Amed, Batman ve Cizre’de bir araya gelen kayıp yakınları bir kez daha faili meçhul cinayetlerde yaşamlarını yitiren yakınlarının kemiklerinin bulunması ve faillerinin yargılanmasını istedi. Batman’daki eylemde özel harekatçı Ayhan Çarkın’ın itiraflarının önemli olduğu ve dikkate alınması gerektiği mesajı verildi.

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları 251’inci kez Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde eylemdeydi. Oturma eylemine kayıp yakınlarının yanısıra, İHD üye ve yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, MEYA-DER, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri katıldı.

“Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar ve bir daha geri dönmediler” yazılı pankartın açıldığı ve kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Amed Şube Sekreteri Abdusselam İnceören, tüm çağrıları ve eylemlerine rağmen kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması konusunda herhangi bir ilerleme sağlanamadığını söyledi.

İHD: CEZAEVLERİNDEKİ İHLALLER ARTTI

Kayıplar olgusunun çözüm sürecinin önemli bir yerinde olduğunu söyleyen İnceören, “Bunun için Hakikatleri Araştırma Komisyonu tarzı bir komisyon kurularak, devletin arşivlerini açarak kayıpların bulunması sağlanmalıdır” dedi.

Son dönemlerde cezaevlerinde yaşanan baskı ve işkence uygulamalarına dikkat çeken İnceören, şöyle devam etti: “Son bir ay içerisinde bölgeden yaklaşık 350 kişi batıdaki cezaevlerine sürgün edildi. Bu sürgünler beraberinde baskı ve işkenceleri de getirdi. Hemen hemen her gün cezaevlerinden kendilerine yönelik uygulamalara ilişkin başvurular almaktayız.

Ayrıca kamuoyunun tüm ısrarlarına rağmen hasta tutsaklar serbest bırakılmamaktadır. 500’ün üzerinde hasta tutsak serbest bırakılmayı bekliyor. Adli Tıp Kurumu’nun ‘cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen tutsaklar tahliye edilmemektedir. Buradan tekrar yetkililere çağrıda bulunuyoruz: Ölüm aşamasına gelen bu hasta tutsakları bir an önce serbest bırakın. Hiç değilse son günlerini ailelerinin yanında geçirebilsinler.”

GÖZALTINDA KAYBEDİLEN DEMİR’İN HİKAYESİ ANLATILDI

İHD Amed Şube Yöneticisi Mehmet Güzel ise, 1996 yılının Ocak ayında Batman’ın Sason İlçesi’ne bağlı Tanzê Köyü’nde askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Tekin Demir’in kaybediliş hikayesini anlattı.

Hikayenin ardından kayıp yakınları Demir anısına 5 dakikalık oturma eylemi yaptı.

EKİNCİ: ÇARKIN’IN İFADELERİ DİKKATE ALINMALI

Batman’da da kayıp yakınları da 251’inci kez eylemdeydi. İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eylem Gülistan Caddesi'nde gerçekleşti.

Faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin resimleri ve "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı eyleme çok sayıda kayıp yakını, İHD üye ve yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi aktivistleri, BDP, MEYA-DER, KURDÎ-DER, STK temsilcileri ile kitle katıldı.

Burada bir konuşma yapan İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Ekinci, "Adalet istiyoruz, yargının harekete geçmesi talebinde bulunuyoruz. Biz bunları talep ederken, önceki gün 90'lı yıllarda Kürt bölgesinde görev yapan özel harekatçı Ayhan Çarkın, Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın'ı öldürdükleri gerekçesiyle yargılandığı davada o dönemde Kürt kalkına yaptıkları zulüm ve haksızlıkları bir bir itiraf etti" dedi.

Ayhan Çarkın'ın ifadeleri doğrultusunda dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakanı Tansu Çiller'in yargılanması gerektiğini ifade eden Ekinci sözlerini şöyle sonlandırdı: "Devlet ve hükümet yetkililerine soruyoruz; devlet kimliğine sahip Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın yargılandığı mahkemede yaptığı samimi itirafları yeterli belge ve bilgi değil mi? Yıllarca Kürtlerin yaşadığı bölgede, insanlara kan kusturan, zulüm, baskı, işkence, faili meçhul cinayetler, adam kaçırmalar, kaybetmeler gibi suçlara karışmış o dönemde bölgede görev yapan bütün sorumluların yargı önüne çıkarılması gerekmektedir. Samimi itiraflarda bulunan kişi sıradan bir itirafçı değildir. Yıllarca devlet adına bölgede görev yapmış ve o denemde Kürtlere yaptığı haksızlıklardan dolayı pişmanlık duymuş ve samimi itiraflarda bulunan biridir. Bu nedenle Ayhan Çarkın'ın itirafları dikkate alınmalı ve ihbar olarak kabul edilmelidir."

Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.

DAYİKÊN ŞEMİYÊ SOĞUĞA RAĞMEN YAKINLARINI SORDU

Dayikên Şemiyê de Cizre Anadolu Lisesi önünde 251'inci kez bir araya geldi. Kayıp yakınları her hafta olduğu gibi bu hafta da kaybedilen ve faili meçhul cinayete kurban giden yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.

İHD ve MEYA-DER yöneticilerinin de destek verdiği eylemde, 1995 yılında Çavuşlu (Çemêşil) köyünde ikamet eden Ahmet Bulur'un korucu ve askerler tarafından infaz edilmesini hikayesini ablası Fatma Bulur anlattı. Abla Bulur, kardeşinin köyde bir arkadaşı ile köy kırsalında çobanlık yaptığı sırada operasyona çıkan Güçlükonak ilçesine bağlı korucu ve askerler tarafından kurşuna dizildiğini ve tüm hayvanlarına el konulduğunu belirtti.

Kardeşini askerlerin ve korucuların katlettiğini söylyen Fatma Bulur, “Kardeşimin cesedinde 95 mermi izi vardı. Kardeşim köyde çobanlık yapan sıradan bir insandı. Elinde silah ve ya başka bir şey yoktu” diye konuştu.

İHD temsilcisi Abdulkerim Pusat ise, bu şekilde yaşanan birçok acının olduğunu söyledi. Bu acılardan birisinin de Roboski olduğunu ifade eden Pusat, "Roboski Katliamı'nın yaraları hala oluk oluk kan akıyor" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.