‘Türk devleti ve KDP özgürleşen Kürdün zaferini engelleyemez’

Rojavalılar Türk devletinin ve işbirlikçilerinin Bakurê Kürdistan’daki katliamları, Rojava’ya saldırıları ve ambargolarıyla Kürdün iradesini kıramayacağını söyledi.

Rojavalılar Türk devletinin ve işbirlikçilerinin Bakurê Kürdistan’daki katliamları, Rojava’ya saldırıları ve ambargolarıyla Kürdün iradesini kıramayacağını söyleyerek “Kürt artık eski Kürt değil. Bizim için her 4 parça Kürdistan da aynıdır, bir bütündür. Büyük bedeller pahasına direnerek sınırları kaldırıp özgür demokratik Kürdistan’ı kuracağız” mesajı verdi.

5 yıldır süren devrim sürecinde DAİŞ faşizmine ve uygulanan ambargolara karşı binlerce can vererek direnen ve demokratik özerkliği ilan eden Rojava halkı devrimi geliştirmeye devam ediyor. DAİŞ’e karşı mücadelede her gün yeni şehitler veren Rojavalılar Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da yaptığı katliamlar ve Efrin’e saldırıları yine Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Rojava ve Kuzey Kürdistan politikalarına öfke dolu.

Rojavalılar Türk devletinin Rojava ve Bakurê Kürdistan’daki saldırılarını ANF’ye değerlendirdi.

Muhammed Emin: AKP Erdoğan ve DAİŞ aynıdır. İster Rojava Kürdistan’da isterse Bakurê Kürdistan’da olsun aynı faşist zihniyeti taşıyor ve Kürtlere birlikte saldırıyorlar. Ama her ikisi de Kürt Özgürlük Mücadelesi karşısında gittikçe geriliyorlar ve ömürleri az kaldı. O yüzden daha da saldırganlaşıyorlar. Türk devleti başlangıçtan itibaren DAİŞ adı altında Rojava’ya karşı savaşıyor. Bu gün Rojava’yı açıktan işgal etmek istiyor. O yüzden de Efrin’e top atışları yapıyor. Kuzey Kürdistan’da katliamlar yaptı. Ama yine de Kürt halkının iradesini kıramadı. Rojava’da da kırması mümkün değil. Artık bu devrimin bir halk devrimi olduğunu bilmeliler. Ve biz Kürt halkı nezdinde Kürdistan’ın her yeri birdir. Kobanê sürecinde Kuzey Kürdistan halkının sınır tanımayan direnişi ulusal birlik ruhunu yüreklerimize ve beyinlerimize bir daha çıkmamacasına yerleştirdi. Bizim için Cizra Botan, Efrin, Qamişlo, Kobanê, Sur, Kerboran hepsi aynıdır, birdir. Düşmanımızda aynı düşmandır. Ona karşı aynı ruhla direneceğiz ve sessiz kalmayacağız. Biz bütün Kürtler ülkemizin ve özgürlüğün savaşçılarıyız. Erdoğan bunu bilerek adımlarını ona göre atsın.

Şemsihan Gulo: Bugün Kuzey Kürdistan halkına geliştirilen saldırılar Rojava halkına geliştirilen saldırılardır. Rojava halkına geliştirilenler ise Kuzey halkına geliştirilen saldırılardır. Devletler ülkemizi 4 parçaya böldü ve aramıza tel örgüler ve mayınlar ördüler. Bugün de Kürt halkı ve Kürdistan’ın sömürge konumunda tutabilmek için Cizre’de olduğu gibi vahşi katliamlara yöneliyorlar. Ama biz baştan itibaren “Erdoğan DAİŞ’tir. Rojava halkına karşı gelişen vahşi saldırıların sorumlusu Erdoğan’dır” diyorduk. Kuzey Kürdistan’da 40 yıldır süren savaşta dağda şehit gerillaların bedeni parçalayıp teşhir eden de Türk ordusuydu ve aynı zihniyetle DAİŞ’i yarattılar. Bugün hem Kuzey Kürdistan’da hem de Rojava Kürdistan’da Kürt halk direnişini kıramadıkları için her zamankinden daha vahşi saldırıyorlar. Ama Erdoğan bilsin ki Kürt halkı birbirinden kopmaz. Biz şehitlerimize ve halkımıza mücadele etmeninin ve kanımızın son damlasına kadar savaşmanın sözünü vermişiz. Hiçbir güç Kürt halkının iradesini, çocukları mevzilerde savaşan analarımızın yüreğindeki evlat ve ülke aşkını kıramaz. Yaşadığımız acılar volkan olur Erdoğan’ı boğar. Biz bugün öyle bir düzeye gelmişiz ki “ya vatanımızda özgür yaşayacağız, ya hiç yaşamayacağız. Ama bir volkan olup düşmanı da kendimizle yakacağız” diyoruz. Hiçbir güç bu kararlığımızı ve irademizi kıramaz.

Muhiyeddin Hesen: Erdoğan ve işbirlikçileri bilsinler ki hangi parçadan olursa olsun Kürt artık eski Kürt değildir. Erdoğan ne yaparsa yapsın Kürdün iradesini kırmayı başaramayacak. Bugün bir insanımızı şehit veriyoruz onun yerine 2-3 insanımız birden savaşa katılıyor. Bu artık bizim insanımızın ve devrimimizin bir gerçeği olmuş. Türk ordusu bu gün Afrin’e saldırıyor ama sonuç alamaz. Bugün Rojava Kürtleri kendilerini hem savaş hem de siyasetleriyle dünyaya ispatladılar. Dünyanın en vahşi gücü olan DAİŞ’i geriletmeyi başaran tek halk ve gücüz. Serêkaniyê, Şengal, Kobanê vb. yerlerde DAİŞ olarak saldırdılar ama başaramadılar. Bugün hem Kuzey Kürdistan’da hem de Efrin’de sivillere tankla topla saldırıyorlar ama sonuç alamayacaklar. Bütün Kürtlere sesleniyorum çok bedel verip çok acı çektiğimiz ama bir o kadar da özgürlüğe yakın olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Bütün saldırıları kırıp demokratik özgür Kürdistan’ı yaratabilecek güçteyiz de. Bunun için hepimiz seferlik ruhuyla direnmeliyiz.

Nura Ali: 5 yıldır Rojava devrimi sürüyor. Ama hep saldırılara ve ambargolara maruz kalıyor. Türk devleti DAİŞ’i yaratıp üzerimize gönderdi, tüm dünyada bunu biliyor. Fakat biz Kürtler bu zulme karşı direniyoruz, direneceğiz. Çünkü artık Kürt eski Kürt değiliz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yarattığı Kürt Özgürlük Mücadelesi bizde yeniden ülke ve özgürlük aşkı yarattı. Türk devletini ve onun Kürt düşmanlığını iyi tanıyoruz. Düşmanımızdır, şikâyet etmiyoruz. Onun bütün saldırılarına karşı direnip kazanacağız. Ama ben buradan KDP’ye seslenmek istiyorum. KDP bir Kürt gücü olduğunu iddia ediyor. Ama devrimimiz başladığından bu yana halkımın iradesini kırmak ve devrimi zayıf düşürmek için birçok uygulama geliştirdi. Sınırlara hendek kazdı. Sınırları kapatarak yaralıların, ihtiyaç maddelerinin, hatta ilaçların bile gidiş gelişlerini engelledi, engelliyor. Geçtiğimiz günlerde Cizre katliamı gerçekleşti. Ama KDP adeta sevinmiş gibi açıklamalar yaptı. Türk devleti Efrin’e saldırıyor. KDP onu desteklercesine bir sessizlik içinde. KDP’nin bu politikalarını kabul etmiyoruz. Tüm bunlar gösteriyor ki KDP’de bir Kürt özgürlük gücü değil sömürgeci Türk devletinin ortaklarındandır. Eğer kendisine çeki düzen vermezse Kürt halkı tarafından tümden aşılacaktır.

Sultan Hüseyin: Türk devletinin Rojava ve Bakurê Kürdistan’daki saldırılarını kabul etmiyor ve kınıyoruz. Kürt bile olsa onlarla işbirliği yapan tüm parti ve güçleri de lanetliyor, kınıyorum. Ben de bir şehit annesiyim kanımın son damlasına kadar bu mücadeleyle birlikte olacağım ve bu davadan asla dönmem. Oğullarımızın ve kızlarımızın kanıyla ülkemizi kuruyoruz. Toprağımıza kan karıştı. Bundan sonrada ne Türk devleti ne de onun işbirlikçileri bizi yenilgiye uğratamaz. Bende KDP’ye soruyorum, neden kendi halklarının değil de vahşi Türk devletinin elini tutuyor. Ağacın kurdu misali ağacı içten kemirip yıkacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Biz bir halkız. İşbirlikçilere rağmen büyük bedellerle de olsa özgürlüğe yürüyoruz ve başaracağız. Artık Kürtler arasında devletlerin çizdiği bu zulüm sınırları da anlamsızlaşmıştır. Türk devleti ve Kürt işbirlikçileri ne yaparsa yapsın kanımızla canımızla bu zulüm sınırlarını da kaldıracağız. İsterlerse evlerimizi başımıza yıksınlar orada öleceğiz. Ama onların başarmasına fırsat vermeyeceğiz.