Maxmur Meclisi: Ciddi bir süreç yaşanıyor, dayanışma büyütülmeli

Irak ordusunun Maxmur’u kuşatma girişimi devam ederken Maxmur Demokratik Halk Meclisi, ciddi bir süreç yaşandığını belirterek, dayanışmayı güçlendirmeye çağırdı.

Irak ordusu 20 Mayıs’tan bu yana Maxmur’u tel örgüler ve kulelerle tecrit etmeye çalışıyor. Zırhlı araçlar ve kepçelerle alana gelen Irak güçlerine karşı direniş başlatan kamp halkı altıncı gününde de direnişini sürdürüyor. 7’den 70’e herkes direnişte yer alıyor. Kuşatma girişiminin 6’ncı gününde Iraklı devleti Maxmur’un çevresindeki stratejik noktalara asker konuşlandırdı.

MEŞRU VE KANUNİ DEĞİL

Irak ordusunun yeniden kuşatma girişimine karşı Maxmur Demokratik Halk Meclisi, dayanışmayı büyütmeye çağırdı.

ANF’ye konuşan Halk Meclisi Eşbaşkanı Yusif Kara, “Irak hükümet ile aramızda bazı sorunların yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Özellikle son günlerde bu üst boyuta çıktı, biz bu düzeye ulaşmasını istemiyorduk. Defalarca bir kargaşa ve çatışma yaşanmasından yana olmadığımızı ilettik. Bize dayattıkları meşru ve kanuni değil.  İlgili kurumlara taleplerimizi ilettik” dedi.

ÇOK TARAFLI BİR KONSEPT VAR

Yaşanan mevcut gerilimin “Türk devletinin plan ve programlarına uygun olarak geliştirilen bir konsept” olduğunu ifade eden Kara, şöyle konuştu:

“Zaten Türk devleti bunu açık bir şekilde söylüyor, Barzani ailesi de söylüyor. 9 Ekim’in devamıdır. Tüm Kürtler ve Kurdistan’a yönelik bir konsept söz konusudur. Bu planda Birleşmiş Milletler ve belli düzeyde DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyon güçleri de yer alıyor. Yaşananlar karşısında kör, sağır ve dilsizi oynuyorlar. Tüm bunlar, sistemimiz ve yönetimimize karşı geniş bir konsepte işaret ediyor.”

Mevcut çok taraflı konseptin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride paralel bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Kara, “Birkaç gündür ciddi gerginlikler yaşanıyor” dedi.

Mülteci bir yaşamın dayatılması ve kampa mahkum edilmelerine rağmen hiçbir zaman diz çökmediklerinin altını çizen Kara, son günlerde yaşanan direnişe işaret ederek, “Son günlerde yaşananlar, gurur ve onur vericidir. Örneği azdır” diye ekledi.

‘DEVLET VE HÜKÜMET KARARI’ DİYEREK ISRAR EDİYORLAR

Geri adım atmadıklarını, hatta bir düzeye kadar kuşatmaya engel olduklarını ifade eden Kara, “Şu an tutumları eskisi gibi değil. Ama yine de dayatmaya devam ediyorlar. Bunun ‘devlet ve hükümet kararı’ olduğunu söylüyorlar. Bizim açımızdan ise hiçbir meşruluğu yoktur” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler’in de uzun bir süredir kampla ilişkisinin kesik olduğunu hatırlatan Kara, ancak buna rağmen kazanılmış bir BM statüsünün olduğunu, kamp halkının kimliklerinde BM mührünün olduğunu vurguladı.

Bunun örneğinin çok az olduğunun altını çizen Kara, Irak’ta Baas rejiminin devrilmesinden sonra da Irak hükümetinin mülteci haklarına ilişkin uluslararası bir anlaşmanın maddelerini imzaladığını ve Maxmur’a uyguladığını kaydetti.

BM BAZI TARAFLARIN ETKİSİ ALTINDA KALDI

Kara, şunları ekledi: “Ancak başta bölgede çalışan BM temsilcileri olmak üzere, KDP ve Barzani ailesinin baskıları ve ticari çıkarları nedeniyle BM bu tarafların etkisi altına girdi. Başta kadın ve çocuklara yönelik olmak üzere mülteci hakları ihlal edildi. Tümü de Barzani ailesi ve Türkiye’nin işbirliği ile hazırlanan sahte ve temelsiz raporlarla yapıldı. Bu şekilde üzerimizde baskı oluşturdular. BM, biz mültecilere ilişkin görevini hiçbir şekilde yerine getirmedi. Uygulandığında bile düşmanca uygulandı, çözüm getirmek yerine, birçok açıdan düşmanca davrandı. Kampın boşaltılması için birçok açıdan ellerinden geleni yaptılar.”

CİDDİ BİR SÜREÇ YAŞANIYOR, DAYANIŞMA GÜÇLENDİRİLMELİ

Halk Meclisi Eşbaşkanı şöyle devam etti:

“Maxmur’daki direniş sayesinde (BM temsilcileri) bir kez daha kampa geldiler. 2018’de bir kez geldiler, o da sadece güvenlik boyutu ile ilgiliydi. Kamp içerisinde dolaştıktan sonra geri döndüler. Hatta 2022’de Bağdat ve Musul’da görüşmeler oldu, ama hiçbir olumlu çalışmada bulunmadılar. Bugün de ne olduğunu anlamaya çalıştılar. Onlarla oturup, tartıştık. Irak devletinin yaptığı haksızlığı çok açık bir şekilde ifade ettik. Kendi aralarında tartışacaklarını ve açıklayacaklarını söylediler. Görüşmelerimiz, imzaladıkları anlaşma metnine uymalarını sağlamak için devam ediyor.

Ciddi bir süreç yaşanıyor, sıradan bir durum değil. Direnişle başarı elde edilebilir. Kendimize güveniyoruz. Kürt ulusu olarak, Kurdistan’da ve Kurdistan dışında kendimize sahip çıkarsak, başaramayacağımız şey yoktur. Yurtsever halkımıza, kalbi bu hareket, halk ve devrimle atan yurtsever halkımıza çağrıda bulunuyoruz; bu sıkıntılı dönemlerde dayanışmanızı güçlendirin. Bizim için alanlara çıkan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.”