Kürdistan Yurtsever Gençlik Hareketi ve Kürdistan Yurtsever Genç Kadın Hareketi öncülüğünde, Kerkük’te Türk devletinin işgaline ilişkin halka bilgi verilmek için bir seminer düzenlendi.

Kerkük genel kütüphanesinde düzenlenen ve çok sayıda Kerküklü gencin katıldığı seminerde Yurtsever Gençlik Hareketi üyesi Akar Germiyani, Kürdistan'da yaşanan siyasi ve askeri gelişmeleri, Türk askerlerinin Güney Kürdistan topraklarına girip işgal etmesini ve Kürdistan'da gelişen halk direnişini konu alan bir konuşma yaptı.

Türk askerlerinin istedikleri zaman Güney Kürdistan topraklarına girmelerine ilişkin olarak konuşan Germiyani; “Eğer Türk devleti Güney Kürdistan topraklarına rahatlıkla girmesi kaynağını, KDP’nin 90’lı yıllarda Türk devleti ile ilişkilenmek ve kendisini kabul ettirmek için, PKK’ye karşı girmiş olduğu kirli çıkar ittifaklarından alıyor” dedi.

‘KÜRDİSTAN'I BÖLEN ANTLAŞMALAR ANLAMSIZLAŞMIŞTIR’

Ortadoğu coğrafyasında yaşanan çatışmalara dikkat çeken Akar Germiyani, 20. yüzyılda Kürdistan'ı 4 parçaya bölen antlaşmaların anlamsızlaştığını ve yenilenebileceğini söyleyerek şunları belirtti: “Ortadoğu’da 1. ve 2. dünya savaşları sonrasında yapılan antlaşmalar birer birer anlamlarını yitiriyor. Özellikle Kürdistan coğrafyasını 4 parçaya bölerek Kürt katliamlarının önünü açan Lozan, Sykes-Picot, Cezayir vb. antlaşmalar anlamlarını anlamsızlaşmıştır. 2011 yılından beri fiili olarak Ortadoğu’da yaşanan çatışmalı ortamda ki, biz bunu 3. dünya savaşı olarak adlandırıyoruz, bu savaşta özgürlük, demokrasi ve adalet çizgisinden kopmayan tek güç Kürt halkı oldu. Kürt halkının özellikle de PKK çizgisinde ki Kürtlerin, yeniden dizayn edilmek istenen Ortadoğu’da haklarına kavuşmaması için büyük çaba sahibi olan düşman ve iç ihanetçiler var. Bu nedenle Türk askerlerinin Musul’a gelişini hafife almamak gerekir.”

“TSK YENİ ORTADOĞU’DA KÜRT KAZANIMLARINI SINIRLAMAK İÇİN GELDİ”

Gerimiyani, Türk devletinin Musul hattına asker getirmesinin hafife alındığını ama eğer çıkarılmazlarsa önümüzdeki dönemlerde bundan en çok çekecek olanların Kürtler olacağına dikkat çekti.

“Türk askerlerinin Musul’a gelmesinin perdesi arkası var. Türk askerleri Güney Kürdistan topraklarına peşmergeyi eğitmek için gelmemiştir. Bunu herkes çok iyi bilmelidir. Türk devleti Kürt halkını katliamlardan geçirmesi için desteklediği çetelere karşı neden bir askeri güç eğitsin ki. Bir bütün olarak yaşanan siyasi ortama baktığımızda, Türk devleti, Irak ve Kürdistan coğrafyasında yeni bir Osmancılık geliştirmek istiyor” diyen Germiyani, Osmanlıların bu toprakları işgal edip bir dönem hüküm sürmesinden dolayı Musul ve Kerkük başta olmak üzere Kürdistan’ı kendi toprakları saydıklarını belirtti.

Türk askerleri Musul’dan çıkarılmazsa uzun vadede Kürt halkını büyük savaşlar ve tehlikelerin beklediğini de söyleyen Germiyani, “Çünkü Türk devleti dini ve milliyetçiliği kullanarak kendisini bu coğrafya da örgütlemek istiyor. Bu nedenle bütün Güney Kürdistanlı siyasi parti, STK, aydın-yazar ve halkı tek ses olup Türk askerlerine karşı tavır almalıyız” diye konuştu.

‘KAZANAN DİRENİŞ ÇİZGİSİ OLACAK’

Kürdistan'da ihanet ve direnişin her zaman iç içe yürüdüğünü belirten Akar Germiyani, bu tür eğilimlere karşı bilinçli olunması gerektiğine vurgu yaparak şunları belirtti: “Kürdistan'ın 4 parçasında da bugün sömürgeci devletlere karşı büyük bir direniş var. Fakat direnişin yanında ihanet çizgisi de iş başındadır. Kürdistan tarihine baktığımızda ihanet ve direniş çizgileri hep var olmuşlardır. Direnişin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda ihanet damarı her zaman harekete geçmiştir. Günümüzde yaşanan direniş ve elde edilen kazanımlara karşı harekete geçen ihanet çizgisini temsil edenler yine var. Bunu iyi görmemiz gerekiyor. Buna karşı yurtseverlik görevlerimiz çerçevesinde hareket etmeliyiz. Bir daha ihanet çizgisinin kazanmasına veya Kürt halkının kazanımlarına darbe vurmasına izin verilmemelidir.”

‘SİNEVİZYON GÖSTERİMİ YAPILDI’

Yapılan konuşmalardan sonra Ortadoğu’da son bir yıl içerisinde yaşanan önemli gelişmelerden ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın daha önce yapmış olduğu konuşmalardan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Ayrıca kütüphanede Öcalan’ın savunmalarının yer aldığı bir günlük kitap standı açıldı.