Yazılı bir açıklama yapan Diyarbakır Kent Konseyi, UCLG-MEWA’ya Amed, Van ve Mardin belediyelerinin gasp edilmesine karşı, yerel halkın yanında yer alması çağrısı yaptı.

İçişleri Bakanı kararıyla HDP’li 3 büyükşehir belediyesine kayyum atanmasına tepkiler sürüyor. Diyarbakır Kent Konseyi Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı’nı (UCLG - MEWA), görevini yapmaya ve merkezi olarak yapılan atamaya karşı tepki göstermeye ve iradesi gasp edilen yerel halkın yanında yer almaya davet etti.

Diyarbakır Kent Konseyi’nin açıklaması şöyle:

“19 Ağustos 2019 tarihinde, Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine hukuksuz ve anti demokratik bir şekilde, yerel halkın iradesi hiçe sayılarak, merkezi hükümet tarafından kayyum atanmış ve büyükşehir eşbaşkanları görevden alınmıştır. 2016 yılında yine benzer bahanelerle HDP’nin onlarca belediyesine kayyum atanmış, yüzleri bulan eşbaşkanı gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Aynı merkezi hükümetin, demokrasi ayıbı olan kayyum anlayışını iktidar aracı olarak kullanmasını yerel irade gaspı olarak görüyor ve bu yanlış uygulamayı kınıyoruz.

Kayyum atanması yerel halkın iradesinin yok sayılması demektir. Önceki dönemlerde de kayyum atandığında kent konseyleri tamamen işlevsiz kılınmış yerel ve katılımcı demokrasi, yerel irade konularında yapılan çalışmalar sekteye uğramıştır. Yine kent konseyi yönetmeliğinde açıkça belirtilen çalışmaların hepsi kayyum yoluyla engellenmiştir. Önceki dönem toplumsal alanda yaratılan tahribatların derinleşmeden önlenmesi gerekmektedir. Bizler, yerelde demokrasiyi, yerelden yönetimi yurttaşlık temelinde esas alan kent konseylerini bu şekilde hukuksuzca ve demokrasiyi hiçe sayarak pasifleştiren yaklaşıma yönelik tüm Türkiye ve dünyadaki kent konseylerini dayanışmaya ve karşı durmaya çağırıyoruz.

Bu kapsamda birleşmiş milletleri ve onun yerel gündem 21 programının yürütücüsü olan Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı’nı (UCLG-MEWA) görevini yaparak yerelde demokrasinin etkin olması ve merkezi olarak yapılan atamaya karşı tepki göstermesi ve iradesi gasp edilen yerel halkın yanında yer almaya davet ediyoruz. Birleşmiş milletlerin özerklik anlayışı kapsamında olan, yerelden yönetim ve katılımcı demokrasinin ayaklar altına alındığı bu uygulamanın, 2016 yılında atanan kayyum anlayışının yarattığı tahribatlar onarılmamışken, tekrar yapılan bu yanlıştan dönmeye davet ediyor, yerel iradenin tekrar iade edilmesini istiyoruz.

Yerlerine kayyum atanan halkın iradesi olan belediye eşbaşkanları demokrasi ve hukukun bir gereği olarak derhal görevlerine iade edilmelerini, kayyumların geri çekilmesini ve merkezi iktidarın imzaladığı uluslararası sözleşmelere bağlı kalarak Adem-i Merkeziyetçi yerel yönetimlere saygı duymasını talep ediyoruz.”