Türkiye ile insanlık düşmanı DAİŞ çeteleri arasındaki hukuk ve alışverişi değerlendiren Urfalılar, tüm kamuoyunun silah dolu TIR’ların kime gittiğini ve petrol dolu TIR’ların ise, nereye geldiğini çok iyi bilindiğini söyledi.

AKP'nin başta Rojava olmak üzere Kürt halkının kazanımlarına karşı desteklediği insanlık düşmanı DAİŞ çeteleriyle yaptığı alışveriş tüm dünya kamuoyunun gündeminde. Küresel ve bölgesel güçler tarafından açık bir şekilde AKP-DAİŞ ilişkileri deklere edilirken, AKP iktidarı "inkar" yoluyla "suçlamaları" reddetmede ısrarını sürdürüyor. Rus savaş uçağının Suriye sınırında düşürülmesiyle Rusya'nın belgeleriyle kanıtladığı AKP-DAİŞ arasındaki petrol alışverişi gündemdeki yerini kuruyor.

DAVUTOĞLU'NUN DAİŞ İÇİN 'NANKÖR' DEMESİ HER ŞEYİN AÇIK BİR İTİRAFIDIR

AKP ve DAİŞ arasındaki "dayanışmayı" değerlendiren Urfalılar, tüm kamuoyunun silah dolu TIR’ların kime gittiğini ve petrol dolu TIR’ların ise, nereye geldiğini çok iyi bilindiğini söyledi. Ankara'da yapılan bombalı saldırı sırasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaları hatırlatan Adil Baykal, Davutoğlu'nun "DAİŞ alçak ve nankördür" açıklamasına dikkat çekti. Baykal, burada kullanılan ‘nankör’ söyleminin aslında her şeyin açık bir ifadesi olduğunun altını çizerek, “Ben bu söylemden AKP'nin DAİŞ ile nasıl bir kirli ilişki içerisinde olduğunu çıkarıyorum. Davutoğlu DAİŞ'e 'nankör' demekle, verdikleri tüm desteklerine karşın DAİŞ çetelerinin bunu yapmasını kendisine yediremediğini göstermeye çalıştı aslında. Yine silah dolu MİT TIR’larının nereye gittiğini herkes biliyor. Silahları alan DAİŞ çeteleri ise karşılığında hem Kürtlere saldırarak hem de petrol vererek ödüyor" diye konuştu.

‘SİLAH GÖNDERDİĞİ ÇETELERDEN DE PETROL ALIYOR, BU KADAR BASİT’

AKP'nin tüm politikasını Kürt karşıtlığı üzerinden geliştirdiğini söyleyen Mustafa Canpolat ise, AKP’nin Kürtlerin kazanımları karşısında her türlü çete oluşumu ile işbirliğine girdiğini ve girmeye de hazır olduğunu söyledi. Buradaki amacın “Yeter ki Kürtler bir yere varmasın” üzerinden şekillendiğini kaydeden Canpolat, “Sırf bu yüzden sorunlu olmadığı devlet yok. Rusya Rojava'daki Kürtlere yardım ediyor iddiasıyla uçağını da düşürdü. Rusya’nın o kadar güçlü pozisyonuna rağmen. Rusya'da onun tüm kirli çamaşırlarını ortaya serdi. Türkiye'ye petrol taşıyan DAİŞ tankerlerini bir bir vurmaya başladı. Şimdi de DAİŞ'ten petrol aldıklarını inkâr etmeye çalışıyorlar. Ama herkes biliyor ki bu Türkiye DAİŞ'ten petrol alıyor. Rusya bunu belgeleriyle kanıtladı. Zaten Türkiye'nin DAİŞ'e Kürtlere karşı savaşmaları için silah yardımında bulunduğunu herkes biliyor. Silah gönderdiği çetelerden de petrol alıyor. Bu kadar basit" dedi.

DAİŞ'İN DESTEKLENMESİ KÜRTLERE DÜŞMANLIKTAN GELİYOR

Tüm ulusal medya kanallarında Türkiye ile DAİŞ arasındaki petrol alışverişinin her gün kanıtlanmış bir şekilde işlendiğini söyleyen Gökhan Odabaşı isimli esnaf da "TIR’lar ile silah yardımı yaptığı kanıtlandı. Bunun karşılığında da aldığı petrol de kanıtlandı. Tüm bunlar Rojava'daki Kürtlerin elde ettiği kazanımlara karşı yapılıyor. Türkiye, Kürtlere düşman olarak baktığı için 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' yaklaşımıyla DAİŞ'i bu kadar besledi. Sonunda ne oldu, DAİŞ ve benzeri çetelerde Amed, Suruç ve Ankara'da katliamlar gerçekleştirecek düzeye ulaştırdı. Burada da yine hedef Kürtlerdi ama. Bunu göz ardı etmeyelim. Urfa, Antep ve Adıyaman'da bunların örgütlenmelerine, çalışmalarına bizzat göz yumuluyor. Bu illerde örgütleniyor çeteler.

‘AKP İLE DAİŞ ARASINDA HİÇBİR FARK YOK’

Bülent Korkmaz ise, gelinen noktada DAİŞ ile AKP arasında bir fark olmadığını söyleyerek şöyle konuştu: "Bunun başka bir izahı yok. Zihniyet ve tutumları aynı. Bu kadar vahşi bir çetenin Suriye'de yaptıklarına rağmen, AKP'nin halen açık bir şekilde bunu dile getirememesi ve Kuzey Kürdistan'da kendi yaptıkları dahi DAİŞ tezahürüdür. Sadece silah verip petrol alsa, birebir DAİŞ'in yaptıklarını bizzat Kürt illerinde AKP'nin kendisi yapıyor. Aralarında hiçbir fark yok. İkisi de halkların başına bela olmuş. Ama çok iyi yaptıkları ve mağdur rolü oynadıkları o reklamları dahi onları kurtaramayacak. Er ya da geç onlarda tüm katliamların hesabını verecekler. Diyarbakır'da, Şırnak'ta, Mardin'de, Hakkari'de, Muş'ta, Suruç'ta Ankara'da yapılan tüm katliamlar AKP-DAİŞ ortaklığında yapıldı. Bu sadece DAİŞ değil, genel olarak DAİŞ adı geçiyor ama El Nusra ve bunun gibi birçok çeteyi AKP bizzat besliyor. Bütün dünya bunun farkında."