GÖRÜNTÜLÜ

Kaytan ve Altun için İsviçre’de görkemli tören: Hayallerini gerçekleştireceğiz!

PKK’nin kurucu kadroları Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun İsviçre’de düzenlenen görkemli bir törenle anıldı. Kaytan ve Altun’un yarım asrı aşan mücadelesine dikkat çekilen törende, “Hayallerini gerçekleştireceğiz” mesajı verildi.

Farklı tarihlerde şehit düşen PKK’nin kurucu kadrolarından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun, İsviçre’nin Solothurn Kantonuna bağlı Grenchen kentinde düzenlenen merkezi bir törenle anıldı. Önder Apo, Şehit Kaytan ve Altun’un posterleri donatılan Oscar düğün salonunda düzenlenen etkinliğe, binlerce Kürdistanlı ve dostu katılırken anma boyunca sık sık “Şehit Namirin”, “Biji Serok Apo” sloganları atıldı.

KARAHAN: ŞEHİTLER MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAK

Devrim mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşunu ardından başlayan anmada, ilk olarak KOMAW adına Mustafa Karahan bir konuşma yaptı. Kaytan ve Altun şahsında devrim mücadelesinde şehit düşenleri anarak konuşmasına başlayan Karahan, PKK’nin bir şehitler hareketi olduğunu kaydetti. Şehit Kaytan ve Altun’un mücadele yarım asırlık mücadele tarihine değinen Karahan, “Şehitler mücadelemizde yaşayacak” dedi.

YEĞEN OLİDA: MÜCADELEN HEP BİZE YOL GÖSTERECEK

Karahan’ın ardından Ali Haydar Kaytan’ın yeğeni Olida Omurca bir konuşma yaptı. Dayısı Kaytan şahsında PKK şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Omurca, “Onlar halkların özgürlük yolunun meşaleleridir. Bizlere düşen görev, onların emanetini onurluca taşımak, bu mücadeleyi zafere ulaştırmaktır” dedi.

Omurca devamla şunları dile getirdi: “Bugün İsviçre'nin dört bir yanında, yürekler bir dağ gibi çarpıyor Ali Haydar Kaytan için. Her yoldaşının sesinde onun kararlı adımları, her yolda baktığımız dağın yamacında onun düşünce izleri var. O, sadece bir savaşçı, bir öncü değil; bir halkın özgürlük yürüyüşünde ideolojik meşaleyi tutan, gerilla bilinciyle yaşamı felsefeye dönüştüren bir devrim ustasıydı.

Ali haydar yoldaş, tarih sahnesine PKK’nin kurucu iradesiyle çıktı. Sadece örgütleyen değil; ilmek ilmek bir direniş kültürü, bir bilinç dünyası dokuyandı. Onun gözlerinde sadece düşmana karşı bir öfke değil, yarına dair büyük bir inanç, insanlık onuruna adanmış bir hayat vardı. O, dağlara sadece sığınmadı; dağları birer düşünce okulu, bir özgürlük mabedi yaptı. "Bir halk nasıl ayağa kalkar?" sorusuna, teorinin ve pratiğin iç içe geçtiği bir yaşamla yanıt verdi.

Bugün onu anarken, sadece bir kaybı değil; bir hakikatin, bir duruşun, bir çağrının altını çiziyoruz. Onun adı, direnişin en yalın ve en derin haliyle yankılanıyor. O, bu çağın yürüyen felsefesiydi; diz çökmeden, eğilmeden, geri adım atmadan yaşanacak bir yaşamın savunucusuydu. Sevgili Dayım, senin bıraktığın miras yalnızca dağlarda yankılanan bir isim değil; zihinlerimize kazınmış, mücadeleye adanmış bir ideolojik haritadır. Senin anın, bu halkın yüreğinde bir çığlık değil, sonsuz bir fısıltı olacak: Direnişle yaşa, onurla yürü, devrimle var ol”.

Oluca’nın konuşmasının ardından Ali Haydar Kaytan’ın şiirleri okundu.

TCŞ: DİRENİŞİN SİMGESİYDİLER

Anma töreninde Tevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) adına Zahir Mêrdîn’i bir konuşma yaptı. Kaytan ve Altun’un kendileri açısından yarım asırlık direnişin bir simgesi olduğunu belirten Mêrdîn, “Gençlik hareketi olarak onların mücadelesini büyütme ve onların hayallerini gerçekleştirme sözü veriyoruz” dedi.

ANİNA: RIZA ALTUN BİZE YOL GÖSTERDİ

Oluca’nın ardından ise İsviçreli sosyalist hareketler adına Anina bir konuşma yaptı. Kaytan ve Altun’u anarak konuşmasına başlayan Anina, Rıza Altun ile yaptığı görüşmeleri anlattı. “Rıza Altun ile konuşma fırsatı bulduğum için çok onurluyum” diyen Anina, devamla şunları ekledi: “Rıza Altun 2016 yılında tanıştım. İlk tanıştığımızda bir konuşma yaptık benim için önemli bir konuşmaydı. Kürt halkının mücadelesini desteklemem noktasında önemli bir konuşmaydı. Daha sonra birkaç defa görüştük, yaptığımız bütün tartışmalarımızda ‘Marksist ve sosyalistim’ demişti. Onun bakış acısı Kürdistan’ı tanımamıza ve PKK’yi tanımak acısından çok yardımcı oldu. Evrensel bir mücadele noktasında ortak noktalarımız olduğunu ve PKK’nin evrensel bir mücadele yürüttüğünü anlamamıza yardımcı olmuştu. Enternasyonalist mücadelenin büyütülmesi gerektiğini noktasında önemli görüşmeleri vardı. Rıza Altun, bize sadece Kürt halkının mücadelesini desteklememiz gerektiğini değil, aynı zamanda o mücadelenin bir parçası olmamız gerektiğini öğretti. Kürt halkının mücadelesinin bir parçası olmaya devam edeceğiz”.

SİNCAR: ŞEHİTLER MÜCADELE GEREKÇEMİZDİR

Anina’nın ardından YJK-S adına Şükran Sincar bir konuşma yaptı. Devrim şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Sincar, Kaytan ve Altun’un Kürt halkının özgürlük mücadelesi içirişindeki yarım asrı aşan mücadelesinin önemine dikkat çekti. Altun ve Kaytan’ın Önder Apo’nun paradigmasını anlayıp onu harekete geçiren öncü kadrolar olduğuna vurgu yapan Sincar, “Şehitler bizim mücadele gerekçemizdir. Onlara layık olmak için mücadelemizi dahada büyütmeliyiz. Şehit arkadaşlarımız bize büyük bir sorumluluk bıraktı. Bu yükü her zaman omuzlarımızda taşıyacağız. Şehitlerimizin izinde, kadın kimliğine, direnişe ve özgür yaşama sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

FUAT KAV: MİRASLARI BİZE YOL GÖSTERMEYE DEVAM EDECEK

Sincar’ın ardından Kürt Siyasetçi Fuat Kav bir konuşma yaptı. Mayıs ayı şehitlerini anarak konuşmasına başlayan Kav, Kaytan ve Altun’un yarım asrı mücadelesine ve kişiliklerine dikkat çeken bir konuşma yaptı. “Bir hareketi hareket yapan onun öncü kadrolarıdır, onların yaşam tarzıdır” diyen Kav, devamla şunları ifade etti: “PKK’yi PKK yapan Başkan Apo’nun en yakınında yürüyen ve mücadelenin gelişmesi noktasında mücadele eden Ali Haydar Kaytan’ı düşünün. Onun mücadelesi ve kişiliği PKK’nin özetidir”.

Ali Haydar Kaytan’ın PKK’nin kuruluş dönemindeki rolüne değinen Kav, “Ali Haydar Kaytan o günden bugüne kadar mücadeleyi sürdürdü. Sadece mücadelesini sürdürmedi, o bu mücadelenin en önünde yürüdü. Duruşuyla PKK’ye ruh verdi. PKK’yi PKK yapanlardan birisi, Ali Haydar arkadaştır. PKK’ye baktığımızda Ali Haydar arkadaşı görürsünüz. O arkadaşlarını yetiştirdi, PKK’nin kadrolarını yetiştirdi. Nerede olursa olsun hep bir mücadele ve üretim içerisindeydi. Bir insanın nasıl olması gerektiğini ona baktığımızda çok rahatlıkla görürüz” diye konuştu.

Rıza Altun’un PKK’nin kurulmasında ve gelişmesinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Kav, PKK’nin eylem tarzının Rıza Altun’un eylem tarzı olduğunu kaydetti.

Kav devamla şunları ekledi: “PKK’nin eylem tarzı Rıza Altun’un eylem tarzıdır. Rıza arkadaş, PKK’nin askeri olarak eylemsel bağlamda kendisini geliştiren ve dönüştüren önemli bir kadrosudur. PKK ve gerilla, Rıza arkadaşın eylem tarzını esas almıştır. Başkan Apo’nun ilk mücadele arkadaşlarından birisidir. Zindanlarda 12 Eylül faşizmin işkencelerine aman dilememiş, ardından yönünü dağlara vermişti. Kendisini ve hareketi her alanda geliştiren bir isimdir.  Rıza arkadaşın en önemli özelliklerinden birisi de, üstlendiği her sorumluluğu başarıyla yerine getirmesiydi. Başarı Rıza Altun arkadaşın en temel özelliğidir. Rıza arkadaşı yanında gören hiç kimse hiçbir şeyden endişe duymazdı. Onların mücadelesini sürdürmek gerekir. Onların mücadelesini büyütmek gerekir. Onların yoldaşları olarak, Rıza ve Ali Haydar arkadaşın mücadelesini büyütmemiz gerekir.  Onların mirası bizlere yol göstermeye devam edecek. Bizler onların da mücadelesini de omuzlayacağız”.

‘YENİ BİR SÜREÇ BAŞLIYOR’

PKK’nin 12. Kongre kararlarına ve Önder Apo’nun başlattığı sürecin önemi de değinen Kav, Kürt halkı olarak tarihi bir süreçten geçildiğini işaret etti. Herkesin mücadeleyi daha çok sahiplenilmesi gerektiğine vurgu yapan Kav, “Bizler açısından hiçbir şey bitmiş değil, yeni bir dönem yeni bir süreç başlıyor” dedi.

Anma töreninde ayrıca MLKP ve diğer örgütler adına yapılan konuşmalarda ise Kaytan ve Rıza Altun anılırken, onların direnişine yakışır bir mücadelenin ortaya konulması ve geliştirilmesi gerektiği kaydedildi.

Anma töreni Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun'ın yaşamını anlatan bir sinevizyon gösterimi ile sona erdi.