Ulusalarası Af Örgütü Üyesi Selahattin Görenç, Cizre ve Silopi’de evi yıkılan insanların Adana’nın Tuzla Beldesinde bulunan Çadırkent kampına yeni bir göç dalgası başlattığını söyledi. Kamışlardan yapılan derme çatma barakalarda yaşayan binlerce kişi, yine 1994 yılında Şırnak’ın Besta bölgesinde köyleri bombalanarak göç etmek zorunda kalmıştı.

Şırnak'ın Besta bölgesinde bulunan yüzlerce köyün devlet tarafından yakılmasıyla 22 yıl önce Adana'nın Tuzla beldesinde kamış evlere yerleşen on binlerce Kürt, zorlu koşullarda yaşamını idame ediyor. Şırnak’ın Silopi ve Cizre İlçesi devlet güçleri tarafından evleri yakılıp yıkılan yüzlerce kişinin, barınma sıkıntısı nedeniyle Tuzla Beldesine yeni bir göç dalgası başladığı öğrenildi.

Konu ile ilgili Tuzla beldesinde saha çalışması yaptıklarını ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuna göndereceklerini kaydeden Uluslararası Af Örgütü Üyesi Selahattin Görenç, “Bu hafta Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçelerinden 30 aile geldiği haberini aldık. Kendileri ile görüştük, sanırım evi yıkılan ve barınma sıkıntısı olan yüzlerce aile daha da buraya gelecek. Bir haftadır sürekli kamış evlere yeni aileler ekleniyor. Peyderpey Cizre ve Silopi’de barınma sıkıntısı bulunan insanlar geliyor. 1990’lı yıllarda kamışevler kurarak buraya yerleşen akrabalarının yanına geliyorlar. Bu insanların kaldığı yer, meradır ve yerleşke olmadığı için hiçbir yurttaşlık haklardan yararlanmıyorlardı. Bundan kaynaklı Birleşmiş Milletler uzun yıllardır bu insanların yaşam koşullarını takibe almış durumda. Biz de bu konu ile ilgili Uluslararası Af Örgütü üyeleri olarak saha çalışmamızı tamamladık şimdi bunu raporlaştırıp Avrupa Birliği’ne göndereceğiz” dedi.

Kamışevlerde ciddi sağlık sorunların açığa çıktığını ve önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını da söyleyen Görenç şunları ifade etti: “Tuzla’da bu insanların yaşam koşulları ile ilgili Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu bizden rapor istedi. Çünkü bu insanların köyleri yakılarak buraya göç ettirildiğini biliyor. Şimdilik bu insanların barınma, beslenme ve temiz su gibi nedenlerden kaynaklı ciddi sağlık sorunların olduğunu tespit ettik. Önümüzdeki günlerde Tuzla’daki göçzedeler ile ilgili raporumuzu kamuoyu ile paylaşacağız.”