Van'daki direniş 21. gününde

Van’da kayyumlara karşı 21 gündür süren direnişe bugün yöre dernekleri de katıldı.

Van, Mardin ve Amed büyükşehir belediyelerinin gasp edilmesine karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti 21’inci gününde sürüyor. Van’da Cumhuriyet Caddesi’nden HDP İpekyolu ilçe binasına yürümek isteyen halka izin verilmedi. HDP'li milletvekilleri Murat Sarısaç, Muazzez Orhan, Ayşe Sürücü, Murat Çepni, Dılşat Canbaz, Hasan Özgüneş, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Demokratik İslam Kongresi (DİK), İstanbul Din Alimleri Derneği, İstanbul Amed Dernekleri Federasyonu, Batman Dernekleri Federasyonu, Bitlis Dernekleri Federasyonu, Muş Dernekleri Federasyonu, Van Dernekleri Federasyonu, belediye meclis üyeleri ile halk valiliğin önünde polisler tarafından ablukaya alındı. 

Kısa süren tartışmanın ardından ilçe binasının önüne geçen heyet ile polis arasında yine tartışma çıktı. Tartışma sırasında polisin, “Vekil olmayan herkes sussun” diyerek, talimat vermesi dikkat çekti. Murat Çepni, “Kayyumu açıklayamıyorlar. Görevden alınanların bir tane yolsuzlukları ve hırsızlıkları varsa açıklayın, ama açıklayamazlar çünkü yok. Ortaya çıkan Sayıştay raporlarında kayyumların hırsızlıkları var. Şuan onların hezeyanları var. Saldırganlığı var. Başka bir şeyi yok” demesi üzerine bir polisin görevden alınan eşbaşkanları kast ederek, “Soruşturmaları var” sözleriyle atanan kayyumları savundu. 

Parti binasının çevresini ablukaya alan polis, halkın girişine izin vermedi.

Tartışmaların ardından yüzlerce polis tarafından ablukaya alınan HDP ilçe binasının önünde açıklama yapan HDP İstanbul Milletvekili Dılşat Canbaz, “21 gündür direniyoruz; kayyıma karşı, gasplara karşı bir açıklamaları yok. Yaptıkları yalanla, talanla hala bir gerekçe gösteremiyorlar. Bir gasp edilmiş, işgal edilmiş 3 ilimiz var. Amed, Van ve Mardin’e atanan kayyımlar sadece Kürdistan’a değil, bütün Türkiye’ye korku ve düşman hissi vermek istiyor. HDP’yi yalnızlaştırarak, yok sayarak, ayrıştırarak Türkiye cephesine verilmiş bir mesajdır bu. Eşbaşkanlık sistemi biz kadınların mor çizgimizdir. Eşbaşkanlık sistemi, emekle, direnişle, mücadeleyle kazanılmıştır. Bundan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Amed’de çocuklarının zorla dağa götürüldüğünü iddia eden bazı ailelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine değinen Canbaz, şöyle konuştu: “Erdoğan ve AKP iktidarı, annelerin duygularını istismar ederek, bize saldırıda bulunuyor. Cumhurbaşkanı’na soruyoruz: 14’ünde sokak ortasında İstanbul’da katledilen Berkin Elvan’ın annesi mitinglerde yuhalanırken anne değil miydi? Çocukları açlık grevinde olan anneler sokaklarda sürüklenirken, onlar anne değil miydi? Hepsinin acısı bizlerin, HDP’nin acısıdır. Kendisinden olmayanı düşman sayan, yok sayan, parmak sallayarak tehdit eden bu eril anlayışını kabul etmiyoruz.”

Kadınlar, sosyalistler, Aleviler ve işçiler olarak bulundukları her alanda seslerini yükselteceklerini söyleyen Canbaz, “Ortak mücadeleyle sesimizi yükselteceğiz. Kazandığımız hiçbir mevziiyi terk etmeyeceğiz. Gasp edilen belediyelerimizi alana kadar direnişimizi büyüteceğiz. Halklar kazanacak” diye konuştu. 

Ardından konuşan Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu Başkanı Abdulhakim Daş, “Kayyumların hukuki hiçbir dayanağı yoktur. Kayyumların demokraside hiçbir yeri yoktur. Halkın iradesine saygı duyulmalı, seçimle gelen kişilere saygı duyulmalı. Bütün siyasetçilere sesleniyoruz: Bu bölgede büyük sıkıntılar vardır, bu sıkıntılar da demokrasi sorunudur. Bu nedenle bu sorunlar demokratik ve barışçıl bir ortamda çözülmelidir. 3 belediye eşbaşkanı göreve iade edilmeli, çünkü halkın oyu ve iradesiyle seçilmişler. Biz seçilmiş belediye eşbaşkanlarımızın yanında olacağız” dedi.

DİK Şura üyesi Ekrem Baran ise, şunları söyledi: “Seçimle gelen seçimle gider. Türkiye ekonomisi ve yaşamı iyi bir durumda değil. Bu nedenle Türkiye’de barış esas alınmalıdır. İnsanım diyen herkes temiz bir barış için mücadele etmeli. Belediyelere kayyum atanarak, hiçbir sorun çözüme kavuşturulamaz. Bir kez buradan çağrı yapıyoruz yetkililere; çözüm ve barışı esas alın.”

Konuşmaların ardından HDP’liler oturma eylemine geçti. Ezgilerin seslendirildiği oturma eylemi slogan ve alkışlarla sona erdi.