Yüzde 96 engelli tutsak Şeker'e özgürlük istendi

Amed'de yüzde 96 engelli olmasına rağmen tahliye edilmeyen tutsak Celal Şeker için basın açıklaması düzenlendi. İHD yetkilileri, AKP hükümetinin hasta tutsaklar için adım atmamasına tepki gösterdi.

Amed'de yüzde 96 engelli olmasına rağmen tahliye edilmeyen tutsak Celal Şeker için basın açıklaması düzenlendi. İHD yetkilileri, AKP hükümetinin hasta tutsaklar için adım atmamasına tepki gösterdi.
Diyarbakır D Tipi Cezaevinde bulunan ve yüzde 96 engelli olmasına rağmen serbest bırakılmayan hasta tutsak Celal Şeker’in duruma dikkat çekmek amacıyla İHD Amed Şubesi tarafından basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Şeker'in ağabeyi Kerem Şeker'in yanı sıra İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören, Amed Şubesi Cezaevi Komisyonu Üyeleri Av. Muhterem Süren ve Av. Abdullah Zeytun katıldı.

'AKP ÖLÜME SEBEBİYET VERİYOR'

Toplantıda konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubes, Başkanı Raci, hasta tutsaklar sorununun Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğunu, bu sorunla mücadele ettiklerini, AKP ile bu konularda yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiklerini, konu ile ilgili raporlar yayımladıklarını belirtti. Ancak hükümetinin bu konuda hiçbir adım atmadığını belirten Bilici, "Evrensel değerleri ve uluslar arası sözleşmeleri ciddiye almayan bir yapıyla karşı karşıya kaldık. Bu böyle devam ederken hasta tutuklular tedavi edilmemeye devam edildi ve yaşamlarını yitirdi. AKP hükümeti bu dönem boyunca birazcık da olsa, toplumu ve bizleri memnun edecek bir yasal düzenlemeye gitmedi. Ölüme sebebiyet veriyorlar. Yaşam hakkı en kutsal haktır” diye konuştu.

YÜZDE 96 ENGELLİ OLMASINA RAĞMEN 'CEZAEVİNDE KALABİLİR' DENİLDİ

Av. Muhterem Süren ise, tespit ettikleri verilere göre cezaevlerinde 282’si ağır olmak üzere 721 hasta tutsağın bulunduğunu belirtti. Şeker’in de 721 hasta mahpustan biri olduğunu kaydeden Süren, Şeker’in eski bir davasından aldığı ceza nedeniyle diyalize girdiği sırada polisler tarafından gözaltına alındığı söyledi. Ağabeyi Kerem Şeker tarafından kendilerine yapılan başvuru üzerine, Celal Şeker’in infazının hastanede tedavi altında devam ettirilmesi ve infazın geri bırakılması talepleriyle savcılığa başvuruda bulunduklarını aktaran Süren, "Ancak savcılık ilk talebimizi reddi. İnfazın geri bırakılması ile ilgili talebimiz ile ilgili de Diyarbakır Araştırma Hastanesine sevk kararı verdi. Hastanenin 6 Nisan 2015 tarihli raporuna göre, Celal yüzde 96 engelli durumunda, yaşamını tek başına cezaevinde idame ettiremez ve infazın cezaevi dışında sürdürülmesi gerektiği belirtiliyor. Bu rapor üzerine Celal Şeker, adli tıpa sevk edildi. Adli Tıp her zaman ki gibi karşımıza gerçeklikle alakası olmayan ve herhangi bir hukuki, tıbbi ve vicdani nitelik taşımayan bir raporla, Celal Şeker’in infazını cezaevinde sürdürebileceğini belirtti. Bunun üzerine savcılık, talebimizi büyük ihtimalle reddedecek" şeklinde konuştu.

'POLİTİK TAVIR SERGİLENİYOR'

İtirazlarını sürdüreceklerini belirten Süren, Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtti. Süren, "Maalesef şunu da belirtmek isteriz ki, Anayasa Mahkemesi de beklentilerimizi karşılayacak nitelikte değildir. AİHM içtihatlarını dikkate almamakla birlikte, Anayasa Mahkemesi de hasta mahpuslarla ilgili politik bir tavır sergilemektedir" diye ekledi.

'DOKTORLAR HAYATİ TEHLİKE BARINDIRDIĞINI SÖYLÜYOR'

Ağabey Kerem Şeker de, 6 yıl boyunca evde kendisine tahsis edilen hijyenik bir odada tedavi edilen kardeşinin tutuklanması ardından, cezaevinde bu koşullara sahip olamadığını ve enfeksiyon kapma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Kardeşinin enfeksiyon kapması halinde, vücutta bulunan maddenin zehirlenme ile birlikte hastalığının ileri seviyeye ulaşabileceğini söyleyen Şeker, "Doktorlar bu durumun hayati tehlike barındırdığını söylüyor. Hasta tutsaklara siyasi ve intikam hırsı ile yaklaşıldığı için, bu cezalar veriliyor. Duyuyoruz, adamlar bize şunu söylüyor, ‘Eğer hastaysa, siyasi bir mücadele içerisinde bulunmasın’. Siyasi bir mücadelenin içerisinde yer alabiliyorsa bu adamın sağlığında bir sıkıntı yok mantığı ile yaklaşılıyor. Bu insanlar cezaevi koridorlarında, hastane koridorlarında, yollarda terbiye edilir mantığı var. Ancak bunun böyle olmayacağı açıktır" dedi.
Ağabey Şeker, artık cezaevlerinde ölüm haberlerinin gelmesini istemediklerini belirterek, kardeşi ve tüm hasta mahpusların uygun tedavi ortamlarına taşınması ve bırakılmaları talebinde bulundu.