Direniş kalesi Şêxmeqsûd

Şêxmeqsûd halkı, savaşçılarıyla birlikte o küçük mahallede 8 ay boyunca büyük bir direniş sergiledi.

Şêxmeqsûd direnişinin en önemli bölümlerinden biri de ‘Sekin Şebabiye’ denilen birkaç binanın bulunduğu savunma hattında yaşandı. Çeteler, almayı başaramayınca tünel kazarak binanın altına 3 ton patlayıcıyı patlattı ve 12 YPG savaşçısı şehit düştü. ‘Sekin Şebabiye’nin adı şimdi Şehîd Ebu Şiyar oldu ve o bina 12 savaşçının mezarı olarak kabul ediliyor. Her birini temsil eden bir bahçe var.

Şêxmeqsûd Mahallesi, Halep’in kuzeybatısında ve en yüksek yerinde bulunan stratejik bir konuma sahip. Kürt nüfusunun yoğunlukta yaşadığı Şêxmeqsûd, baş eğmeyen bir mahalle. Qamişlo serhildanı sürecinde (2004) ilk tepkiler, bu mahallede ortaya çıktı. Suriye’de ayaklanmanın Deraa’da başlaması ardından Şêxmeqsûd da dikkat kesildi. Şam yönetimi, 10 Mart 2012’de mahalle halkının düzenlediği bir gösteriye milis güçlerini saldı ve Gulê Selmo adındaki yurtsever katledildi. Gulê Selmo’nun şehadetinden sonra mahalle halkı büyük bir direnişe geçti ve Şam hükümeti tümden mahalleden çekilmek zorunda kaldı. Şêxmeqsûd, öz savunma temelinde kendini örgütledi. Halk Meclisi, 26 Temmuz 2012’de kuruldu. Şam yönetiminin milislerinin saldırıları devam etti, 6 Eylül’deki ağır silahlı saldırıda 21 kişi katledildi. 


REJİM MİLİSLERİ VE ÇETELER

Mahalleye sadece rejim milisleri değil, çeteler de saldırdı. 26 Ekim 2012’deki saldırılarda 8 kişi katledildi. 29 Mart 2013’te ise bir taraftan çeteler, diğer taraftan Şam hükümetine bağlı milisler mahalleye saldırdı. Xalid Heyani çetesi, 26 Nisan 2013’te saldırdı. YPG ve YPJ savaşçıları, karşılık vererek saldırıları kırdı. Bunun üzerine 7 Eylül 2013’te Xalid Heyanî, Xurebai El Şam ve El Tewhid Tugayı çeteleri birleşerek saldırı düzenledi. YPG ve YPJ savaşçıları 60’tan fazlasını öldürerek geri çekilmek zorunda bıraktı. 

MAHALLE TAMAMEN ÖZGÜRLEŞTİRİLDİ

Mahalleye saldırılar 2015’te yeniden arttı. Rejim güçleri, Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê arasındaki bölgeyi bombaladı. Bu saldırılardan üç ay sonra, Türk devletinin koordine ettiği çeteler, 28 Mayıs 2015’te ortaklaştı ve Cebhet El Nusra öncülüğünde Şêxmeqsûd’a saldırmaya başladı. Bu saldırılar da boşa çıkarılınca, 22 Eylül 2015’te mahalle kuşatmaya alındı. Mahalleye ağır silahlarla yüzlerce defa saldırdılar. Bu saldırılarda da 6 sivil katledildi, onlarca sivil yaralandı. Cebhet El Nusra, Türk devletinin teşvikiyle 27 Kasım 2015’te yeni bir saldırı başlattı. 27 çete grubunun birleştiği 16 Şubat 2016’daki saldırı, genişletildi ve 26 Kasım 2016’ya kadar devam etti. YPG ve YPJ savaşçıları, 27 Kasım’da saldırı pozisyonuna geçip özgürleştirme hamlesine başladı; Aralık 2016’da tamamladı.

Şêxmeqsûd halkı, 8 ay boyunca savaşçılarıyla birlikte o küçük mahallede büyük bir direniş gösterdi. Bu direnişin parçalarından biri de ‘Sekin Şebabiye’ dedikleri, Şêxmeqsûd’un güneyinde bulunan bir kaç binadakiydi. Bu binalar, mahallenin savunma hattını oluşturuyordu. Çeteler bu binalara karşı her türlü silahı kullandı ama hiçbir ilerleme kaydetmedi. Çeteler, 29 Mayıs 2016’da tünelden binanın altına geçerek 3 tonluk patlayıcı yerleştirdi. Bu patlamada 12 YPG savaşçısı şehit düştü.

HEP DİRENİŞİ DAHA DA BÜYÜTTÜK

Bir tarihi direnişin tanığı ve aynı zamanda direniş savaşçılarından Zagros Rojava, o günleri ANF’ye anlattı: “Şêxmeqsûd’da halk ile birlikte direndik. Halk, savaşçılarla birlikte aynı mevzideydi. Halkımızın bu desteğinden güç alıyorduk. Onlar da bizden güç alıyordu. Cebhet El Nusra öncülüğündeki 27 çete, 2016’daki saldırarak mahalleyi düşürmeyi ve Efrîn’i de işgal etmeyi hesaplıyordu. ‘Sekin Şebabiye’deki binaları almak için saldırdılar. Bizim tek bir hedefimiz vardı; hiçbir şekilde onların burayı almalarına izin vermeyecektik. Burada bir çok arkadaşımız büyük bir direniş sergiledi. Şehit Rêdûr ve Ebu Şiyar gibi arkadaşların sayesinde bizim direniş iddiamız daha da büyüdü. Çeteler burada her türlü silahı kullanıyordu. Türk devletinden destek alıyorlardı. Bizim sayımız onlarınkinden çok çok azdı. Yine de onları püskürtmek için sürekli saldırılar yapıyorduk. Bu saldırılarda Rêdûr arkadaş fedai eylem yaptı. Bu eylemle birlikte bizim direniş kararlılığımız daha da güçlendi. Tüm saldırılarına rağmen binalara girmeyi başaramadılar. Bu nedenle binayı patlattılar. Birçok arkadaşımız şehit düştü ama vazgeçmedik. Direnişimize devam ettik. Patlamadan sonra hamle başlattık ve Şêxmeqsûd’un tamamını özgürleştirdik.”

BAŞARAMAYINCA BİNAYI PATLATTILAR


Direnişin başından bu yana YPG saflarında olan ve Sekin Şebebiye direnişinde yaralanan Hewar Efrîn de yaşadıklarını paylaştı: “Ben de bu binalarda bulunuyordum. Komutanımız şehîd Ebu Şiyar’dı. Bizi sürekli eğitiyordu. Kendimizi nasıl savunacağımızı ve nasıl savaşacağımızı bize o öğretiyordu. Biz her şekilde direniş ruhunu ondan öğrendik. Çeteler, tüm çabalarına rağmen binaya girmeyi başaramadı. Bu nedenle de tünel kazıp binayı patlattılar. Ben nöbetten sonra dinlenmeye çekildim, o esnada patlattılar. Ben o patlamada yaralandım ve üç ay boyunca hastanede kaldım. Bu patlamada 12 arkadaşımız şehadete ulaştı. Bunların içinde komutanımız Ebu Şiyar da vardı. Bu nedenle Sekin Şebebiye, şimdi Şehîd Ebu Şiyar ismiyle anılıyor.”

12 savaşçının cenazeleri çıkarılmadı. Binanın tümü 12 savaşçının ortak mezarı olarak biliniyor. Her savaşçının anısına yapılan küçük bahçeler, onların mezarını temsil ediyor.