Türk devletinin Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgalci saldırıları, sivilleri bombalaması ve halkları topraklarından sürmesi Mezopotamya'nın kadim halklarından Asuri-Süryani-Keldaniler tarafından tepkiyle karşılanıyor.

İsveç'te 100 bini aşkın Asuri-Süryani yaşıyor. 1915 yılında gerçekleşen Seyfo'nun Rojava'da tekrarlanmasından kaygılanan Asuri-Süryaniler, işgale karşı tepkili.

Mezopotamya Özgürlük Partisi Temsilcisi Yaşar Küçükaslan, Türk devletinin Rojava'ya yönelik işgal girişimini ANF'ye değerlendirdi.

Küçükaslan, Türk devletinin Rojava ve Kuzey Suriye'ye yönelik başlattığı işgalin tarihsel kökenleri olduğunu, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelmelerinden beri bölgedeki haklar üzerinde baskı kurduğunu ve değerlerini talan ettiğini söyledi.

'1915'TEKİ SOYKIRIMCI ZİHNİYETİN DEVAMI...'

Küçükaslan, 1915'te Müslüman olmayan halklara büyük bir soykırım gerçekleştirildiğini hatırlatarak, ”Ermeni, Asuri-Süryani-Keldani ve Rum hakları, Türk devletinin Rojava'da gerçekleştirmek istediği soykırıma yabancı değil. Türk sömürgeciliğinin Kuzey Suriye'ye yönelen bu işgal harekâtı temelini 1915'ten alıyor. Bu zihniyet 1915'ten bugüne herhangi bir değişikliğe uğramadı. Aynı mantıkla sorunlara yaklaşıyor” dedi.

'TERÖRİST OLAN TÜRK DEVLETİDİR'

Küçükaslan, Mart ayında yapılan yerel seçimlerde AKP-MHP faşist ittifakının darbe aldığına ve AKP'de çözülmenin başladığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

”Ülkedeki ekonomik kriz, işsizlik gibi sorunları unutturmak için şoven ve milliyetçi bir politika uyguluyor. Halkların geliştirdiği birlikteliği, demokratik sistemi ve kazanımları tehdit olarak göstermeye ve yok etmeye çalışıyor. 'Benim karşımda terör örgütleri var. Terörizme karşı mücadele ediyorum' diyor. Terörist olan Türk devletidir. Halkları zulmeden, köleleştirmek isteyen ve en temel haklarını ihlal eden, katliam ve soykırımdan geçirenler teröristtir. Türk devleti bir terör devletidir.”

'DEMOGRAFİYİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR'

AKP-MHP faşist ittifakı ve Türk devletinin halkların en meşru ve temel haklarını kabul etmeyi reddettiğine dikkat çeken Küçükaslan, "Şu anda Türk devleti, tüm dünyanın gözü önünde bölgede yaşayan halklara; Asuri-Süryani-Keldaniler ve diğer halklara katliam yapmak istiyor. Halklarımızı bu topraklardan sürmek ve bölgenin demografik yapısını değiştirmek istiyor. Dünya kamuoyunun ve devletlerin bu konuda duyarlı olmaları gerekir” diye belirtti.

'TÜM ÜLKELER İŞGALE KARŞI ÇIKMALI'

Küçükaslan, tüm ülkelerin Türk devletinin işgalci, inkârcı politikalarına karşı çıkmaları, Türkiye'ye yaptıkları silah satışlarını durdurmaları gerektiğinin altını çizdi ve şunları kaydetti:

"Türk devleti insanlığın yeşerdiği topraklarda insanlığı boğmaya çalışıyor. Hıristiyanlığın geliştiği Ortadoğu'da, Mezopotamya topraklarında var olan tüm kutsal değerleri bitirecektir. Demokrasi ve medeniyeti savunduğunu söyleyen her ülke toplumun kutsallarını göz önünde bulundurmalı ve Türk devletinin işgaline karşı çıkmalı. Türk devleti nereye ve ne zaman barış taşıdı? 1915'te soykırım yaptı. Kıbrıs ve Efrîn'i işgal ederek katliamlar gerçekleştirdi. Şimdi aynı şeyi Rojava'da yapmak istiyor. Oraya barbarlığı götürmek ve talan etmek istiyor.”

'İŞGALE SESSİZ KALMAYALIM'

Tüm soykırımlar ve baskılara rağmen ayakta kalmayı başaran Süryanilerin, Türk devletinin işgaline karşı çıktığını ve çıkmaya devam edeceğinin altını çizen Küçükaslan, Süryani kurum ve kuruluşlarına şu çağrıda bulundu:

"Halkımızın Türk devletinin işgal harekâtının nedenlerini iyi bilmesi gerekir. Süryani kurum ve kuruluşları bu işgale şiddetli bir tutum sergilemezse, halkımızın bölgeden sürülmesinde Türk devletiyle ortaklık yapma konumuna düşecektir. Bundan dolayı hep birlikte Türk devletine karşı çıkmak ve tavır almak zorundayız. Tüm Asuri-Süryani-Keldani kurum ve kuruluşları ve halkımız, Türk devletinin işgaline karşı sürdürülen eylemlilikler içinde yer almalı. Halkımız işgal karşısında sessiz veya tarafsız kalamaz.”

'TÜRK DEVLETİNİN DAİŞ'TEN FARKI YOK'

Mezopotamya Özgürlük Partisi Temsilcisi Yaşar Küçükaslan, Rojava'da sistemi Kürtlerle birlikte kuran halkların Türk devletinin işgaline karşı birlikte direndiklerine vurgu yaparak, "Türk devletinin kendi medyasında bölgeye barış ve huzuru götüreceği demagojisi işgali meşrulaştırmaya yöneliktir. Erdoğan'ın DAİŞ lideri Bağdadi'den, Türk devletinin de DAİŞ'tan farkı yoktur. Mezopotamya Özgürlük Partisi ve Asuri-Süryani-Keldani halkı olarak işgale karşı direnişin içinde olacağız” şeklinde konuştu.