'Hasankeyf ve Dicle Vadisi için sesimizi yükseltelim'

Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin kurtarılması için kamuoyunu daha çok ses çıkarmaya çağırdı.

Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Ilısu Barajı ve Hasankeyf ile ilgili son gelişmelere ilişkin basın açıklaması yaptı.

"Hasankeyf için geç değil! Ilısu Barajı'nı hemen durdurun" başlıklı açıklamada, Hasankeyf'in tarihi, kültürel önemine dikkat çekildi.

Açıklamada, "Hasankeyf, ömrü rantabl olarak ancak 50 yıl olabilecek Ilısu Barajı ve Hidro Elektrik Santral (HES) projesine feda edilmek istenmektedir. Bitme aşamasına gelmiş Ilısu Projesi yapılırken, ulusal ve uluslararası hiçbir sözleşme ve yasa dikkate alınmamıştır. En basitinden projenin bir Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu dahi bulunmamaktadır" denildi.

UNESCO VE AİHM'E TEPKİ

"UNESCO’nun Dünya kültürel miras kriterlerinin onda dokuzunu karşılayan dünyadaki tek yer olma konumunda olmasına rağmen UNESCO Hasankeyf’e ilgisiz kalmıştır" vurgusunun da yapıldığı açıklamada, "Ayrıca kültürel mirasın korunmasına yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yapılan başvuru sonucunda, konunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamına girmediği yönünde karar vererek kültürel soykırımın suç ortağı olunmuştur" denildi.

'DİCLE VADİSİ KURTARILMALI'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Bu zamana kadar yedi anıtsal eser doğal yerlerinden koparılmış, başka yere taşınmış, kalenin etrafına devasa set örülmüş ve diğer fiziksel çalışmalarla Hasankeyf tahrip edilmiş olsa bile, geri kalan devasa büyüklükteki arkeolojik alanlar ve Dicle Vadisi mutlaka kurtarılmalıdır.

Yetkililer, yeni Hasankeyf’te konutların bittiğini ve bayramdan sonra taşınma işleminin gerçekleşeceğini ifade etmesine rağmen, yeni yerleşkede hâlâ içme suyu ve konutlarda kısa sürede oluşan çatlaklar gibi bir sürü eksiklik olduğundan taşınma işleminin daha çok zaman alacağı ortadadır. Ayrıca baraj suları altında kalacağı öngörülen diğer yerleşim yerlerindeki insanlar için henüz ciddi anlamda bir çalışmanın yapılmadığı gözlenmektedir. 

11 Haziran’da Change üzerinden başlatılan imza kampanyası 8 bini geçmiş ve sürekli artmaktadır. Buna her duyarlı insandan katılım bekliyoruz.

10 Haziran’da suların tutulmaya başlanacağı resmi makamlarca ifade edilmesine rağmen barajda su tutulmamıştır. Suyun tutulmamasında, 7-8 Haziran 3. Hasankeyf Küresel Eylem Günü’nde, dünyanın farklı 35 yerinde yapılan etkinlik ve eylemler sonucunda oluşan kamuoyu baskısı etkili olmuştur. 

KAMUOYUNA ÇAĞRI

Bütün duyarlı ve demokratik kamuoyuna olan çağrımız; insanlığın geçmişi ve hafızası olan Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin kurtarılması için, çok geç olmadan insan aklının ve vicdanının harekete geçmesini bekliyoruz."