Komutan Ş. Rubar Hamlesi tüm hızıyla sürerken beraberinde getirdiği sonuçlar çok tartışıldı. YPG/YPJ savaşçıları özellikle Kizwan Dağı'nı faşist DAİŞ çetelerinden özgürleştirirken Irak devleti Ramadi kentini, Suriye rejimi ise Tedmur kentini DAİŞ çetelerine karşı kaybediyordu. YPG/YPJ savaşçılarının çetelere karşı elde ettiği başarılar bölgede yaşayan özellikle Arap aşiretlerinin dikkatini çekmiş, bu nedenle DAİŞ çetelerinin elinde olan köylerinin tekrar özgürlüğe kavuşması için YPG’ye başvurmuşlardı. 
Yüzlerce köyün yanı sıra Kizwan Dağı da özgürleştirilmişti. Bununla yetinmeyen YPG/YPJ savaşçıları yönlerini Girê Spî'ye (Tıl Ebyad) çevirmişlerdi. YPG/YPJ savaşçılarının bu zaferi Suriye muhalifi tarafından "YPG köyleri yakıyor, Arapları çıkartıp Kürtleri yerine yerleştiriyor" yalanıyla, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından ise "Hayra alamet değil" diye karşılanmıştı.

'GERÇEK DEĞİL, KARALAMA'

Tüm bunlara karşı bölgedeki en büyük Arap aşireti olan, yine YPG/YPJ savaşçıları tarafından özgürleştirilen köylerde en çok yaşayan Begara aşiretinin Cizîre Kantonundaki temsilcilerinden Şêx Ebdılkerim Hec İbrahim, "Böyle bir şey olsaydı başka ajanslara konuşurdum" diyerek YPG/YPJ üzerindeki karalamaları yalanlandı. İbrahim, şunları belirtti:
"Suriye muhalifi ve bazı basın organlarının bahsettiği yerlerde Begara aşireti mensupları yaşamaktadır. YPG/YPJ'nin özgürleştirdiği yerlerde yaşayan halkla sürekli iletişim halindeyiz. Böyle bir şey kesinle yoktur. Olsaydı böyle bir şeyi basına demeç vermezdim. Özgürleştirilen yerler için kutlama bile yaptık. Bazı sorunlar olabilir. Yapan kişiliklerdir. Yapan şahıs belki Arap belki Süryani belki Asuri belki Kürttür. Yapılan hatalar YPG‘ye mal edilemez."
Komutan Ş. Rubar Qamışlo Hamlesi'ne ilişkin ise İbrahim, "Hamle dağ tarafında başladığı zaman köylerde halkımız vardı. Bunlarla iletişimiz vardı. YPG’nin bu yerleri özgürleştirmesini istiyorlardı. Bazı köylüleri zaten DAİŞ sürgüne göndermişti, bazılarını da katletmişlerdi. Özgürleşen köyler için halkımız çok sevinmişti. Umarım gelecek günler daha da güzel olacak" dedi.

'TÜRK DEVLETİ KARGAŞADAN YANA'

İbrahim, Türk devletinin Rojava'ya dönük siyasetine, "Türk devleti kargaşa çıkartmak istiyor" diyerek tepki gösterirken, demokratik özerk sistemin de Suriye'nin her yerinde hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. İbrahim, şöyle konuştu: 
"Demokratik özerk sistemi TEV-DEM gündeme getirdi. Bu sistem içerisinde halkın en çok sevdiği YPG’dir. Bu sistemde farklılık yoktur. Bu Süryanidir, bu Araptır, bu Asuridir, denilmiyor. Herkes aynıdır. Bu herkesin bu sistemi benimsemesine yol açtı. Bu tecrübenin her yerde denenmesi gerekir. Tüm Suriye’de de bu sistem olmalıdır.
Türk devleti Suriye’de kargaşa çıkartmak istiyor. Erdoğan DAİŞ’ten niye korkmuyor, niye YPG'den korkuyor... Yaşanan tecrübeler kimin zararlı, kimin yararlı olduğunu gösterdi."

İKİ YILDIR BEKLEDİLER

Heseke'de son günlerde yaşanan olaylara da değinen İbrahim, "Suriye’de yaşanan ilk olaylar döneminde birçok kesimin temsilcileriyle görüştük. Arap halkı olarak bu konuda duyarlı davranmaya çalışıyoruz. Yine burada halkın oluşturduğu meclisler var. Şehir meclisi var, yine sivil meclisler kurulmuş durumda. Karışıklığın çıkacağına inanmıyorum. (...) Yaklaşık iki yıldır Girê Spî özgürleştirilmesini bekliyoruz. Tüm Suriye’nin özgürleştirmesini yanayız" şeklinde konuştu.