PKK: Şehitler zafer çizgisinde mücadeleyi emrediyor

PKK Yürütme Komitesi, PKK’nin kurucularından Haki Karer ve Türkiye devrim önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın hayatını kaybedişinin yıldönümü olan 18 Mayıs dolayısıyla bir açıklama yayınladı.

PKK Yürütme Komitesi yayınladığı yazılı mesajda, 18 Mayıs için “41’inci Şehitler Günü ve Şehitler Ayı” tanımını yaptı.

Komite, “Hareket ve halk olarak yeni bir Şehitler Gününü ve Şehitler Ayını yaşıyoruz. 18 Mayıs, hem Kürdistan Devriminin ilk büyük şehidi ve Önder Abdullah Öcalan’ın ‘Benim gizli ruhum gibiydi’ dediği Haki Karer’in, hem de Türkiye Devriminin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın şehadet günü oluyor. Böylece 41. Şehitler Gününde ve Şehitler Ayında bulunuyor, 42. Şehitler yılına giriyoruz” dedi.

“TÜM DEVRİM ŞEHİTLERİNİ ANIYORUZ”

Mesajda devamla şu ifadeler yer aldı: “Kırk ikinci yılda da kahraman şehitlerimizin izinde yürüyeceğimizi ve amaçlarını başarma mücadelemizi zafer çizgisinde geliştireceğimizi belirtiyoruz. Bu temelde, şehadetinin 41. Yıldönümünde büyük devrimci, partimizin kurucularından ve ilk büyük şehidimiz Haki Karer Yoldaşı ve şahsında tüm parti ve özgürlük mücadelesi şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Yine şehadetinin 45. Yıldönümünde devrimci önder İbrahim Kaypakkaya’yı ve şahsında tüm Türkiye Devrim Şehitlerini saygıyla anıyoruz. Kahraman şehitlerimize verdiğimiz Demokratik Türkiye ve Özgür Kürdistan yaratma sözümüzü burada bir kez daha yineliyoruz.

“HAKİ KARER İLE BAŞLAYAN ŞEHİTLER KERVANI...”

Haki Karer Yoldaşla toprağa düşen ilk devrim tohumunun çimlenip yeşererek bugün PKK adıyla öncü bir parti, HPG adıyla yenilmez gerilla ordusu ve KCK adıyla yeni bir demokratik ulus haline geldiğini hepimiz görüyoruz. Haki Karer’le başlayan Şehitler Kervanının 41 yılda büyüyerek kırk bin kişilik kahraman Şehitler Ordusu haline geldiğini hepimiz biliyoruz. Şehitler gerçeğini doğru anlayan ve şehitlerin izinde sapmadan yürüyen Önder Abdullah Öcalan şahsında Şehitlerin Sözcülüğü olarak bir halklar, kadınlar ve gençler önderliğinin yaratıldığını hepimiz derinden anlıyoruz. Türkiye’de doğup Kürdistan’da faşizme ve sömürgeciliğe karşı savaşarak şehit düşen bu cesur ve kahraman insanlar şahsında başta Kürtler ve Türkler olmak üzere tüm halklar arasındaki ilişkilerin dostça, kardeşçe ve yoldaşça ilişkiler haline geldiğini mutluluk içinde görüyoruz. Gelişen yeni hakikatin bunlar olduğunu ve gelecek yüzyılların bu temelde yaşanacağını burada açıkça ifade ediyoruz.

“DOĞRU ANLAMAK VE SAHİP ÇIKMAK”

Önder Abdullah Öcalan, PKK’nin bir Şehitler Partisi olduğunu, Haki Karer Yoldaşın anısının örgüte ve eyleme dönüştürülmesini ifade ettiğini, kahraman şehitlerimizin PKK ve PAJK biçiminde yaşadığını belirtti. Şehitler gerçeğini doğru anlama ve anılarına doğru sahip çıkma, her yıldönümünde mücadelenin daha da yükseltilmesini ve yeni şehitler verilmesini getirdi. Bu temelde Mayıs ayının her gününde onlarca şehadet olayı yaşandı ve yılın her gününde şehidi olan bir devrimci hareket ortaya çıktı. Bu vesileyle Haki Karer’in izinden yürüyerek 19 Mayıs 1978’de Hilvan’da eylem içinde şehit düşen Halil Çavgun yoldaşı şehadetinin kırkıncı yıldönümünde, 12 Eylül karanlığını Diyarbakır zindanında aydınlatan Ferhat Kurtay ve Dörtleri şehadetlerinin otuz altıncı yıldönümünde, yine 16 Mayıs 1997’de Hewlêr’de katledilen tüm yoldaşları Salih ve Hêlin Yoldaşlar şahsında ve şehadetlerinin yirmi birinci yıldönümünde saygı ve minnetle anıyoruz. Mayıs ayının her gününde onlarca şehidimiz bulunuyor ve bu şehitlerimizin hepsini saygı ve sevgiyle anıyoruz. Tüm yoldaşları, kadınları ve gençleri, tüm halkımızı ve devrimci-demokratik güçleri Mayıs ayı boyunca her gün şehitleri anmaya, anılarına toplantı, yürüyüş ve benzeri etkinlikler düzenlemeye ve şehitler çizgisinde kendilerini yenilemeye çağırıyoruz.

“PARTİMİZİN EN CESUR VE FEDAKAR TOPLULUĞU: ŞEHİTLER ORDUSU”

Hareket ve halk olarak şu gerçeği çok iyi biliyoruz ki, bir Şehitler Ordusuna sahip olmak, en büyük yenilmez güce sahip olmak demektir. Çünkü şehitler gerçeği bize ruh ve bilinç veren, bizi doğru yolda yürüten, her zaman ve her yerde en büyük güç kaynağımız olan bir gerçekliktir. Şehitlerimiz varlığımızın, özgürlüğümüzün ve zaferimizin adı ve kanıtıdır. Bizi pasifizmden ve teslimiyetten çıkartarak bugüne getiren, eğitip örgütleyerek sömürgeci-soykırımcı TC faşizmine karşı kahramanca direnir kılan gerçeklik şehitler gerçeğidir. Partimizin ve halkımızın en cesur ve fedakâr topluluğu şehitler ordusudur. Halkımız şehitleriyle vardır, kadın ve gençlik hareketi şehitlerin gücüyle yürümektedir. Şehitlerimiz bize yol açtılar, özgür ve insanca yaşamın doğru yolunu gösterdiler. Bu yolda cesaretle yürümenin çağrısı oldular. Böyle bir Şehitler Ordusunun komutasında yürüyen bir halk ve hareket kesinlikle yenilmezdir. Öncüsü Şehitler Ordusu olan bir halk zaferi kazanmış demektir.

“ZAFER ÇİZGİSİNDE MÜCADELE EMRİ”

Kuşkusuz hareket ve halk olarak bize bu kadar güç veren şehitler gerçeği, aynı zamanda mutlaka başarılması gereken görevler de yüklemektedir. Her şeyden önce Şehitler gerçeğini ve Şehitler-Önderlik ilişkisini doğru anlamak gerekir. Şehitlerimiz bize doğru özgür yaşam yolunu gösterdiği gibi, aynı zamanda bu yolda kararlıca yürümeyi ve mutlaka zafere ulaşmayı da emretmektedir. Aydınlattıkları zafer yolunda kararlıca yürümemizi istemektedir. Bizden büyük başaran fedai militanlar olmamızı ve tutarlı yurtseverler haline gelmemizi beklemektedir. Kendilerinin her şeylerini vererek bugüne getirdikleri Kürt varlığını ve özgür yaşam gerçeğini ebedi gerçeklik kılmamızı istemektedir. Bunun önündeki her türlü engele ve gericiliğe karşı zafer çizgisinde mücadele etmemizi emretmektedir.

“NE AĞLAYIP SIZLAMAK, NE DE MADDİ ÇIKAR BEKLEMEK”

Elbette kahraman Şehitlerimizin istekleri ve emirleri yerine getirilebilir ve mutlaka da getirilmesi gerekir. Ancak bunun için Şehitler gerçeğini doğru anlamak, Şehitlerden doğru öğrenmeyi bilmek, bu temelde de her türlü bireyci ve bencil duruşları aşarak gerçek yurtseverler, demokratlar ve devrimciler haline gelmek şarttır. Kuşkusuz Şehitlerin huzurunda ağlayıp sızlamanın bir şey kazandırmayacağı gibi, Şehitler gerçeğine maddi çıkar açısından bakmak da tehlikelidir. Şehitlerimiz bizim en güzel duygu ve düşüncemizin kaynağı, cesaret ve fedakârlığımızın yaratıcısı ve ölçüsü, başarımızın da kanıtı ve garantisidir. Şehitler gerçeğinden doğru öğrenmeyi bildikçe her türlü mücadelede zafer kazanmayı garantilemiş olacağız.

“ELEŞTİRİ VE ÖZELEŞTİRİ İLE YENİLENME”

Kırk birinci Şehitler Gününü ve Ayını bu duygu ve düşüncelerle yaşar ve kırk ikinci Şehitler yılına girerken, tarihin en güçlü ve dinamik Şehitler öncülüğüne sahip olan bir halk ve hareket olarak her zamankinden çok daha güçlü ve iddialı olduğumuzu rahatlıkla ifade edebiliriz. Kırk ikinci Şehitler Yılında sömürgeci-soykırımcı TC faşizmini yıkıp tarihin çöp sepetine atarak Şehitlerimize verdiğimiz zafer sözümüzün gereğini yerine getireceğiz. Bunu da dört parça Kürdistan’da ve yurtdışında yürüttüğümüz kahramanca mücadele ile başaracağız. Bu temelde Kürdistan Özgürlük Devrimini zafere taşıyacak, Önder Abdullah Öcalan’ı özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşturacağız.

Bu çerçevede, şehadetinin 41. Yıldönümünde büyük devrimci militan ve halklarımızın önderi Haki Karer Yoldaşı bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, tüm partili yoldaşları ve yurtsever halkımızı Şehitler gerçeği üzerinde daha çok yoğunlaşmaya, Önderlik ve Şehitler çizgisinde eleştiri ve özeleştiri ile kendilerini yenilemeye, faşizmi yıkarak kazanılmış devrimi zafere taşımaya çağırıyoruz!”