Cizirê Kantonu Yasama Meclisi Eş Başkanı Hekem Xelo, Türk devletinin Güney Kürdistan ve Musul’da bulunmasını değerlendirdi.
Xerlo, bu durumun "Kürt çıkarlarına yönelik bir tehdit" olduğunu belirterek, "Türk ordusu orada işgalci bir konumda bulunuyor" dedi. Xelo, Türk devletinin kuruluşundan bu yana Kürt halkının inkârı üzerine bir politika yürüttüğünü, Rojava’da demokratik özerk yönetimin yaşam bulmaması için sürekli çeteler eli ile saldırılar gerçekleştirdiğini söyledi.
Türk devletinin Güney Kürdistan’dan sonra Musul’a da asker göndermesinin hangi ad altında olsa olsun, yasal ve bir hukuki gerekçesinin olmadığına dikkat çeten Xelo, "Türk devleti Kürdistan ve Irak topraklarından zaman geçirmeden çıkmalıdır" dedi. Xelo, "Kürt, Süryani, Türkmen halkları birlikte ve iç içe yaşayabiliriz" diye ekledi.
'HAZIRLIKLI OLMALIYIZ!'
'Rojava sisteminin kurulmasının birçok gücün hoşuna gitmediğini' ifade eden Xelo, şöyle devam etti:
"Özellikle milliyetçi ırkçı kesimler Rojava sisteminin ayakta kalmaması için tüm güçleri ile ona karşı savaşmaya başladı. KDP bile milliyetçi düşündüğü için halkların iradesine dayanan demokratik özerk yönetim sistemin gelişmesini istemiyor. İster Türk devleti, isterse Baas rejimi böyle bir sistemin gelişmesini istemiyor. Bundan dolayı birçok saldırılar da yapıldı, birçok tasfiye planı yapılıyor. Önümüzdeki süreçte bu planlar devam edecektir. Biz de bunlara karşı hazırlıklı olmalıyız.
Türk devletinin, sürekli Kürt halkının tüm kazanımlarını tasfiye etmeye çalıştığını herkes artık biliyor. Türk devleti, kuruluş aşamasından bu yana sürekli Kürt karşıtlığı temelinde bir politikayı izliyor. Bunun için DAİŞ, El-Nusra ve Ehrar Şam gibi terör ve çeteler eli ile Rojava üzerine sürekli saldırılar gerçekleştirdiler."
'NE ADLA OLURSA OLSUN; YASAL DEĞİL, İŞGALDİR!'
Türk devletinin, sonuç alamayınca fiili bir şekilde Kürdistan’a asker yerleştirmeye çalıştığını söyleyen Xelo, şu değerlendirmede bulundu:
'TÜRK DEVLETİ ZAMAN GEÇMEDEN ÇIKMALI'
"Adı ne olursa olun güney Kürdistan ve Musul’daki Türk askeri işgalci bir güçtür. Çeteler eli ile yürüttüğü saldırıların yetmediği görülüyor. Artık fiili askeri saldırılar gerçekleştirdikleri görülüyor. Güney Kürdistan’da ’97 yılından bu yana var olan Türk askerini büyüttüğü ve bu şekilde Kürtlerin kazanımlarının önü alınmak istendiği açıktır.
Türk devleti, askeri olarak Musul ve Güney Kürdistan’da tamamen işgalci bir güç durumundadır. Kürt halkı bugüne kadar kendi imkân ve olanakları ile kendisini korumuş ve bundan sonrada koruyabilecektir. Türk devletinin askeri yardımına ihtiyacı yoktur.
Türk devletinin, Kürt halkının kazanımlarına karşı yapmış olduğu yeni bir plandır. Demokratik toplum iradesi ve halkların iradesine dayanan demokratik özerk yönetime karşı yapılan bir saldırıdır. Türk devletinin yaptığı çok yerinde ve akıllıca bir şey değildir. Türk devleti Kürdistan ve Irak topraklarından zaman geçirmeden çıkmalı ve buraları Kürt halkına ve orada yaşayan Kürt, Süryani, Türkmen halklarına bırakmalıdır. Halklar olarak birlikte ve iç içe yaşayabiliriz."