90'lı yıllarda Kürdistan'da katledilen onlarca özgür basın çalışanının infazını gerçekleştiren JİTEM'in bir pratiğini de Urfa polisi sergiledi. Polis, Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımcısı olan Şahin Ceyran'ı zehirleyerek katletmeye çalıştı. Urfa polisi boş araziye götürdüğü Ceyran'a zorla yutturduğu ilaç ile zehirleyerek olaya intihar süsü vermeye çalıştı.

Devlet eliyle kurulan ve 1990'lı yıllarda Kürdistan'daki onlarca özgür basın çalışanın kanına giren JİTEM pratiği Urfa'da yeniden hayata geçirildi. Urfa'da Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımcısı olan Şahin Ceyran'ın (23) dün polisler tarafından darp edildi ve ardından zorla ağzına ilaç atılarak, zehirleyerek öldürmeye çalıştı. Polislerin Ceyran'a saldırısı ve canına kast etmeleri, özgür basın üzerindeki baskı ve sindirmeyi bir kez daha gündeme getirdi. Ceyran'a karşı JİTEM'in 90'lı yıllardaki pratiğini sergileyen polislerin TEM'de görevli oldukları ve son dönemlerde Urfa'da yapılan gözaltı olaylarında il ve ilçe emniyet müdürlüklerindeki işkence ve taciz uygulayan polisler olduğu öğrenildi.

Urfa'da karanlık faaliyetler yürüttükleri öğrenilen bu polis ekibinin Ceyran'ı da dağıtım yaptığı sırada önünü 63 VP 758 plakalı Ford Connect marka beyaz bir sivil araç ile keserek darp ettikten sonra zorla ağzına koydukları ve yutturdukları ilaçla (hap) zehirlemeye çalıştı. 90'lı yıllarda Urfa'da katledilen özgür basın çalışanları Hüseyin Deniz, Nazım Babaoğlu ve Kemal Kılıç gibi Ceyran'ı da katlederek, faili "belli" bir cinayete daha imza atmaya çalışan bu polisler, Ceyran'ın ilacı dakikalar sonra kusması sonucu zehirlenmeden kurtulmasıyla amaçlarına ulaşamadı. 

'AĞZINA İLAÇ ATARAK ZEHİRLEMEYE ÇALIŞTILAR'

Önünü keserek durduran polislerin, durmadığı takdirde vuracaklarını söylediklerini dile getiren Ceyran, durduğu zamanda araçtan inen 2 polisin kendisin zorla araca bindirdiğini söyledi. Arabanın içerisinde de 2 polisin daha olduğunu ve toplan araçta 4 sivil polisin olduğunu dile getiren Ceyran, polislerin kendisini "merkeze götüreceğiz" diyerek, ardından dönüş alıp Evren Sanayi arkasında bulunan boş alana götürdüklerini aktardı. Araç içerisinde darp edildiğini de sözlerine ekleyen Ceyran, "Beni araçtan indirdikten sonra beni yere yatırdılar. 3 polis üzerime oturdu. Biri ayaklarımın, biri dizlerimin biri de karnımın üzerine oturdu. Bana farklı kişilerin isimlerini sordular. Tanımadığımı söyleyince beni bir kez daha darp ettiler. Aralarında uzun saçlı bir polis vardı. Onu daha önce de beni zaman zaman takip ederken görüyordum. Uzun saçlı poliste zorla ağzımı açmaya çalışıyordu. Ağzımı zorla açınca da cebinden bir şey çıkarıp benim ağzıma attı. Sırt üstü olduğum için ağzıma attığı şey direk boğazıma kaçtı" diyerek nasıl zehirlenmeye çalışıldığını anlattı.

'ÖLÜME TERK ETTİLER'

Dağıttığı gazetelerin de elinden alınarak polislerce yakıldığını dile getiren Ceyran, "Gazeteleri yakar yakmaz orada bulunan eski bir araç lastiğini de getirerek üzerine koydular. Uzun saçlı olan polis bana dönerek, 'Bak siz nasıl Newroz kutluyorsanız bizde kutlayacağız' dedi. Ardından üzerimden kalktıktan sonra araçlarına binerek kaçtılar. 3-4 dakika öyle yerde bekledim. Ardından bana ne yutturduklarını düşünmeye başladım. Ardından bilincimi kaybetmeye başladım. O ara beni zehirlemeye çalıştıklarını anladım. Hemen parmağımı ağzıma koyarak kusmaya çalıştım. Bir kaç denemeden sonra istifra ettim. Orada ölüme bırakılmıştım. Kendimi yola doğru zorlayarak yürümeye çalıştım. O ara daha bilincim yerindeyken telefon ile arkadaşlarıma ulaştım. Yol kenarında uzanarak arkadaşlarımın beni almaya gelmesini bekledim. Çok geçmeden arkadaşlar bana ulaştı. Beni alarak direk hastaneye götürdüler. Onlara durumu anlatınca, hastane doktorlarına ilettiler ve hemen benim midemi yıkadılar" dedi.

'BİZ APE MUSA'NIN ARDILLARIYIZ, BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYAMAZLAR'

Ceyran, polislerin kendisinin canına kast ettiğini söyleyerek, "Beni öldürmeye çalıştılar. Uğradığım saldırıya ilişkin en kısa sürede avukatlarım aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağım. Bana saldıran ve zehirleyerek öldürmeye çalışan polisleri teşhis edebilirim. Böyle yaparak bizi haklı mücadelemizden vazgeçireceklerini düşünüyorlarsa ve amaçlıyor ise yanılıyorlar. Biz Ape Musa'nın ardıllarıyız. 90'lı yıllarda onlarca arkadaşımızı faili meçhuller ile katlettiler. En son yine Adana'da Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerimizin dağıtımcısı olan Kadri Bağdu arkadaşımızı katlettiler. Kürdistan'da çalışan basın çalışanları hedef alarak ateş açıyorlar. Vuruyorlar. Gözaltına alıyorlar, uydurma iddialar ile tutukluyorlar. Bunlarla bizi yolumuzdan alıkoyamazlar" diye konuştu.