Türk ordusunun 2008 yılı Şubat ayında Türk ordusunun düzenlediği operasyonda asker olarak yer alan ve daha sonra gerilla saflarına katılan Şahan Bestan, “Çok fazla ölü ve yaralı asker vardı. Helikopter günde bir iki defa sadece cenazeleri taşımak için geliyordu. O zaman bir arkadaşım bana günde bir TIR dolusu ölen askeri Van'a götürdüklerini söylemişti. Basın sadece 38 askerin öldüğünü söylemişti” dedi.

2007, 2008 yılında askerliğe gittiğini söyleyen Şahan Bestan, “Acemi birliğimi İzmir Yeni Foça Jandarma Karakolu’nda, usla birliğimi de Çukurca'da yaptım. Operasyona bir aya kala sürekli operasyona çıkıyorduk. Tepenin kontrolünü sağlamak için tepeye çıktık. Bir ara yönetim mangasına gittim. Yönetim mangasında komutan termalle araziyi izliyordu. O zaman telsiz konuşmalarına şahit oldum. O esnada elli kişilik bir grup geçiyordu. Komutan, 'o gruba karışmayın, grubun içinde üç dört arkadaşım var' dedi. Bu karanlıkta nasıl oluyor da seçebiliyor, onun için çok şaşırmıştım. Meğerse üstlerinde cihaz varmış. O şekilde denetimi sağlamaya çalışıyorlarmış" dedi.

Operasyona bir ay kala eğitim amaçlı sürekli arazide kaldıklarını söyleyen Bestan; operasyona kısa bir zaman kala sürekli arazide kaldıklarını belirtti.

Karda mevzi yaptıklarını, doğanın şartlarına alıştırılmaya çalışıldıklarını vurgulayan Bestan, şöyle konuştu: “Gecenin on ikisinden sabahın beşine kadar sürekli askeri sevkiyat yapılıyordu. Bir ay boyunca bu böyle devam etti. Bolu, Kayser, Bingöl, Siirt, Ardahan'da komandolar getirdiler. Türkiye'nin birçok şehrinde askeri sevkiyat yapıldı. Her şeyi gizli bir şekilde yaptıkları için bundan kimsenin haberi olmadı. O zaman sürekli eğitim alıyorduk. Bir şeylerin olacağını hissediyorduk. Ama tam olarak ne olacak bilmiyorduk.

Operasyona iki gün kala sürekli karın içinde bekledik. Birkaç gün sonra Zap operasyonu başladı. Taburumuz üç bölükten oluşuyordu. Bir bölük hazırlık yapmak için kaldı. Kalan 250 kişiyi helikopterler Karker'in karşıdaki silsileye bıraktı. Biz orada mevzilendik. Her grup yirmi otuz kişiden oluşuyordu. Yirmi bin askerden daha fazlaydık. Günde iki üç defa helikopter yirmi kişilik gruplara yarım tır erzak getiriyordu. Bize üç günlük görev olduğunu söylemişlerdi. Üç günlük görev için niye bu kadar hazırlık yaptıklarını anlam veremiyorduk. Bir operasyon olacağını biliyorduk ama Zap operasyonu olacağını tahmin edemiyorduk.”

‘HELİKOPTER GÜNDE BİR İKİ DEFA SADECE CENAZELERİ TAŞIMAK İÇİN GELİYORDU’

Sürekli bombardıman yapıldığını belirten Bestan, çatışmaların gece gündüz devam ettiğini de sözlerine ekledi. Helikopterlerin asker getirip götürdüğünü, kimin ne yaptığını, nereye gittiğinin belli olmadığını da kaydeden Bestan, “Operasyonun bir an önce bitmesini istiyorduk. Hiçbirimiz isteyerek operasyona gelmemiştik. Mecburen katlanıyorduk. Çok fazla ölü ve yaralı asker vardı. Helikopter günde bir iki defa sadece cenazeleri taşımak için geliyordu. O zaman bir arkadaşım bana günde bir TIR dolusu ölen askeri Van'a götürdüklerini söylemişti. Basın sadece 38 askerin öldüğünü söylemişti. Gözlerimizle görebiliyorduk. Zap operasyonunda 400'den fazla asker öldü. Önce tepeye bombardıman yapılıyordu. Daha sonra askerler sızma yapıyordu. Sızmadan sonra onlarca asker kan içinde karın altında kalıyordu. Onları kurtarmak içinde kimse bir şey yapmıyordu” diye konuştu.

Askerlerin bile bile ölüme sürüklediklerini vurgulayan Bestan operasyonun bitmesine iki gün kala bir gece saat on ikiden sonra çatışmanın başladığını belirtti. Kendilerinin de cihazdan sesleri dinlediklerini söyleyerek, “Yirmiden fazla askerler sızma yapmıştı. O sızmadan on asker öldü. Birkaç kişi yaralandı. Helikopter bekliyorlardı. Yerinden hiç kıpırdamayan komutansa, ‘Aslanlarım vatan size emanet, siz devam edin, vatanı siz kurtaracaksınız' diyordu. Askerleri bile bile ölüme sürüklüyorlardı. Askerlerin içinde yaralı biri; 'biz burada ölüyoruz ama hiç kimsenin umurunda değil” diye tepki gösterdiğini de sözlerine ekledi.

‘PKK’Yİ İMHA ETMEK İÇİN OPERASYON BAŞLATTILAR, AMA KENDİLERİ İMHA OLDU’

Aniden çekilme olduğunu da söyleyen Bestan, ne için geldiklerini ve gittiklerini de bilmediklerini sözlerine ekleyen HPG gerillası Şahan Bestan şöyle konuştu: “Aynı zamanda geri döneceğimizi için çok mutluyduk. Yavaş yavaş tepeyi terk ettik. Tepeyi terk ettikten beş dakika sonra helikopterin düştüğünü gördük. Herkes panik içinde orada kurtulmak için var gücüyle koşuyordu. İki metre kar vardı. Askerler soğuktan titriyorlardı. En son çekilen grup benim de içinde olduğum gruptu. Geri çekilmenin güvenliği için kalmıştık. Soğuktan dolayı ayaklarımız ve ellerimiz yandı. Aylarca yürüyemeyen askerler oldu. Bizi akşam arabalarla götürüyorlardı. Ölü sayısını gizledikleri gibi operasyona katılan askerlerin sayısını da gizliyorlardı. Geri döndüğümüzde komutan gelip bizi teker teker tebrik etti. Kendisi bile niçin tebrik ettiğini bilmiyordu. Çünkü ortada kazanan bir zafer yoktu. Onca ölü ve yaralı vardı. Ama televizyonlarda zafer kazandıklarını söylüyorlardı. PKK'yi imha etmek için operasyon başlattılar, ama operasyonda kendileri imha oldu."

Askerde yaşadıklarının çok ağır olduğunu da söyleyen Bestan, bir Kürt olarak PKK’ye karşı savaşmanın kendisine zor geldiğini vurguladı. Bir yıla kadar kimse ile konuşmadığını da belirten Bestan, “Nasıl bir yol bulabilirim diye hep düşünüyordum. Daha sonra saflara katılma kararı aldım. Saflara katılarak özeleştirimi verdim. Şimdi halkımın gerillasıyım. Türkiye'nin askerliğini yaptığım için çok pişmanım" diye konuştu.