Kürt düşmanlığı

Şu açıktır ki, Kürt düşmanı Tayyip Erdoğan temel desteğini KDP’den almaktadır. KDP’nin desteği olmasaydı şu anda Bakurê Kurdîstan’da Kürt halkı bir statüye kavuşur ve özgürleşirdi.

Tayyip Erdoğan Kürt düşmanlığı ile ABD’den Rojava Devrimini boğmak ve PKK’yi tasfiye etmek için destek istemiştir. Aynı günlerde KDP istihbarat şefi Mesrur Barzani de ABD’ye gitmiştir. Bir hafta on gün önce KDP’ye bağlı bazı Rojavalı kaçkınlar PYD’ye silah verilmesin diyerek nasıl ki Rojava Devrimine düşmanlıklarını ortaya koydularsa, Mesrur Barzani de bu amaçla ABD’ye gitmiştir. Zaten Rojava Devrimine düşmanlık yapan ENKS denen oluşum ve onun karşı devrimci çetelerini konuşturan KDP’dir. Tayyip Erdoğan nasıl ki Rojava Devrimi hakkında karalama yapıyorsa, KDP de aynısını yapmaktadır. Bu nedenle Tayyip Erdoğan’la KDP’nin istihbarat örgütü şefinin aynı günlerde ABD’ye gitmesi tesadüfi değildir.

Şu açıktır ki, Kürt düşmanı Tayyip Erdoğan temel desteğini KDP’den almaktadır. KDP’nin desteği olmasaydı şu anda Bakurê Kurdîstan’da Kürt halkı bir statüye kavuşur ve özgürleşirdi. Ancak KDP dünyaya ve Kürt halkına Tayyip Erdoğan ve AKP’nin Kürtler için iyi olduğunu vaaz ediyor ve Kürt direnişi karşısında Erdoğan’ı koruyor. Eğer Tayyip Erdoğan Kürt sorununda çözümsüzlükte ısrar ediyorsa ve PKK’yi tasfiye ederek Kürt soykırımını tamamlamak istiyorsa en büyük cesareti ve desteği KDP’den almaktadır. Hiçbir Kürt örgütü ve partisi bir sömürgeci güçle bu düzeyde ilişki içinde olmamıştır. KDP hep bunu yapıyor denilebilir. Ancak bu dönem farklıdır. Çünkü bu dönemde Kürt soykırımının üzerine kurulmuş sistem dağılmış, Kürtler için tüm parçalarda özgürleşme fırsatı ortaya çıkmıştır. KDP işte böyle bir dönemde Kürtleri soykırıma uğratmak isteyen ve Kürt düşmanlığının öncülüğünü yapan bir sömürgecilikle işbirliği yapıyor. Bakurê Kurdîstan’daki özgürlük mücadelesine karşı birlikte savaşıyorlar.

Mesrur Barzani’nin ENKS gibi ABD’ye, YPG’ye ve QSD’ye silah vermeyin biçiminde ABD’lilerle konuştuğu kesindir. Ancak Mesrur Barzani de Tayyip Erdoğan gibi eli boş dönmüştür. PKK’nin tasfiye edilmesi konusunda Mesrur Barzani’ye de Tayyip Erdoğan’a verilen sözler verilmiştir. Şu anda dünyada PKK karşıtlığını birinci sırada Tayyip Erdoğan ve AKP yapıyor; ikinci sırada ise KDP ve istihbarat şefi Mesrur Barzani yapıyor. Mesrur Barzani Güney Kürdistan halkının duygularının tersine PKK düşmanlığında ısrar ediyor. Peşmergeler PKK’nin Kürdistan için değerini ve anlamını bilirken, Mesrur Barzani PKK düşmanlığında Tayyip Erdoğan’la yarışıyor. Çünkü Güney Kürdistan halkının çıkarını düşünmüyor; sadece KDP’nin Güney’de egemen olması anlayışıyla hareket ediyor. Güney’de egemen olmak için de sırtını Kürt halkına değil, Türk devletine dayıyor. Bu nedenle ortakları, dostları Tayyip Erdoğan ve AKP gibi nereye gitseler PKK düşmanlığı yapıyorlar. İşini gücünü bırakmış PKK karşıtlığıyla dünyayı dolaşıyorlar.

Mesrur’un ABD görüşmesi sonrası Mesud Barzani de Ürdün’e gitmiştir. Orada da herkesle PKK karşıtı politika yürütecek. Mesud Barzani’nin Ürdün’de Tayyip Erdoğan ya da başka Türk yetkilileriyle görüşeceği söyleniyor. Hatırlanırsa 2014 3 Ağustos’unda IŞİD’in Şengal’e saldırıp Êzîdîleri fermandan geçirmesi öncesi KDP bazı Arap ülkeleri ve Türkiye ile Musul’un IŞİD’e nasıl teslim edileceğini görüşmüşlerdi. IŞİD bu destekle ilk önce Musul’a, sonra ise Hewler ve Şengal’e saldırmıştır. KDP IŞİD’le uzlaşarak Irak ve Suriye’de etkin olmak isterken birden bire Hewler’in düşmesi tehlikesiyle karşılaşmıştır. Hewler boşaltılmaya başlanmıştır. Bu sırada Hewler halkının imdadına Maxmur halkı ve gerilla yetişmiştir. Hewler kapısını kapatmış ve IŞİD’i Maxmur’da püskürtmüşlerdir. Bu nedenle Mesud Barzani Maxmur’a gidip gerilla ve Maxmur’da direnen halka teşekkür etmiştir. Bu gerçek ortadayken kim KDP’nin PKK Güney Kürdistan halkına zarar veriyor propagandasına inanır? Kerkük’ün düşmesini de gerilla önlemiştir. KDP’nin gerilla düşmanlığının Güney Kürdistan halkının çıkarının tersine olduğu açıktır.

Mesud Barzani Ürdün’e gidip orada PKK karşıtlığı yapacaksa, PKK Şengal’den çıksın diyecekse, PKK’ye karşı bazı Arap ülkelerinden destek isteyecekse bunun adı Kürt düşmanlığı olur. Bugün kim PKK düşmanlığı yapıyorsa Kürt düşmanlığı yapmış olur.

ABD YPG ve QSD’ye silah veriyor; orada IŞİD’e karşı bu güçlerle birlikte hareket ediyor; ama Türkiye’ye de PKK’nin tasfiyesi için destek vereceğim diyor. ABD bu politikasıyla Kürt düşmanlığı yapıyor. PKK’ye düşmanlık yapılacak, PKK’nin tasfiyesi için Türkiye’ye destek verilecek, ama Kürt dostu olunacak! Bu Kürtleri kandırmaktır. Kürtlerin en büyük ve en etkili özgürlük ve demokrasi hareketine düşmanlık yapılacak, ama Kürt dostu olunacak! Kürt halkının en sevdiği Önder olan PKK önderliğine düşmanlık yapılacak, ama Kürt dostu olunacak! Artık bu sahtekarlık bırakılmalıdır. ABD de, Avrupa da, başka ülkeler de bu ikiyüzlü politikayı bırakmalıdır. PKK’ye düşmanlık yapanlar Kürt’e düşmanlık yapmaktadırlar. Avrupa, ABD, Rusya ya da başka ülkeler PKK gerçeğinin ne olduğunu öğrenmek istiyorlarsa Kürt’ün düşünce ve duygularını öğrensinler. Hatta Güney Kürdistan’a gidip halka PKK’yi sorsunlar. Halkın büyük çoğunluğu PKK’nin Kürt halkının en değerli Özgürlük Hareketi olduğunu söyleyecektir.

KDP ya da yöneticilerine değil, Hewler’e gidip halka PKK sorulsun. O zaman PKK düşmanlığının Kürt düşmanlığı olduğu daha iyi görülür.