Kanar: ‘10. Yargı Paketi’ çözümsüzlüğü artıran bir paket!

Meclis’ten geçen ‘10. Yargı Paketi’nin çözümsüzlüğü artırdığını vurgulayan hukukçu Ercan Kanar, “AKP’nin niyeti barışın tesisi değil; kendi iktidarını sürdürmek için klasik baskı politikalarına devam etmek istiyor” dedi.

ERCAN KANAR

AKP tarafından “yargıda reform” olarak lanse edilen ve kamuoyunda “10. Yargı Paketi” olarak bilinen “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, tüm tepkilere rağmen Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Teklifteki 30 maddeden 8’inin çıkarıldığı yargı paketini ANF’ye değerlendiren hukukçu Ercan Kanar, bu paketle hapishaneye girmeyen kalmayacağına dikkat çekti.

‘BU PAKETLE YATARI OLMAYAN CEZALARA DA HAPİS VAR’

10. Yargı Paketi’nin ‘reform’ olarak lanse edilmesinin gerçeği yansıtmadığını belirten Kanar, aksine bu paketin cezaları daha da artırdığını vurguladı. Bunu örneklendiren Kanar, bu tasarıdan önce beş yılın altında alınan cezalarda içeride yatılmıyorken, artık iki sene ceza alan kişilerin bile beş gün hapishanede kalacağını belirtti.

‘HASTA TUTSAKLARIN SERBEST BIRAKILMASI DA ZORLAŞTIRILDI’

Bu paketin, siyasi tutsak ve hükümlüler için en ufak bir katkı sağlamadığını kaydeden Kanar, aksine hasta tutsakların serbest bırakılmasını da zorlaştırdığını vurguladı. Hasta tutsakların tahliyesi için Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor alınması gerektiğini hatırlatan Kanar, bunun da çok zor olduğunu belirtti.

Bu zorluğun, ATK’nin bağımsız ve objektiflikten uzak, tamamen yürütmenin güdümünde çalışan bir kurum olmasından kaynaklandığını ifade eden Kanar, dolayısıyla hasta tutuklular, özellikle de siyasi olanlar için ATK’den olumlu rapor almanın mümkün olmadığına işaret etti.

‘BU PAKET BARIŞA HİZMET ETMİYOR’

Bu anlamda, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ‘Cezasızlık algısı ortadan kalkacak’ demesinin, algının ta kendisi olduğunu vurgulayan Kanar, burada siyasi değil, adli mahkumların tahliye yolunun açıldığını aktardı.

10. Yargı Paketi’nin özellikle muhaliflere yönelik bir baskı paketi olduğunu belirten Kanar şöyle devam etti:

“Özellikle Kürt meselesine dair bir sürecin yürütüldüğü böyle bir dönemde çıkarılan bu paketin çözümle en ufak bir ilgisi yok. Tam tersine, çözümsüzlüğü artıran bir paket. Yani barışa hizmet eden bir paket değil. Dolayısıyla, mevcut iktidardan barış yönünde, çözüm yönünde ciddi bir adım beklemek mümkün değil.

Şimdi mesela PKK silahları bırakmış olsa da operasyonlar devam ediyor. Van'da altı senedir en ufak bir basın açıklamasına bile izin verilmiyor. Hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlü sayısı 410 bini geçmiş durumda. Oysa AKP iktidara geldiğinde hapishanelerin nüfusu 49 bindi. Bugün meclisten geçirilen 10’uncu Yargı Paketi, tamamen adli tutuklu ve mahkumları kapsıyor, hapishanelerdeki nüfusu azaltmak amacı taşıyor ve halkı da kandırmak için adına ‘reform paketi’ deniyor. Oysa en ufak bir demokratik hak arayışından dahi hapis cezası getiriyor. Bu demek oluyor ki, hak arayanlardan hapse girmeyen kalmayacak.”

‘İKTİDAR SAMİMİYET TESTİNİ GEÇEMEDİ’

Pakette, hasta tutsakların yanı sıra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanların dahi hariç tutulduğu bir ortamda ‘Umut hakkı’ beklentisinin geçerli olup olmadığını da değerlendiren Kanar, bu hakkın söz konusu olmadığının zaten Adalet Bakanlığı tarafından dile getirildiğini hatırlattı.

Kanar, oysa umut hakkının 18’inci yüzyılın ikinci yarısından beri dünyanın birçok ülkesinde kabul edilen bir hak olduğunu vurgulayarak şu örnekleri verdi:

“Örneğin Almanya ve İtalya Anayasa Mahkemeleri kararlarında umut hakkına değiniliyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararına göre, en ağır cezanın bile umut hakkından dolayı 8 ila 14 yıl aralıklarla gözden geçirilmesi gerekiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre de 25 yılda bir gözden geçirilmesi gerekiyor.

Norveç, İspanya, Portekiz, Sırbistan, Bosna Hersek gibi ülkelerde bırakın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, normal müebbet hapis cezası bile yıllar önce kaldırıldı. Portekiz, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını 18’inci yüzyılda kaldırdı.”

Ercan Kanar, bu paketin iktidarın samimiyet testini geçemediğinin bir göstergesi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“Bu paket zindancı mantığıyla hazırlanmış bir paket. Mevcut hapishane sayısı 395 iken, şu anda 75 civarında yeni hapishane yapılıyor. En ufak bir eylemden dolayı ceza alan kişiler bile mutlaka hapishaneyi görecek. Bu da iktidarın çözümde samimi olmadığını açıkça gösteriyor.

Yani AKP’nin niyeti barışın tesis edilmesi değil; kendi iktidarını sürdürmek için klasik baskı politikalarına devam etmek istiyor.”