Son Dakika: DEM Parti Heyeti, İmralı’dan döndü

Van'da emekçiler katliamlara karşı iş bıraktı, çağrı yaptı

"Üretimden gelen gücümüzle hayatı durduruyoruz" şiarıyla düzenlenen iş bırakma eylemlerine Vanlı emekçiler de katıldı. Basın açıklaması düzenleyen emekçiler, "Gün, seyretme günü değildir" diyerek, katliamlara karşı çıkma çağrısı yaptı.

Van'da, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından "Üretimden gelen gücümüzle hayatı durduruyoruz" şiarıyla Kuzey Kürdistan'daki katliamlara karşı yapılan iş bırakma eylemine ilişkin basın açıklaması ve bir günlük iş bırakma eylemi yapıldı. Basın açıklamasına KESK, DİSK, TMMOB ve TTB üyeleri, DBP ve HDP yöneticileri ve binlerce kişi katıldı. 
KESK Dönem Sözcüsü YAPI –YOL SEN Şube Başkanı İbrahim Çelik, 'okulların ve hastanelerin askeri karargâhlara dönüştürülerek Kürdistan'ın savaş alanına çevirildiğini, çatışmaların tüm bölgeye yayılarak ilçeler ve şehirlerin boşaltıldığını, çocuklar ve kadınların hedef alınarak katledildiğini, insan cesetlerinin günlerce sokaklarda bırakıldığını ve almaya giden yakınlarına ateş edildiğini' anlattı.

'SAVAŞ DÜZENİNE GÖRE DİZAYN'

Çelik, devletin yaklaşık 3 bin 800 öğretmeni savaş boyutundaki operasyon öncesi hizmet içi eğitim adı altında ilçelerden çıkarttığına, sağlık çalışanlarını hastanelere hapsetmekle çok tehlikeli bir mesaj verdiğine dikkat çekti. Devletin, eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetlerini savaş düzenine göre yeniden dizayn edildiğini söykleyen Çelik, "Tüm illerde yaygın gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla da AKP’nin savaş politikalarına karşı çıkan, mezhepçi, baskıcı ve otoriter rejimlerini yeniden tesis etme doğrultusunda ‘pürüz’ olarak görülen emek ve demokrasi güçleri sindirilmeye çalışılmaktadır" dedi.

'PENCEREDEN BAKMAK BİLE ÖLÜMÜ GÖZE ALMAYA DÖNÜŞTÜ!'

Artık miting yapmanın, sokağa çıkmanın, hatta pencereden dışarı bakmanın dahi ölümü göze almakla eşdeğer olduğu bir Türkiye’de yaşadıklarını belirten Çelik, "Hatta bırakın muhalif olmayı, akıl tutulması yaşadığımız bu süreçte, Temmuz’dan Kasım’a kadar 44 çocuğun öldürüldüğü, 52 çocuğun yaralandığı medyada yer almaktadır. Hükümetin IŞİD ve cihatçı örgütleri besleyen politikalarının bedelini tüm insanlık ödemektedir. Ege Denizi’nde can veren Alan bebeklerden, Kobane’de, Reyhanlı’da Suruç’ta, Şengal’de, Ankara’da katledilen yüzlerce insanın vebali bu insanlıktan çıkmış vahşi politikaları uygulayan egemenlerin üzerinedir" şeklinde konuştu.

'BİAT EDENLER DE SUÇLU'

"İktidarın gücüne biat ederek onların suç ortaklığını yapanlar da en az onlar kadar suçludur" diyen Çiçek, şöyle devam etti: "Bu kirli savaşta çocukların, kadınların, yoksulların, işçilerin ve emekçi halk kitlelerinin en ağır bedeller ödeyeceğini bir kez daha dile getiriyoruz. Bu çağrımıza, AKP hükümetinin olumlu karşılık vereceğini beklemiyoruz. Zira onlar savaş istiyor. Karşılık vermesi gerekenler; iktidarın, sermayenin, ırkçı milliyetçilerin çıkar sağladığı  bu savaşa evlatlarını feda etmek zorunda bırakacak olanlardır."

'SEYRETME GÜNÜ DEĞİL!'

Açıklama, şu ifadelerle son buldu: "Gün, yaşananları seyretme günü değildir. ‘İçeride ve dışarıda savaş' çığlıklarını atanlara karşı yüksek sesle ve cesaretle  ‘Öldürülenler bizim çocuklarımız! Yaşasın hakların kardeşliği' diye haykırma günüdür.  Gün savaşı durdurma, barışı inşa etme günüdür. Bu nedenle diyoruz ki, yaşatmak için barışa ses ver.  Bütün bu nedenlerle biz, bütün emek ve demokrasi güçlerini savaşa karşı kardeşliği ve barışı inşa etmek için alanlarda yan yana olmaya davet ediyoruz."