Viranşehir'de özel sindirme ve baskı politikaları devrede
Viranşehir'de özyönetim ilanının önüne geçmek ve halkın Kürt kentlerindeki katliamlar karşısında yaptığı eylem ve etkinleri bastırmak amacıyla Türk devleti ve AKP tarafından devreye konulan baskı ve sindirme politikaları hat safhaya ulaşmış durumda.
ANF
URFA
Salı, 23 Şubat 2016, 07:03
Viranşehir'de özyönetim ilanının önüne geçmek ve halkın Kürt kentlerindeki katliamlar karşısında yaptığı eylem ve etkinleri bastırmak amacıyla Türk devleti ve AKP tarafından devreye konulan baskı ve sindirme politikaları hat safhaya ulaşmış durumda.
AKP iktidarının Kürt halkının özyönetim ve demokratik özerklik talepleri karşısında devreye koyduğu topyekûn inkar, imha ve baskı politikalarının devrede olduğu yerlerden bir tanesi de Urfa'nın Viranşehir ilçesi. Viranşehir'de halkın özyönetim ilanında bulunma ile özyönetim ilanlarının yapıldığı Kürt kentlerinin hem direnişini sahiplenme hem de direnişe dönük yapılan saldırıları protesto etmek üzere yaptığı her girişim, polis ve asker üzerinden yürütülen siyasi soykırım operasyonlarıyla sindirilmeye çalışılıyor. İlçede yurtsever olan her 3 kişiden biri tutuklanarak cezaevlerine konulmuş durumda.
'URFA'YA KARŞI ÖZEL BİR KONSEPT DEVREDE'
Viranşehir'de yaşanan sindirme ve baskı politikalarını paylaşan DBP Viranşehir İlçe Eş Başkanı Hoşnav Ata, Kürt halkı ve kentlerine dönük yapılan katliam saldırılarına karşı Viranşehir'in her daim ayakta olduğunu ve dayanışma içerisinde olduğunu belirtti. Bu nedenle Viranşehir halkının muazzam bir baskı ve sindirme politikasına maruz kaldığını dile getiren Ata, gözaltı, tutuklama ve eylem, etkinliklere getirilen yasaklar ile Viranşehir'in sesinin kısılmaya çalışıldığını altını çizdi. Kürt kentlerinin üzerinde ilk kuşatmalar söz konusu olduğunda Viranşehir'e dönük de özel bir konseptin devreye konulduğunu ifade eden Ata, gözaltı ve tutuklamalar ile başlayan sindirme politikalarının her daim aktif bir şekilde yürütüldüğünü dile getirdi. Viranşehir'de başta gençlere dönük olmak üzere yapılan gözaltı ve tutuklamaların gerekçesiz yapıldığını ve daha sonradan uydurulan iddialar ile yurtsever Viranşehirlilerin tutuklanarak cezaevlerine konulduğunu söyleyen Ata, genel olarak Urfa'nın Türk devleti ve AKP iktidarı tarafından çok özel bir konsepte tabi tutulduğunu kaydetti.
'VİRANŞEHİR ÖZYÖNETİM İLANINA UZAK DEĞİL'
Viranşehir sokaklarının sindirme politikaları nedeniyle zırhlı araçlardan geçilmediğini sözlerine ekleyen Ata, "Türk devletinin polis ve askeri Viranşehir'de nerede yan yana gelmiş 2 kişi görse ya gaz sıkıyor ya da tazyikli suyla saldırıyor. Halkı bu şekilde sindirerek korkutmaya çalışıyorlar. Viranşehirliler buna karşı öz savunmalarını gerçekleştiriyor. Özellikle Viranşehir'de olası bir öz yönetim ilanına karşı bunları yaptıklarını biliyoruz. Viranşehir özyönetim ilanına uzak değil. Viranşehir halkının yurtsever ve örgütlülük düzeyini biliyorlar. Bu yüzden bizim bütün çalışmalarımıza 'yasak' getirerek bir baskı geliştirmeye ve engellemeye çalışıyorlar. Devlet güçleri Viranşehir'de demokratik özerklik gelişmesin diye gözaltı, tutuklama, şiddet ve sindirme politikalarına başvuruyor" dedi.
'URFA VE VİRANŞEHİR HALKI ÜZERİNE DÜŞEN ROL VE MİSYONU YERİNE GETİRECEK'
HDP Viranşehir İlçe Eşbaşkanı Ayşe Sürücü de Kürt halkına karşı son süreçte başlatılan inkar, imha ve sindirme politikalarının başlıca sürdürüldüğü merkezlerden bir tanesinin de Urfa ve Urfa özelinde de Viranşehir olduğunu söyleyerek, "Bununla Kürt kentlerinde imza attıkları vahşete ve katliamlara karşı halkın ses çıkarmamasını ve kabullenmesini amaçlıyorlar. Halkın gözünü korkutarak, inkar ve imha ile birlikte yürüttükleri psikolojik savaşla yükselen sesi kesmeye çalışıyorlar. Viranşehir'de yoldan geçeni bile gözaltına alarak tutuklamaya çalışıyorlar. Tek amaçları Viranşehir'in yapılan katliamlara karşı çıkardığı ses ve öz yönetim ilanının kentte yapılmaması. Ama Urfa ve Viranşehir halkı bu sindirme ve psikolojik savaşa karşı asla başını eğmeyecek ve kendisinden beklenilen rol ve misyonunu yerine getirecek" diye konuştu.
'VİRANŞEHİR HALKI TESLİM OLMAYACAK'
Viranşehir'de her türlü eylem ve etkinliğin ilçe kaymakamlığı tarafından 'yasak'landığını belirten Sürücü, "Demokratik hiçbir hakkımızı kullanmamıza müsaade edilmiyor. Buna karşı elbette ki Viranşehir halkı sessiz kalmayacak. Alanlarda olacak. Halkımız katledilirken, kimsenin Viranşehir halkından sessiz kalmasını beklemesi söz konusu olamaz. Halkımız mücadelesi ve direnişiyle gerçek yaşamı inşa edecektir. Viranşehir'in bu gücü var. Bu gücü ortaya çıkardığında hiçbir güç karşısında duramayacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar, nasıl ki Kürt halkı onlara teslim olmadıysa Viranşehir halkı da teslim olmayacaktır" dedi.
'VİRANŞEHİR KENDİ ÖZ YÖNETİMİNİ İLAN EDEBİLİR'
Kürt halkının kendi kendisini yönetme hakkına sahip olması gerektiğini kaydeden Sürücü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kürt halkı da diğer tüm halklar gibi statü sahibi olmalıdır. Bunun için de elinden gelen tüm fedakarlığı sergiliyor zaten. Kürt halkı kendi öz gücüyle hakkını alacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Viranşehir'de kendi özyönetimini ilan edebilir. Bu güce sahip. Bu Türkiye'nin parçalanması anlamına gelmiyor. Kürt halkı sadece kendi diliyle, kendi kimliğiyle eşit haklara sahip olmak istiyor. Tüm mücadelesini bunun için veriyor. Ama karşılığında katliam ve vahşi saldırılar ile cevap veriyorlar. Konu Kürt halkı olunca Kürt halkını sömüren tüm devletler ittifak oluşturuyor. Kürt halkının uğradığı haksızlık ve soykırıma Avrupa ülkeleri başta olmak üzere kimse ses çıkarmıyor. Herkes görmezden geliyor. Kürt halkına insanlığa karşı işlenmeyecek şekilde suçlar işleniyor. Dünya kamuoyu kendi çıkarları üzerinden bu insanlık suçuna sessiz kalıyor. Ancak Kürt halkı kendi kendine sahip çıkabilir."