Bêrîvan Xalid: Kuzey ve Doğu Suriye halkları direnişte ısrarlı

Kuzey ve Doğu Suriye'nin alt yapısına dönük saldırılara tepki gösteren Özerk Yönetim Eşbaşkanı Bêrivan Xalid, halkların direnişte ısrarını göstermeye devam ettiğini belirterek “özgür kadın ve halklarla, Rojava Devrimi’ni başarıya ulaştıracağız” dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Bêrîvan Xalid, işgalci Türk devletinin saldırıları sonucunda bölgenin alt yapısında oluşan tahribata dikkat çekerek, “Özellikle elektrik, su ve petrol istasyonları durmuş durumda. İşgalci Türk devleti fırınlara, buğday ve arpa silolarına saldırılarda bulunuyor. Halkın beslenme ihtiyaçlarını gideren hizmet yerleri hedef alınıyor. Eğer maddi zararları göz önünde bulundurursak birçok kurum ve kuruluşlar hizmeti durdurmak zorunda kalacak” diyerek saldırılara tepki gösterdi.

İşgalci Türk devletinin saldırıları nedeniyle Kuzey ve Doğu Suriye halkları elektrik ve su sorunuyla mücadele ediyor. Cizre Kantonu ve Fırat Kantonu su ve elektrik sorumlularından aldığımız bilgilere göre, aralık ayından bu yana Tirbêspiyê’nin kuzeyinde kalan Ewda Petrol istasyonun büyük zarar görmesi sonucu 5 su kuyusu devre dışı kaldı. Bu 5 su kuyusu Tirbêspiyê şehir merkezinin elektrik ve su ihtiyacını gideriyor, Maşûk ve Hilwa beldesinin elektrik ihtiyacını da karşılıyordu. Saldırılar sonucunda Maşûk beldesine bağlı 20 köy, Hilwa beldesine bağlı 12 köyde yaşayan insanlarda elektrik ve sudan mahrum bırakıldı. Şehire de ancak günde 3-4 saat elektrik verilebiliyor.

Siwêdîk elektrik istasyonunun hedef alınması sonucu 18 köyün bulunduğu Dêrîk’e bağlı Koçerat Bölgesi su ve elektriksiz kaldı. Çilaxa’nın Abre beldesine bağlı 20 köy, Til Koçer’in Mistefawî beldesine bağlı 24 köy de susuz ve elektriksiz.

Kobanê'nin güneyinde Halep yolu üzerinde yer alan elektrik santralinin artarda iki kez bombalanması nedeniyle Kobanê kenti ile 300 köyü elektriksiz kaldı. Santralde 800 bin dolar maddi hasar meydana gelirken 10’dan fazla su kuyusu da devre dışı kaldı.

Fırat Kantonu’nda yaşayan 89 bin aile elektrik ve su sorunu yaşıyor ve 660 köy ve mezra elektrik ve susuz durumda. Bölgeye dönük saldırıların devam etmesi nedeniyle bölgenin alt yapısında oluşan tahribat her dakika değişiyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Eşbaşkanı Bêrîvan Xalid, işgalci Türk devletinin bölgeye dönük saldırı sonucunda bölgede yarattığı tahribatı ANF’ye değerlendirdi.

‘BÖLGEDE KORKU SELİ YAYMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Saldırıların amacına değinen Bêrîvan Xalid, “İşgalci Türk devleti, halkın huzurlu ve istikrarlı bir yaşam sürmesini istemiyor. Yaşam koşullarını zorlaştırmak, yaşanmaz kılmak için düzenlenen yoğun bir saldırı altındayız. Bölgede korku seli yayılmaya çalışılıyor ve böylece Özerk Yönetim projesi ortadan kaldırılmak  amaçlanıyor. Bölgenin alt yapısını hedef alarak, yok etmek istiyor ve halk yoklukla yüz yüze bırakılıyor. Halkın acılarını derinleştirmek istiyorlar. Halkı barınma ve gıda anlamında yaşayamaz kılacak duruma getirerek bölge insansızlaştırılmak isteniyor. Ayrıca DAİŞ’e karşı zafer elde eden halktan intikam almaya çalışıyor. Çünkü bölge halkları DAİŞ’e karşı sonuna dek direndi, DAİŞ terörünün önüne geçti. Dolayısıyla intikamın yanında DAİŞ’i de tekrardan canlandırmak istiyor” dedi.

Bölgenin alt yapısında ciddi tahribatların olduğuna işaret eden Bêrîvan, “Özerk Yönetimin ilk hedefi halka hizmet etmek, halka iyi bir yaşam koşulu oluşturmaktır. Ama Türk devletinin saldırılarından kaynaklı bölgenin alt yapısında ciddi tahribatlar oluştu. Maddi açıdan büyük bir zaiyat oluştu ve halkımıza hizmet eden birçok kurum ve kuruluşumuz hizmeti durdurmak zorunda kaldı. Özellikle elektrik, su ve petrol istasyonları durmuş durumda. Diğer kurum ve kuruluşlar da hizmetlerini durdurmak zorunda kalabilir. Fırınlara, buğday ve arpa silolarına saldırılarda bulunuyor. Halkın beslenme ihtiyaçlarını gideren hizmet yerleri hedef alınıyor. Eğer maddi zararları göz önünde bulundurursak birçok kurum ve kuruluşlar hizmeti durdurmak zorunda kalacak.

Bu saldırılar ayrıca bölgenin güvenliği konusunda da birçok sorunu beraberinde getirecek. Çünkü işgalci Türk devleti İç Güvenlik Güçleri’nin noktalarını hedef haline getirdi. Yine hedef alınan birçok yer DAİŞ’li çetelerin kaldığı cezaevinin yakınları veya çevresiydi. DAİŞ, bu saldırılarla tekrardan örgütlenebilir. Bu nedenle maddi zararlarında yanı sıra bölgenin güvenliği ciddi bir tehlike altında. Bu sadece bölge için değil dünya halkları için tehlike arz edecektir” diye konuştu.

‘İMKANLAR DOĞRULTUSUNDA HALKA HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ’
İşgalci Türk devletinin bölgeye dönük 2023 Eylül ayından bu yana 4’üncü kez saldırılar gerçekleştirdiğini kaydeden Bêrîvan Xalid, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Yıllardır süregelen saldırılarla karşı karşıyayız. Ayrıca bölgeye dönük yoğun bir ambargo uygulanıyor. Yıllardır siyasi çıkarlar doğrultusunda bölgemize dönük savaş politikası uygulanıyor. Özerk Yönetim projesini imha etmek istiyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi olarak ilk günden bugüne kadar imkanlarımız doğrultusunda halkımızın ihtiyaçlarını karşılayacağımızı belirtmiştik. Özerk Yönetimin elinde bulunan imkanlar çok sınırlı fakat sınırlı olan imkana rağmen halkımızın yaşam koşullarının tekrardan iyileştirilmesi için seferber olduk fakat yoğun saldırılar altında zorlu alt yapıyı iyileştirmek kolay değil. Aldığımız tedbirler bulunmakta fakat saldırılar aralıksız devam ediyor. Bu koşullarda iyileştirme süreci konusunda aksamalar olacak, daha önceki saldırıların yaraları sarılmadan yeni bir saldırı başlatıldı, ihtiyaçları gidermek güçleşecek. Önceleri de imkanlarımız kısıtlıydı, saldırılarla imkanlarımız daha da azalıyor ve maalesef halkın yaşam koşulları zorlaşacak ve bu zorluklar daha da derinleşecek fakat elimizden geldiğince halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.”

‘HALK DİRENİŞTE ISRARLI’

Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi halkının saldırılara karşı tutumuna dikkat çeken Bêrivan Xalid, “Bölge halkları, Rojava Devrimi’nden bu yana saldırılara karşı tutumlarını çok güçlü sergiledi, sürekli alanlardaydı, direnişten vazgeçmekten ziyade direnişte ısrarcı oldu. Bugünlerde gerçekleşen saldırılarda da halkın tutumu net. Direnişteki ısrarlarını bir kez daha gösterdiler. Toprağını ve ülkesini koruyan, seven ve bırakmayan yurtseverlik duygusuyla hareket ediyorlar. Özerk Yönetim de gücü ve moralini halktan alıyor. Halklar, Özerk Yönetim etrafında kenetlendi, Özerk Yönetimin elde ettiği kazanımı korumak için sefernber oldu. Gücümüzü halkımızdan alıyoruz ve halkımıza olan güvenimiz sonsuzdur. Bu direnişe, öncülük eden yine kadınlar oldu. Kadınlar her gün alanlardaydı ve Türk devletine verilmesi gereken cevabı verdi ve toprağını korumada ısrar etti. Halkımız direnişini daha da güçlü kılmalı. Saldırıların sürekli devam edeceğini biliyoruz ve halkımız da bu doğrultuda kazanımlarını korumak için direnişini yükseltmeli, Demokratik Ulus paradigmasını korumalı. Özgür kadın ve halklarla, Rojava Devrimi’ni başarıya ulaştıracağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.