Yiğitalp: Sur’daki direnişe herkes ses vermeli

Sur’daki direniş ve Türk devletinin saldırıları sürüyor. HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp, sadece Sur değil Amed'in tamamının abluka altında olduğunu belirtti.

Sur’daki direniş ve Türk devletinin saldırıları sürüyor. HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp, sadece Sur değil Amed'in tamamının abluka altında olduğunu belirtti. Sur'da abluka altında geçecek her anın Sur halkını katliama bir adım daha yaklaştırdığının altını çizen Yiğitalp, "Tüm demokratlar, sol sosyalistler, insan hakları dernekleri, insan hakları aktivistleri, Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Sur'daki direnişe ses vermeli ve hiç zaman kaybetmeden bu işin sağduyu ve müzakere zemini üzerinden halledilmesi için harekete geçmelidir” dedi.

Günlerdir abluka altında bulunan Amed'in Sur ilçesinde durum gittikçe kötüleşiyor. Elektrik, su, internet ve telefon şebekelerinin kesildiği ilçenin tüm girişleri zırhlı araçlar ve yüzlerce özel harekat timi tarafından tutulurken, ilçe içindeki evler bomba atarların ve mermilerin hedefi haline geldi. İlçede günlerdir süren bombardıman her geçen gün şiddetlenerek artıyor. Bugün de yaşanan bombardıman sonucu bir ev yandı ve bir ev de roket isabet ettiği için yıkıldı.

Hemen her sokağında en az bir tarihi yapının bulunduğu ilçede bu tarihi eserler devlet güçlerinin öfkesinden payını almaya devam ediyor. Daha önce devlet güçlerinin kullandığı bomba atar mermileri yüzünden yanan tarihi Kurşunlu Camisi bugün yaşanan yoğun bombardıman sonucu yıkılacak duruma geldi.

Türk devlet güçlerinin tanklarla girmeye çalıştığı ilçede çatışmalar hala devam ederken özellikle Kurşunlu Camisi civarından şiddetli patlama sesleri duyuluyor. 

Sur'da yaşanan duruma ilişkin bilgi aktaran HDP Amed Milletvekili Sibel Yiğitalp, sadece Sur değil Amed'in tamamının abluka altında olduğunu belirterek, "Şehrin en işlek bölgelerinde zırhlı araçlar konuşlanmış durumda. Sur'da ise durum her geçen gün kötüleşiyor. Askerlerin tanklarla girdiği ilçede yoğun top atışları yapılıyor. Bildiğiniz gibi Sur özel tarihi dokulara ev sahipliği ediyor. Amed'in tarihi hafızasını barındıran bu yerleşim yerine her açıdan insanlık dışı saldırılar gerçekleştiriliyor" diye konuştu.

Devletin aylardır Amed'de ve Kürdistan genelinde ölmek ve öldürmek üzerinden bir politika yürüttüğüne dikkat çeken Yiğitalp şunları söyledi: "Kırk yıldır imha politikası ile bir sonuç alınmadığını bilmesine rağmen bu politikada ısrar edilmesi akıl alır bir durum değil. İmha politikası öfkeyi ve gerilimi arttırmak dışında bir sonuç doğurmaz."

Sur'da abluka altında geçecek her anın Sur halkını katliama bir adım daha yaklaştırdığının altını çizen Yiğitalp, "Tüm demokratlar, sol sosyalistler, insan hakları dernekleri, insan hakları aktivistleri, Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Sur'daki direnişe ses vermeli ve hiç zaman kaybetmeden bu işin sağduyu ve müzakere zemini üzerinden halledilmesi için harekete geçmelidir. Suriçi'ndeki halktan haber alamıyoruz, içeride neler yaşandığını bilmiyoruz. Ama sürekli bombardımana tabi tutulan bir yerde durumun ne kadar ciddi olduğunu tahmin etmek zor değil. En basitinden bugün Cizre'de kamuoyu görevlilerinin devlet tarafından izne ayrılması Kürdistan'da gerçekleştirilecek katliamın boyutunun ne kadar büyük olacağının kanıdı. Yarın Sur'daki ablukanın kalkması için biz seçilmişler halkımızla birlikte Sur'a yürüyeceğiz. İnsanlarımız şunu bilmelidir ki; Halkımız isterse hiçbir güç onları duramaz" ifadelerini kullandı.