‘Zulmünüz yanınıza kalmayacak’

Silopi’de katledilen 2 çocuk babası Seyfettin Sidar’ın eşi Asya Sidar, eşinin cenazesini defnetmesine bile izin verilmediğini belirterek, “Bu zulüm kimsenin yanına kalmayacak” dedi.

Silopi’de sıkıyönetim saldırıları sırasında telefonunu şarj etmek için çıkan ve devlet güçlerince vurulduktan 4 gün sonra cenazesine ulaşılan, cenazesi ise polis tarafından kaçırılarak korsan bir şekilde gömülen 2 çocuk babası Seyfettin Sidar’ın eşi Asya Sidar, eşinin cenazesini defnetmesine bile izin verilmediğini belirterek, “Bu zulüm kimsenin yanına kalmayacak” dedi.

Silopi’de devlet güçlerinin öz yönetim iradesini sergileyen halka 37 gün süren soykırım saldırılarında yaşanan ölümler ve sonrasında yaşananlar, devlet zulmünün ne boyutlara ulaştığını da bir kez daha gösterdi. Soykırım saldırılarında devlet güçlerinin saldırılarında hayatını kaybeden ve cenazesine bile işkence edilen 2 çocuk babası Seyfettin Sidar’ın hikayesi de devletin dirisine hazmedemediği Kürdün cenazesine bile nasıl işkence yaptığını gözler önüne seriyor. Barbaros Mahallesi'ndeki evinden komşusuna telefonunu şarj etmek için çıkmış ancak özel harekat polisleri tarafından açılan ateşle katledilen Seyfettin Sidar, cenazesine ancak 4 gün sonra ulaşılmıştı. Ailesi Sidar’ın cenazesini mahalledeki Hz. Ebubekir Camisine kaldırılmış ve cenaze bozulmasın diye günlerce üstüne buz koyarak bekletmişti. Saldırıların yoğunlaştığı mahalleye tanklar ve zırhlı araçlar ile giren devlet güçleri, Sidar'ın cenazesini camiden alarak ailesinin izni olmadan daha önce devlet güçlerinde katledilen 7 kişinin cenazesi ile birlikte Yenişehir Mahallesi'nde bulunan mezarlıkta korsan bir şekilde defnetti. Sidar’ın ailesi soykırım saldırısı altında geçen günlerde yaşadıkları zulmü anlattı.

Saldırılardan dolayı elektrik olmadığı için oğlunun telefonu şarj etmek için jeneratörü olan komşusunun evine gittiğini belirten anne Akide Sidar, evden ayrıldıktan sonra oğlundan günlerce haber alamadıklarını ifade etti. Oğlunun yaşamını yitirdiğini 4 gün sonra öğrendiklerini anlatan anne Akide Sidar, “4 gün boyunca evin bodrumunda aç susuz kaldık. 4 gün sonra çıktık, ben de hastayım zaten, ambulansı çağırdık, ambulans da gelmedi. Bu insanlığa, İslamiyet’e sığmıyor. Defalarca ambulansı aramamıza rağmen ambulans gelmedi. Evimize isabet eden top mermisiyle evimiz başımıza yıkıldı" dedi.

'BU ZULÜM KİMSENİN YANINA KALMAZ’

Sidar'ın eşi Asya Sidar ise eşinin evden çıkmasının ardından saldırıların yoğunlaşması ile birlikte evin bodrumuna sığındıklarını ve 4 gün sonra çıktıklarında işe eşinin cenazesine ulaştıklarını söyledi. Yaşadıkları zulmün kelimelerle anlatılamayacağını anlatan Sidar, “Zulüm kimsenin yanına kalmaz” dedi.

Cenazenin bile kendilerinden izin almadan polis tarafından defnedildiğini belirten abla Saadet Sidar ise “Cenazesi bile onların zulümlerinin altında defnedildi. Cenazesi defnedilirken ben ve kardeşim gittik. Kepçelerini getirmişlerdi, kameralara çektiler sonra kardeşimi defnettiler. Eğer onlar insan olsaydı bize bunu yaşatmazdılar” diye konuştu.