İsveç hükümetinin büyük ortağı Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Milletvekili Kadir Kasırga, Erdoğan ve Türk devletinin Kürtlerin Kuzey Suriye'de statü kazanmasını geciktirmek için Rojava'ya yönelik işgal tehditlerini artırdığını belirterek, “Geçmişte olduğu gibi yine Rojava halklarının yanında yer alacak ve mücadelelerini destekleyeceğiz” dedi.
Kasırga, Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik işgal saldırıları ve Rojava'ya yönelik işgal tehditleri hakkında ANF'ye açıklamalar yaptı.

'KÜRTLERİN STATÜYE KAVUŞMASINI İSTEMİYOR'

Türk devleti ve Erdoğan’ın Rojava’ya yönelik işgal tehditlerini artırmasının ve bölgede tansiyonu yükseltmesinin birkaç nedeni olduğunu söyleyen Kasırga, bunları şöyle sıraladı:
“Öncelikle Türk derin devleti Kürtlerin bir statüye kavuşmasını istemiyor. Son 1 yıl içinde, özellikle de yerel seçimlerde AKP’nin ilk kez önemli bir kan kaybına uğraması, İstanbul’daki yerel seçimlerdeki hezimeti ve ekonomik kriz Erdoğan’ı yeni bir çıkış yapmaya yöneltiyor. Şoven ve milliyetçi bir dalga yaratarak halkı etrafında toplamak istiyor. İlk önce Güney Kürdistan’a saldırdı. Şimdi de Rojava’ya yönelik işgal tehditlerini artırdı.”

'AKP KAYGILI'

Son yerel seçimlerde iç dinamiklerin AKP aleyhine değişmesinin Erdoğan’ı oldukça kaygılandırdığını söyleyen Kasırga, “Ama Erdoğan ve derin devleti asıl kaygılandıran, Rojava Kürtlerinin tıpkı Güney Kürdistan’da olduğu gibi özerk bir statü kazanmaları. Türkiye daha önce Irak’ta yaşanan gelişmeleri göz önüne alarak Kürtlerin aynı statüyü Rojava’da kazanmalarını engellemeye çalışıyor” dedi.

'TÜRK DEVLETİ KÜRTLERİ ENGELLEYEMEZ'

Türk devletinin  Kürtlerinin Suriye'de statü kazanmalarını  kısa vadede geciktirebileceğini ancak engelleyemeyeceği değerlendirmesini yapan Kasırga, bunun nedenlerini şu ifadelerle dile getirdi:
“DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratan ve dünyayı büyük bir beladan kurtaran Rojava Kürtlerinin statü elde etmelerini engelleyemeyecektir. Kürtlerin Suriye’nin geleceğinde söz hakları olacağına inanıyorum. 7. yılına giren Suriye iç savaşında Baas rejimi, Rusya ve İran’ın da içinde bulunduğu anayasa hazırlıklarında Kürtlere yer verecektir. ABD ve Batılı güçler de Kürtlerin statülerini elde etme girişimlerine destek verecek. Kürtler mutlaka Suriye sınırları içinde anayasal bir statü kazanacak.”

'İSVEÇ HÜKÜMETİ ROJAVA'YLA YAKIN İLİŞKİDE'

İsveç hükümetinin Rojava yönetimiyle yakın ilişki içinde olduğunu ve geçtiğimiz ay hükümetin Rojava’ya bir delegasyon gönderdiğini söyleyen Kasırga, “Dışişleri Bakanlığı'nın oluşturduğu bir delegasyon, Rojava’ya giderek yetlililerle görüştü. İlişkilerimizi sürdürmeyi düşünüyoruz. Kürtler ve diğer azınlıkların DAİŞ’e karşı verdikleri mücadele ve ödedikleri bedellerin farkındayız. Savaştan kaçıp Rojava’ya sığınanların durumu da gündemimizde” dedi.
Türk devletinin, Rojava'ya yönelik tehditlerini arttırıken, ülke içindeki baskı ve tutuklamaları hızlandırdığını söyleyen Kasırga, “Biz Selahattin Demirtaş ve cezaevinde tutulan tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmalarını talep ediyoruz” şekinde konuştu.

'İSVEÇ, TÜRKİYE'Yİ İŞGALCİ BİR GÜÇ OLARAK GÖRÜYOR'

Kasırga, Türk devletinin Rojava’ya saldırması durumunda İsveç hükümetinin tavrının ne olacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
“Tutumumuz çok açık. Efrîn'e yapılan saldırı ve işgali uluslararası hukuk ve sözleşmelere yapılan bir saldırı olarak değerlendirdik. Konuyu Birleşmiş Milletler’in gündemine getirdik. İsveç hükümeti Türk devletini işgalci bir güç olarak değerlendiriyor. Biz ABD ve Türkiye arasında yapılan son anlaşmadan sonra Rojava’ya yönelik bir saldırı olmamasını umuyoruz. Tehlikenin bertaraf edilmiş olmasını umuyoruz.”

'YENİDEN MASAYA DÖNÜLMELİ'

Kasırga, Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik işgal girişimi ve saldırılarının da sonuç vermeyeceğini belirterek, şöyle devam etti: “Tüm bunlar uzun yıllardan beri denendi ve sorunu çözmedi. Bu saldırıları kınıyoruz. Biz Sosyal Demokrat İşçi Partisi ve hükümet olarak Kürt sorununun ancak müzakereler yoluyla çözülebileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle Türk devleti ve PKK’nin yeniden masaya oturup bu soruna çözüm getirmeleri gerekir. Askeri yöntemler ve şiddetle bu sorun çözülemez."

'KÜRT TARAFI ÇÖZÜMDEN, TÜRKİYE SAVAŞTAN YANA'
Kasırga, İsveç hükümetinin yeniden barış görüşmelerine başlanması için inisiyatif alıp tarafları bir araya getirme girişiminde bulunmayı düşünüp düşünmediği sorusunu şöyle yanıtladı:
“İsveç hükümeti dış politikadaki ilişki ve girişimlerini Avrupa Birliği aracılığıyla sürdürüyor. Adımlar atılıyor. Avrupa Birliği pek çok kez hem Türkiye hem de PKK’ye masaya oturmaları çağrısı yaptı. Sorun Türkiye’nin isteksizliğinden kaynaklanıyor. Ben Kürt tarafının yeniden müzakerelere başlanmasından yana olduğunu düşünüyorum. Türkiye şu anda askeri yöntemle çözüme yönelmiş durumda. Ama sorunu bu yöntemle çözemeyeceğinin farkında. Amacı, Kürt Özgürlük Hareketini askeri açıdan zayıflatıp daha sonra müzakerelere zorlamak.”

'KÜRTLER DÜNYA, AVRUPA VE İNSANLIK İÇİN SAVAŞTI'

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik bir saldırısı durumunda parlamento içi ve dışındaki demokratik güçlerin harekete geçeceklerini söyleyen İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Kadir Kasırga, “DAİŞ'i yenilgiye uğratan Kürtler ve YPG/YPJ sadece kendileri için değil, dünya, Avrupa ve insanlık için savaştı.  Bunun için demokratik güçlerin Kürtlerin yanında olmaları gerekiyor. Geçmişte olduğu gibi yine Rojava halklarının yanında yer alacak ve onların mücadelelerini destekleyeceğiz" diye kaydetti.