İspanya’nın Madrid kentinde geçtiğimiz yıl yapılan NATO zirvesinden sonra İsveç’te birçok siyasi ve sivil toplum kuruluşları, aydın ve yazarlar hem eski hem de yeni hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu. Özellikle İsveç Dış İlişkiler Bakanlığı’nın ”Türkiye demokratik bir ülkedir” demesi İsveç halkında tepkilere yol açtı. Geçtiğimiz Kasım ayında Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’i ziyaretinin gündeme gelmesi üzerine birçok alternatif grup buna tepki göstermek için hazırlıklara başladı.

Bu amaçla, aralarında barış, iklim, anti faşist ve kadın aktivist grupları ve Rojava ile dayanışma komitelerinin de bulunduğu örgütler Kürt halkı ile birlikte İsveç’in başkenti Stockholm’da 21 Ocak günü ”NATO ve Erdoğan’a Hayır” sloganı altında büyük bir gösteriye hazırlanıyor.

21 Ocak Cumartesi günü yapılacak gösterinin 5 başlıklı ana sloganı bulunuyor. Eylem tertip komitesi bunları şöyle açıklıyor:

• NATO’ya HAYIR: 200 yıldır tarafsızlığını koruyan İsveç, Madrid Sözleşmesi ile bu geleneği bozdu ve barış ve çözüm rolü yerine NATO gibi askeri bir ittifaka katılıyor.
• Faşistlerle ittifaka HAYIR: Madrid Sözleşmesinden sonra Erdoğan faşizmi ile yakınlaşan İsveç hükümeti, faşist bir ittifak kurarak Erdoğan’ın seçim kampyanyasına destek verdi. Bu şekilde Erdoğan faşizminin kuklalığına büründü.
• Türkiye’ye iadelere HAYIR: Erdoğan’ın temel taleplerinden biri, listesine aldığı Kürtlerin kendilerine iade edilmesi. Bu insanların hapishaneye gönderileceğini ve işkence yapılacağını iyi bilen İsveç devleti, şu ana kadar üç kişiyi iade etti. Bu da Erdoğan’ı memnun etme siyaseti olarak görülüyor.
• Türkiye’ye silah ihracatına HAYIR: İsveç’in NATO üyeliği süreci devam ederken Türk devleti, Kurdistan’a binlerce bomba yağdırmaya devam ediyor. 2019’da TC’ye silah ihracatını durduran İsveç, NATO üyeliği müzakeresi ile tekrar TC’ye silah ihracat etmeye devam ederek emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet etti. İsveç, DAİŞ’e karşı kahramanca mücadele veren Kürtlere karşı Erdoğan’a alet olmamalı.
• İsveç’te nükleer silahlara HAYIR: İsveç’in nükleer silahlara karşı mevzuatı yok ve BM Sözleşmesine katılmayı reddetti. Nükleer silahların yasaklanması konusunda halihazırda 1968’de İsveç için bir meclis kararı alındı. Buna göre İsveç nükleer silahlara karşı çalışacaktı. Oysa NATO devasa bir nükleer silah cephaneliğidir. NATO’ya üyeliği nükleer silahların konuşlandırılması anlamına gelir. İsveç topraklarında kitle imha silahlarına izin verilmemelidir.