ilkelerine saygı göstereceğine dair herhangi bir belirti göremiyoruz. Muhalefetin buna karşı çıkabilmesi için iş birliği yapması gerektiğini anlaması gerekir. Birleşirlerse bir alternatif oluşturabilirler ama bölünürlerse bunu yapamazlar.”

'AVRUPA BİRLİĞİ TUTUM ALMALI'

İncir, Erdoğan'ın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara uymayacağını söylemesinin ve yerel seçimler öncesi yaptığı konuşmaların  otoriter bir lider olduğunu ve hukuk ve yasaları hiçe saydığını gösterdiğini belirtti. İncir, “Tüm bunlar Erdoğan'ın otoriter tutumunu seçimlerden sonra da sürdüreceğini gösteriyor" diye ekledi.

Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin HDP ile yakın ilişki içinde olduğunu ve HDP'ye yönelik baskı ve tutuklamaların son bulması için girişimde bulunduğunu, aynı şeyi Avrupa Birliği ve ona bağlı örgütlerin de yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.

'AP'NİN ÜYELİK MÜZAKERELERİNİ DONDURMASI OLUMLU'

Partilerinin Selahattin Demirtaş'ın duruşmalarına katılması için gözlemci gönderdiklerini hatırlatan İncir, “Biz bunu yaparak HDP'ye yönelik baskıları kabul etmeyeceğimiz sinyalini Türk hükümetine veriyoruz. 2017 yılında yapılan duruşmalara ben de katılmak istedim ama polis ve Türk kurumları duruşmalara katılmamızı engelledi. Mahkeme binası önünde basın toplantısı yapmamıza bile izin vermediler” dedi.

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin üyelik müzakerelerini dondurmasını olumlu bir adım olarak gördüğünü belirten İncir, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye neden yaptırım uygulamadığı sorusununu şöyle yanıtladı:

“Yaptırımlarda çok dikkatli olunması gerekir. Çünkü bundan halk zarar görebilir. O zaman Erdoğan ve AKP bunu halk desteğini almak ve halkı Avrupa'ya karşı kışkırtmak için kullanabilir. Yaptırımlar hükümet ve hükümet üyelerine yönelik olmalı.”

'TÜRKİYE TUTSAKLARIN HAKLARINA SAYGI GÖSTERMELİ'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması için DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve tutsakların sürdürdüğü açlık grevleri hakkında da İncir, şöyle konuştu:

“İnsan hak ve özgürlükleri herkes için geçerli. Bu tartışılmaz. Hiç kimseye farkı muamele yapılamaz. Devletlerin tüm tutsakların demokratik haklarına saygı gösterme yükümlülükleri var. İnsanların yaşamlarını yitirmemeleri için bir şey yapılmalı. Öncelikle Türkiye'deki sorunların bir an önce çözülmesi lazım. Dışişleri bakanımız Margot Wallström tüm taraflardan sorumluluk üstlenmeleri ve yeniden barış görüşmelerine başlamalarını istedi."

Evin İncir, Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nın  31 Mart günü yapılacak yerel seçimler için Türkiye'ye göndereceği gözlemci heyet içinde de bulunuyor.