Kadın pazarcılar sadece krizle uğraşmıyor

Jiyan Semt Pazarı'nda tezgah açan kadın esnaflar, ekonomik krizin yansımalarının yanı sıra erkek pazarcıların olumsuz yaklaşımlarına da tepkili.

Amed'de yıllardır semt pazarlarında tezgah açarak geçimlerini sağlamaya çalışan kadınlar, bir yandan kadın olmalarından kaynaklı karşılaştıkları zorluklarla bir yandan da erkek pazarcıların ticari rekabetlerine karşı mücadele ediyor.

Haftanın 6 günü Jiyan Semt Pazarı'nda tezgah açan kadınlar, ekonomik krizin yansımalarını ve erkek pazarcıların kendileriyle girdikleri rekabeti ANF'ye anlattı.

EVDE OTURMAMIZI İSTİYORLAR

Bartınlı olduğunu ve 25 yıldır Amed'de yaşadığı belirten Nurdan Saltık, pazarda meyve satışı yaparak evine ekmek götürdüğü kaydetti. Ekonomik krizden dolayı meyve-sebze halinden aldıkları ürünlerin pahalı olduğuna dikkat çeken Saltık, şunları söyledi: "Tezgahlarımıza gelen müşteriler fiyatları yüksek buluyor ama pahalılığın sorumlu biz değiliz. Biz de ürünleri halden pahalıya alıyoruz. Aldıklarımızın içerisinde eziği, çürüğü, firesi ve benzeri olanı var. Ayrıca nakliye, poşet ve eleman ücretleri derken ister istemez ürünün kendisine fiyat yansıyor. Haftanın son gününde kendi harçlığımızı çıkarmış oluyoruz."

Erkek pazarcıların onlara karşı rekabet duygusuyla hareket ettiklerini ifade eden Saltık, şöyle konuştu: "Erkek pazarcılar bizden daha ucuz vermeye çalışıyor. Bizim halden aldığımız fiyata satıyorlar. Zararına satarak bizi pahalı ürün satıyormuş gibi göstermiş oluyorlar. Amaçları da kadınların iş yapmaması ve çalışmamalarıdır. Kadınların gidip evlerinde oturmalarını istiyorlar. Benim dört tane çocuğum var ve bu tezgahtan üç evin giderlerini karşılamaya çalışıyoruz. Zaten ekonomik kriz de var. Parası olana veya zengine değil, fakire ekonomik kriz var.”

ÜLKEMİZDE MÜLTECİ OLDUK

Ekonomik krizin halkı etkilemesiyle erkek pazarcıların Jiyan Semt Pazarı'nda tezgah açan kadın esnafları olumsuz etkilemesi arasında bir fark olmadığını vurgulayan pazarcı Fatma Doğan ise şunları anlattı: "30 yıllık erkek pazarcılar, 8 yıllık biz kadın pazarcılara karşı mücadele ediyor. Bizler de onların karşısında direniyoruz. Bizim pazar açtığımız mahallelerde fiyatlarını düşürüyorlar ama bizim olmadığımız mahallelerde fiyatları yükseltiyorlar. Erkek pazarcılar, pazara gelen halkın, kadın esnafların pahalı ürünler sattığını düşünmeleri için ellerinden geleni yapıyor. Zaten faturalar çok yüksek ve yaşamaya tutunmaya çalışıyoruz, üzerine bir de erkek pazarcıların bu yaklaşımları eklenince iyice zor durumda kalıyoruz. Zaten ekonomik krizin etkilerini öyle bir yaşıyoruz ki, kendi ülkemizde mülteci durumuna düştük."

EKMEĞİMİZLE OYNUYORLAR

Firdevs Çakmak da pazar kurulduğu günden beri tezgah açan kadınlar biri. Çakmak, erkek pazarcıların resmen kadın pazarcıların ekmeğiyle oynadıklarını savunarak, şunları paylaştı: "Buraların tüm cefasını biz çektik. Yıllar önce burada pazar açtığımızda bir tek ev bile yoktu. Tüm eziyetini biz çektik, sefasını da erkek pazarcılar sürüyor. Erkek pazarında çöp bile satılsa alınıyor. Çünkü pazarcılık sadece erkeklere has bir şeymiş gibi algılanıyor. Normalde erkek pazarının bu mahallede olmaması gerekiyor. Yasal olarak bu mahallede açamazlar, izinleri yok, korsan olarak açmış durumdalar. Ekonomik kriz zaten bizi çok etkiliyor. Birkaç yıl öncesine göre hem fiyatlar çok artmış hem de müşterinin alım gücü düşmüş."

PAZARA GELMEYE MECBURUM

48 yıldır pazarcılık yaptığını söyleyen Şefike Ulaş ise ekonomik krizin kendilerini oldukça etkilediğini ve bazen iş yapamaz hale geldiklerini dile getirdi. Ulaş, şunları dile getirdi: “Kış aylarında kazancımız daha çok düşüyor. Ürünler pahalanıyor ve dolayısıyla iş yapamaz hale geliyoruz. Hale gidiyoruz orada da her gün tartışma yaşıyoruz. Birkaç kuruş ucuzluk arıyoruz ki biz de müşterilerimize ucuza verelim. 'Ekonomik kriz yok' diyenler yalan söylüyor. Piyasada para dönmüyor, insanlar evlerine ekmek götüremiyor, çıkıp ekonomik krizin olmadığını söylüyorlar. Madem kriz yok o zaman neden insanlar hiçbir şey alamıyor. Biz de ekmeğimizin peşindeyiz. Bir tarafım felçli olmasına rağmen yine de pazara geliyorum. Mecburum buraya gelmeye."