Güney Kürdistan'ta 25 Eylül'de yapılan referandum sonrası Irak merkezi hükümetiyle bozulan ilişkileri "çözmek" amacıyla Güney Kürdistan'daki siyasi partiler üç koldan Bağdat ile görüşüyor. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan Yurtseverler Partisi (YNK) ve Goran (Değişim) Hareketi, Kürdistan İslamî Topluluk (Komela Îslami) ile Berhem Salih'in kurduğu Demokrasi ve Adalet için Koalisyon heyetleri son birkaç gün içerisinde Bağdat'la görüşme trafiğini hızlandırdı.

ÜÇ KOLDAN GÖRÜŞME

Güney Kürdistan topraklarının yarısının, kazanımlarının da büyük bölümünün kaybedilmesine neden olan başarısız referandumun başını çeken KDP, görüşme rotasını Irak eski başbakanı ve şimdilerde muhalefette olan Kanun Partisi Genel Başkanı Nuri El Maliki’ye kırarken, YNK ise Irak başbakanı Haydar Ebadi ile görüşüyor. Goran, Komel ve Berhem Salih'in partisinin oluşturduğu üçlü blok ise Bağdat'taki tüm çevrelerle görüşüyor.

KDP-MALİKİ YAKINLAŞMASI

Maliki'nin KDP'nin bir yayın organına verdiği ve 24 Aralık 2017 tarihinde yayınlanan röportajında "Hewlêr ile Bağdat anayasaya çerçevesinde diyaloga başlamalı" sözlerinden sonra KDP ile Maliki arasındaki görüşme trafiğinin hız kazandığı belirtiliyor. Maliki'nin sözlerinden sonra 28 Aralık günü konuşan Kürdistan Bölge Başbakanı Nêçirvan Barzani ise Maliki'nin açıklamalarının "memnuniyetle karşıladıklarını" belirterek, “Bölge ile Bağdat arasındaki sorunların Irak Anayasası çerçevesinde çözülmesini vurguluyoruz” demişti.

SEÇİMLER İÇİN YATIRIM MI

18 Mayıs 2018'de yapılması planlanan Irak genel seçimleri öncesi KDP ile Maliki arasındaki "yakınlaşma" dikkat çekerken, İran yanlısı olarak bilinen Maliki'nin söz bu görüşmelerle ABD tarafından desteklenen Ebadi'ye karşı seçim yatırımı yapmaya çalıştığı belirtiliyor. KDP'nin de Maliki'yle görüşmelere yaparak Ebadi'yi seçimler öncesi zorlamaya çalıştığı yorumları yapılıyor.

BARZANİ, MALİKİ'YLE AYNI IRAK'TA YAŞAMAM DEMİŞTİ!

2014 yılında DAİŞ savaşının başlaması sonrası KDP'nin doğrudan Türkiye'ye petrol satması üzerine dönemin Irak Başbakanı Maliki, Kürdistan Bölgesi'nin bütçesini kesmişti ve bu durum Hewlêr ile Bağdat arasında krize neden olmuştu. Dönemin Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani, Maliki'yi "Kürt düşmanı" ilan etmiş ve "Maliki ile aynı Irak çatısı altında yaşamam" demişti.

YNK'LİLER DE EBADİ İLE GÖRÜŞÜYOR

Referandumun başarısızlıkla sonuçlanması ve Kürdistan Bölgesi'nde halkın hükümete olan öfkesinin doruk noktaya çıktığı bugünlerde YNK ile Ebadi arasındaki görüşmeler devam ediyor. Uzun süredir devam eden görüşme trafiğine dün akşam bir yenisi eklendi. YNK eski genel sekreteri Celal Talabani'nin oğlu Pawel Talabani, Bağdat'ta Ebadi ile bir araya geldi.

ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKİCİ

Görüşmeye ilişkin Ebadi'nin Basın Ofisi’nden yapılan açıklamada, "siyasi ve güvenlik konuları, Irak’ın birliği, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki sorunların Irak Anayasası çerçevesinde çözüm yolları"nın ele alındığı belirtildi. KDP'nin Irak ordusu ile Heşdî Şabî'nin 16 Ekim 2017'de başlattığı saldırılardan sorumlu tuttuğu isimlerden olan Pawel Talabani'nin Ebadi'yle, KDP-Maliki görüşmelerinin sürdüğü bir dönemde görüşmesi dikkat çekti.

GORAN-KOMEL-BERHEM SALİH ÜÇLÜSÜ DE BAĞDAT'TA

Bağdat ile görüşme trafiğinde olan diğer bir oluşum ise Goran, Komela İslami ve YNK'den ayrılan Berhem Salih'in kurduğu Demokrasi ve Adalet için Koalisyon isimli ittifak. Güney Kürdistan'da 18 Aralık 2017'de başlayan ve 4 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan halk eylemlerinin ardından ittifak görüşmelerini hızlandıran Goran, Komela ve Berhem Salih'in partisi, dün Bağdat'a bir heyet gönderdi. Söz konusu ittifakın Bağdat'a giden heyeti, Ebadi'nin yanı sıra, Irak Cumhurbaşkanı Fûad Masum'la da görüştü. Heyet bugün de Nuri El Maliki ile görüştü. Görüşmelerin içeriği ise henüz açıklanmadı.

HALK KUŞKU DUYUYOR

Kürt partilerinin ayrı heyetler olarak Bağdat'ta yaptıkları içeriği belirsiz görüşmeler Güney Kürdistan halkında kuşkulara neden oluyor. Nitekim 18 Aralık'taki eylemlerde halkın, hükümette yer alan KDP, YNK, Goran, Yekgirtû Îslami ve Komela İslami'nin bürolarını eş zamanlı olarak hedef alması, siyasi gözlemciler tarafından "halkın Güney Kürdistan'daki siyasi partilerin siyasetlerine olan öfke" olarak yorumlanmıştı.