Agirî'de gençliğin sorunları ağır

Kurdistan’da son yıllarda gençler arasında umutsuzluk, gelecek kaygısı üzerinden yürütülen özel savaş politikası sonucu intiharlar artmaya başladı. Özellikle Agirî'de yerel kaynaklar son aylarda artan intihar vakalarında sayısının yükseldiğini belirtiyor.

AGIRÎ'DE GENÇLİK

Agirî'de (Ağrı) son dönemde gençler arasında intihar vakalarında artış görülmeye başladı. Yerel kaynaklar, son iki ay içerisinde 20’ye yakın gencin intihar ettiğini, bunların çoğunun ise kayıtlara aileleri tarafından doğal ölüm olarak geçtiğini aktardı. Savaşın her boyutunun yoğun olarak yaşandığı Kurdistan’da son dönemde özellikle gençler arasında gelecek kaygısı, güvencesizlik artış göstermeye başladı. Hiçbir şekilde gelecek hayali kuramayan gençler, yaşanan savaşın da yoğun baskısı altında intihara yöneliyorlar.

Özellikle Agirî'de son zamanlarda artan intihar vakaları ile ilgili çoğu kişi konuşmak istemiyor. Yerel kaynaklar, çoğu intiharın kayıtlara aileleri tarafından doğal ölüm olarak geçtiğini, bundan dolayı basına yansıyan intihar vakalarının ve resmi kayıtlara düşen intihar kayıtlarının az olduğunu ancak sadece son iki ay içerisinde 20’ye yakın gencin belli sebeplerle intihara yöneldiğini iddia ediyor. Özel savaş politikalarının yoğun olarak hissedildiği, gençler arasında gelecek kaygısının arttığının görüldüğü Agirî'de bir çözüm yolu bulmalarına izin verilmeyen, Kürt Özgürlük Hareketi ile bağ kurmaları engellenen gençler, çözümsüzlük içerisinde yaşamlarına son veriyor.

GENÇLERİN EĞİTİME, SAĞLIĞA ERİŞİMİ ÇOK ALT SEVİYELERDE

DEM Parti Agirî Milletvekili Nejla Demir, kentte yaşanan duruma ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

Agirî'de gençlerin eğitime erişim oranının çok düşük olduğunu, eğitim altyapısının da sorunlu olduğunu belirten Nejla Demir, “Kentte eğitim çok sorunlu bir durumda, gençlerin okula gitme oranı Türkiye ortalamasının altında ve özellikle kız çocuklarının okula gitme oranı oldukça düşük. Eğitim altyapısı yetersiz ve birçok okulda fiziki eksiklikler, öğretmen açığı gibi sorunlar mevcut. Eğitime erişimde eşitsizlik oldukça fazla. Kırsal kesimde yaşayan gençler, kentsel kesimde yaşayan gençlere göre daha az eğitim imkanına sahip durumda” diye konuştu.

Gençlerin sağlığa erişiminin de Türkiye ortalamasına göre çok gerilerde olduğuna işaret eden Nejla Demir, bebek ve çocuk ölüm oranlarının çok yüksek olduğunu ifade etti. Sağlığa erişimin de zor olmasından kaynaklı bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Nejla Demir, şöyle devam etti: “Bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski fazla, bunun yanında ruh sağlığı problemleri oldukça yaygın bir hal almış durumda. Bunların dışında köylerde yaşayan gençler için bu durum daha da vahim bir hal almıştır. Onların sağlığa erişimi yok denecek boyutlarda olduğundan daha çok etkileniyorlar.”

CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANIYOR

Gençler arasında işsizlik oranının da yüksek olduğunu, üniversite mezunu gençlerin iş bulmakta çok zorlandıklarını söyleyen Nejla Demir, bundan dolayı yoğun bir göç düşüncesinin hakim olduğunu dile getirdi. Yaratılan bu umutsuzluk havası içerisinde gençlerin uyuşturucu ve alkole yöneldiğini, suç oranının giderek arttığını ve iktidarın buna göz yumduğunu vurgulayan Nejla Demir, gençler arasından yapılan araştırmada gençlerin kendilerini umutsuz, çaresiz hissettiklerini dile getirerek, bu yaygın ruh halinin de yeni sorunları ortaya çıkarttığını kaydetti.

Özellikle son dönemde uyuşturucuya ulaşımın çok kolaylaştığını, bunun hem bireyler hem de toplum için büyük bir risk oluşturduğunu belirten Nejla Demir, uyuşturucuya yönelimin temel nedenlerini şöyle sıraladı: “Yoksulluk, işsizlik, eğitimsizlik ve aile içi şiddet gibi sosyo-ekonomik sorunlar, uyuşturucu kullanımına yönelmeyi tetikleyen önemli faktörlerden. Bu tür sorunlar, bireylerde umutsuzluk, çaresizlik ve kimliksizlik duygularına yol açabilir, bu da uyuşturucuya sığınma eğilimini artırabilir. Uyuşturucu maddelere erişim son yıllarda kolaylaşmış. Torbacılar, sanal medya ve internet üzerinden uyuşturucu satışı yapılıyor. Bu durum, uyuşturucu maddelere ulaşmayı kolaylaştırmakta ve özellikle gençler için riski artırmaktadır.”

Uyuşturucu maddelerin zararlarına ilişkin yeterli çalışmaların yapılmadığını dile getiren Nejla Demir, iktidarın ise uyuşturucuyu engelleme politikasının olmadığını ve uyuşturucu ticareti yapanların ise cezalandırılmadığını belirtti.

GENÇLER ARASINDA PSİKOLOJİK SORUNLAR ARTIYOR

Nejla Demir, yoksulluğun, işsizliğin çözüme ulaştırılması, aile içi şiddetin önlenmesi, tedavi merkezlerinin açılıp rehabilitasyonun ücretsiz hale getirilmesi ve uyuşturucunun zararları konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Gençlerin çaresizlik ve geleceksizlik girdabında psikolojik olarak çöktüğünü söyleyen Nejla Demir, işsizliğin, gelecek kaygısının depresyon, anksiyete gibi hastalıkları tetiklediğini, bunun da intihara yönelttiğini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Depresyon, anksiyete, bipolar gibi psikolojik bozukluklar gençlerde intihar riskini artıran en önemli faktörlerden biridir. Bu tür psikolojik sorunlar, gençlerde umutsuzluk, çaresizlik ve değersizlik duygularına yol açabilir ve bu da intihar düşüncesini tetikleyebilir. Aile içi şiddet ve istismarda gençlerde intihar riskini önemli ölçüde artıran bir faktördür. Aile içi şiddet ve istismar, gençlerde travma ve stres yaratabilir ve bu da depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal sorunlara yol açabilir. Yalnızlık ve sosyal izolasyon da gençlerde intihar riskini artıran bir faktördür.

Yalnızlık ve sosyal izolasyon gençlerde umutsuzluk ve çaresizlik duygularına yol açabilir ve bu da intihar düşüncesini tetikleyebilir. Düşük eğitim seviyesi de gençlerde intihar riskini artıran bir faktördür. Düşük eğitim seviyesi, iş bulma zorluğuna ve yoksulluğa yol açabilir. Ayrıca, düşük eğitim seviyesi olan gençler, ruh sağlığı hizmetlerine erişmekte de zorlanabilir. Madde bağımlılığı da gençlerde intihar riskini önemli ölçüde artıran bir faktördür. Madde bağımlılığı, gençlerde depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal bozukluklara yol açabilir ve intihar düşüncesini tetikleyebilir. Yoksulluk ve işsizlik gibi ekonomik zorluklar da gençlerde intihar riskini artıran bir faktördür. Ekonomik zorluklar, gençlerde stres, kaygı ve depresyona yol açabilir. Sosyal medya da gençlerde intihar riskini artıran bir faktör olabilir. Sosyal medyada, gençler idealize edilmiş bir hayat algısıyla karşılaşabilir ve bu da kendilerini değersiz ve yetersiz hissetmelerine yol açabilir. Ayrıca, sosyal medyada intihara teşvik içeren içeriklere de maruz kalabilirler.”

GENÇLİK MECLİSİMİZ FARKINDALIĞI ARTTIRMAK İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYOR

DEM Parti’nin uyuşturucu ve gençler arasında artan geleceksizlik kaygısına karşı geliştirdiği mücadelenin büyüyerek devam ettiğini söyleyen Nejla Demir, özellikle DEM Parti Gençlik Meclisi'nin uyuşturucuya karşı farkındalığı artırmak ve gençleri bilinçlendirmek için şu çalışmaları yürüttüğünü söyledi: 

* Seminerler ve konferanslar. Uyuşturucunun zararları ve bağımlılıkla mücadele yöntemleri hakkında uzmanlar tarafından seminerler ve konferanslar düzenlenmektedir.

* Panel ve forumlar. Uyuşturucuyla mücadelede farklı paydaşların görüşlerini paylaşabilecekleri paneller ve forumlar düzenlenmektedir.

* Sanat ve spor etkinlikleri. Uyuşturucuya karşı farkındalığı artırmak için tiyatro oyunları, konserler, spor turnuvaları gibi çeşitli sanat ve spor etkinlikleri düzenlenmektedir.

* Sosyal medya kampanyaları. Uyuşturucuya karşı farkındalığı artırmak için sosyal medya platformlarında kampanyalar düzenlenmektedir.”

Nejla Demir, son olarak DEM Parti’nin özellikle uyuşturucu ve gençler arasında yaratılmak istenen umutsuzluk havasına karşı yürüyüşler düzenlediğini, iktidarın bunları engellemeye çalıştığını belirterek, çalışmalarının yoğun bir şekilde devam edeceğini ifade etti.