Kuzey ve Doğu Suriye’de 2 bin 890 köy elektriksiz kaldı

İşgalci Türk devletinin 13 Ocak’ta başlattığı saldırılar sonucunda Kuzey ve Doğu Suriye’de 2 bin 890 köy elektrik ve susuz kaldı.

İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’nin alt yapısına dönük gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda elektrik istasyonları tümden devre dışı kaldı. Dirbêsiyê elektrik santrali 2 kez, Amûdê elektrik santrali bir kez, Qamişlo elektrik santrali 2 kez, Tirbêspiyê elektrik santrali 2 kez hedef alındı. Bu saldırılar sonucunda 4 elektrik istasyonu tümden devre dışı kaldı.

Saldırılar sonucunda elektrik istasyon merkezi olan Siwêdik elektrik istasyonunun 12 tribününün tümü kullanılmaz hale geldi.  Her bir tribünde bulunan trafolar ve tribünlerin çalışmasına yardımcı olan küçük istasyonlarda tümden devre dışı kaldı.

İşgalci Türk devletinin dört kez saldırı düzenlediği Siwêdik gaz istasyonu da tümden devre dışı kaldı. Bu şekilde LPG gazı üretimi de tamamen durdu.

Türk devletinin saldırılarının neden olduğu yıkım sonucunda Dêrîk, Girkê Legê, Rimelan, Çilaxa, Tirbêspiye, Qamişlo, Amûdê, Til Koçer ve Til Hemis’e bağlı 2 bin 230 köye elektrik verilemiyor. Fırat Kantonu’nda bağlı Eyn Îsa’nın 300 köyüne elektrik götüren elektrik istasyonunun da hizmet dışı kalması bu köylerin karanlığa gömülmesine neden oluyor.

Kobanê kent merkezini elektrik istasyonunun hedef alınması sonucu ise 30mW elektrik sağlayan ve Kobanê’nin 360 köyüne elektrik götüren istasyon da hizmet dışı kaldı. Eyn Îsa ve Kobanê’nin yanı sıra bu merkezlere bağlı 660 köyde elektrik yok.

HALKLAR SUSUZ KALDI

Bu saldırıların bir sonucu olarak elektrikle çalışan su istasyonu ve kuyular da çalıştırılamıyor.  Cîzre Kantonu’ndaki 450 içme suyu kuyusundan sadece 124’ü aktif durumda.

Cizre kantonunun su ihtiyacını karşılayan Sefan İstasyonu da saldırılar nedeniyle devre dışı kalmış durumda.  Dêrazor, Girkê Legê, Çil Axa, Tirbêspiyê ve Qamişlo halkına su ulaştıran bu tesis, şu anda hizmet veremiyor.

Qamişlo halkının yüzde 75’ine hizmet veren Hilêliyê su istasyonu da elektrik istasyonunun hedef alınması nedeniyle çalıştırılamıyor. Şehrin su ihtiyacını karşılayan Ceqceq ve Uwecê su istasyonları da elektrik olmaması nedeniyle su pompalayamıyor.

Cizrê Kantonu Enerji Ofisi Eşbaşkanı Ekrem Silêman ve Fırat Kantonu Enerji Ofisi Eşbaşkanı Ayşe Nasir, enerji kaynaklarına dönük gerçekleşen saldırılar hakkında bilgi verdi.

AMBARGO MALZEME TEMİNATINI ENGELLİYOR

İşgalci Türk devletinin yaklaşık 54 kez enerji kaynaklarını hedef aldığını dile getiren Ekrem Silêman, “Kuzey ve Doğu Suriye’de şu an elektrik, petrol ve gaz krizi yaşanıyor. Mazot rafinerisi de tümden hedef alındı, kullanılamaz hale getirildi. Ciddi gaz, mazot, benzin ve elektrik sorunu yaşıyoruz” dedi.

Saldırılar sonucunda yıkıma uğrayan enerji kaynaklarının onarılması imkanlarına sahip olmadıklarını belirten Ekrem Silêman, nedenini ise şu şekilde açıkladı: “Siwêdik’te bulunan enerji tesisleri parçalarının tamir edilmesi imkânsız. Saldırılarla tümden kullanılmaz hale getirildi. Çünkü yüzde yüz zarar gördü. Gaz merkezinin tekrar hizmete sunulması için elimizde hiçbir imkân bulunmamakta. Elektriğin olmaması nedeniyle petrol, gaz kullanılamıyor. Çünkü tüm enerji kaynakları doğrudan birbirine bağlı. Elimizden geldiğince çözüm bulmaya çalışıyoruz fakat maalesef şu an bir çözüm bulamadık. Sadece küçük çaplı projeler üretmeye çalışıyoruz ki stratejik olan kurum ve kuruluşlarımıza hizmet sunabilelim. Fakat bu küçük çaplı projelerinin hayata geçirilmesi oldukça zor. Çünkü gerekli araç ve gereç, malzeme elimizde yok. Bu malzemelerin temini dış ülkelerden yapılabiliyor. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim Bölgesi, ambargo altında olduğu için teminat da şimdilik mümkün görülmüyor. Net olarak hesaplamak mümkün olmadı fakat milyar doları aşan maddi hasar oluştu.”

ÖZERK YÖNETİM KIT İMKÂNLARLA ÇABA SARF EDİYOR

Birçok uluslararası kurum ve kuruluşla ilişkilerinin olduğunu kaydeden Ekrem, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Saldırıların sonuçlarını birçok uluslararası kurum ve kuruluşla paylaştık. Maalesef şu an kadar olumlu bir dönüş bu kurum ve kuruluşlar tarafından olmadı. Maddi bir talebimiz olmadı, olmayacaktır da fakat Türk devletinin saldırılarının bir an önce durdurulması için her bir kurum ve kuruluş insani görev ve sorumluluğunu yerine getirmeli. Çünkü bölgede oluşan tahribatın giderilmesiyle yeniden saldırıların olmayacağını garantileyemeyiz. Özerk Yönetim, bölgenin istikrarı ve huzuru, halk hizmet sunmak için hasarları ne kadar onardıysa Türk devleti tekrar tekrar hedef alıyor ve devre dışı bırakıyor. Önemli olan bu saldırıların önünü alabilmektir. Maalesef şu ana kadar uluslararası kurum ve kuruluşların bölgeye dönük bir desteği, yardımı dokunmadı. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim kendi kıt imkanlarıyla yalnız başına karşılıyor.”

EYN ÎSA’NIN 300, KOBANÊ’NİN 360 KÖYÜ KARANLIKTA

İşgalci Türk devletinin 13 Ocak günkü saldırısına dikkat çeken Ayşe Nasir, “Türk devleti 13 Ocak sabah saat 04.00 civarı Eyn Îsa’nın merkezini hedef aldı. Eyn Îsa’nın 300 köyüne elektrik götüren elektrik istasyonu hizmet dışı kaldı. Eyn Îsa saldırısı ardından birkaç saat sonra da Kobanê kent merkezindeki elektrik istasyonunu hedef aldı. Bu saldırı sonucu 30 MWh elektrik sağlayan ve Kobanê’nin 360 köyüne elektrik götüren istasyonda hizmet dışı kaldı. Eyn Îsa ve Kobanê’nin yanı sıra 660 köyü şu an karanlıkta ve elektrik ulaştırılamıyor. Elektrik istasyonlarının onarılması için de elimizde hiçbir şekilde malzeme bulunmuyor” dedi.

Bölgenin alt yapısına dönük saldırılar sonrası Fırat Kantonu halkını zorlu bir dönemin beklediğine işaret eden Ayşe Nasir, konuşmasına şöyle devam etti: “Mevcut imkanlarla jeneratör aracılığıyla halkımıza elektrik sağlayacağız. Fakat bu planlamamızın uzun vadeli ve kalıcı olması mümkün değil. Çünkü yakıt tükenmek üzere. Bu proje dışında farklı bir alternatifimiz de yok.”

Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halkların Özerk Yönetim’in yanında yer aldığını dile getiren Ayşe Nasir, şunları ekledi: “Halkımız, Türk devletinin vahşetine şahit olan bir halktır, direnişinden vazgeçmeyecek ve direnişte ısrarlıdır. Özerk Yönetim’in elindeki imkanların kısıtlı olduğunun da farkındadır ve her daim halkın yönetimine desteğini sunacaktır.”