Yaşamdan inşaya şimdi de ablukaları kırmaya giden bir emekçi...

Suruç katliamında ayağından yaralanan Kenan Yıldızeller isimli emekçi, şimdide Botan yolunda. Yıldızeller, "Cizre'de o bodrumun altında herkes kalacak. Gün bu gündür. Bu gün söz söylemeyen yarın söyleyemez" dedi.

Kürdistan halkının özyönetim taleplerine dönük başlatılan saldırı ve ablukaya karşı başlatılan Botan Yürüyüşü'ne katılan binlerce kişinin direnişi devam ediyor. Kürt halkının özyönetim direnişine destek verenlerden biri de Kenan Yıldızeller isimli emekçi. DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye dönük saldırıları sırasında Suruç’ta başlatılan direniş nöbetlerine katılan Yıldızeller, zaferin ardından Kobanê’nin yeniden inşası için Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) ile Kobanê’ye gitmek isteyen grubun içinde de yerini alır. Yıldızeller, SGDF’li gençlere dönük DAİŞ-devlet ortaklığında gerçekleştirilen bombalı saldırıda bacağından yaralı olarak kurtulur. Halen bacağındaki şarapnel parçası ile yaşayan Yıldızeller, şimdi de yine Kürdistan halkına karşı başlatılan imha konseptine karşı Botan'a varma mücadelesini veriyor.

BUGÜN YOKSANIZ YARIN SÖZ SÖYLEME HAKKINIZ DA OLMAZ’

Kendisinin bir Türk olduğunu belirten Yıldızeller, Kürdistan halkının direnişine destek olmak için Kürt olmanın gerekmediğinin altını çizerek, “Batıda doğdum, İstanbul’da büyüdüm” ifadelerini kullandı. Onurlu ve vicdanlı her insanın Kürdistan halkının yaşadığı zulmü hissetmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldızeller, kendisinin Kürtlere yapılanları İstanbul’dan hissedebildiği için Botan Yürüyüşü'nde olduğunu ifade etti. Suruç’a gitmesinin nedeninin de tamamen insani olduğunu ifade eden Yıldızeller, “Ben isterdim ki Türkiye’deki emekçi yurttaşlar kendi vicdanları ile kendi iradeleri ile hareket etsinler” dedi. Halen yaralı olduğunu ifade eden Yıldızeller, metropollerdeki Kürt halkına da seslenerek, “Gün bugündür. Bugün burada olmayan Kürt’ün söz söyleme hakkı da olmayacaktır” şeklinde konuştu.

‘ABLUKALARI KIRANA KADAR DİRENECEĞİZ’

Suruç’ta acıyı hissettiğini ve gerçeği gördüğünü kaydeden Yıldızeller, “O acıyla buraya geldim. Bu acı bir şey değil. Ama bugün doğmamış bebekler katlediliyor. Marşlarla, tekbirlerle insanları öldürüyorlar. Benim de burada olmam gerektiğini düşündüğüm için buradayım. Bu ablukaları kırmak için buradayım. Kırana kadar da burada bulunacağım” dedi. Devletin söylediği kadar büyük olmadığını vurgulayan Yıldızeller, Cizre’de insanlığın öldüğü bodrumu hatırlatarak şunları söyledi: “Bu büyük devlet bu kadar mı acizdir ki; suçlu olduğunu söylediği bu insanları yargının karşısına çıkaramıyor. Ateş açıldığı yalanını ortaya atıyor. O zaman bırakın biz gidelim. Ateş açıyorlarsa bize açsınlar. O bina yıkıldığı zaman hepimiz altında kalacağız. Türkiye’de o diktatöre biat edenler de o diktatör de altında kalacak. Diktatörlerin yerinin nere olduğunu görüyoruz. Yarın o biat ettiğiniz kişi gittiği zaman sizin en iyi dostunuz yine Kürtler olacaktır."

Havuz medyasına da tepki gösteren Yıldızeller, “Habercilik yapıyoruz diyor ama haber adı altında her türlü ahlaksızlığı yapıyorlar. Tam bir ahlaksızlık ve yalan bombardımanı ile insanların vicdanlarını da baskı altına almaya çalışıyorlar. Havuz medyası öyle yoğun karalama politikası yürütüyor ki birbirleri ile yarış halindeler. İnsanları gerçeklerden uzaklaştırarak, Türk toplumuna kendi Dehaklarını yarattırdılar. Bu Dehak yarın Kürtlerin kanını tükettiği zaman ne olacak. Kendi insanının kanını emmeye başlayacak. Bunu görmeleri gerekiyor” dedi.