TJK-E, KCD-E: Acele etmeliyiz; gece gündüz eylemde olmalıyız!

Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCD-E) ve Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Kuzey Kürdistan'daki soykırımcı saldırılara karşı direnişi büyütme çağrısı yaptı.

Yazılı açıklama yapan KCD-E ve TJK-E, 'Her yer Sur, her yer Cizre, her yer direniş' şiarı ile eylemlerin büyütülmesini istedi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"AKP hükümeti ve T.C devleti tarafından Bakure Kürdistan'da halkımız üzerinde faşist bir terör uygulanmaktadır. İnsanlık dışı, hiçbir kural ve kaideye dayanmayan, vahşi bir savaş Kürt halkına dayatılmaktadır. Topyekun savaş konsepti ile halkımız fiziki soykırımdan geçirilmektedir. Erdoğan ve AKP faşist diktatörlüğü, Hitler ve Mussolini faşizmini andıracak yöntemleri deneyerek soykırımdan sonuç almayı hedeflemektedir.
Kim ne derse desin, Kürt halkına karşı ilan edilmiş bu soykırım planına, topyekun savaş konseptine karşı tek yol topyekun direniştir. Erdoğan diktatörlüğünün zulmü ne kadar fazlaysa ona karşı direniş de o kadar keskin ve radikal olacaktır. Faşizm ne kadar vahşi ve saldırgansa, direnen halk güçleri de kadar kararlı ve cesur olacaktır. Faşizme ve diktatörlüğe karşı onun anladığı dilde, kararlılıkta ve casarette mücadele vermek, her yeri eylem ve direniş alanına çevirmek başarmak için vazgeçilmezdir. Faşist diktatörlüğü geriletecek, onu yok edecek tek şey direniştir."

ULUSLARARASI KURUMLARA TEPKİ

Açıklamada, halkın Sur, Cizre, Nusaybin, Silopi ve diğer yerlerdeki öz yönetim direnişine desteğin giderek artmasına rağmen AK, AP, BM, AİHM gibi uluslararası kurumların duyarsız davrandığı, faşizm üzerinde etkili olacak caydırıcı kararlar almadığı belirtildi. "Kürt halkının öz yönetim direnişi Avrupalı devlet ve hükümetlerin ekonomik ve siyasi çıkarlarına kurban edilmekte, bir halkın soykırımdan geçirilmesine sessiz kalınmaktadır" vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

'HALKIMIZ DAHA ETKİN OLMALI; SINIRLARI ZORLAMALI'

"Gelinen aşamada yurt dışındaki halkımızın mücadeleyi daha da ilerletmesi, eylemlerini artırması ve büyütmesi gerekmektedir. Yurt dışında daha etkin ve caydırıcı bir eylem çizgisi açığa çıkararak faşist diktatörlüğün planlarını bozabilir, soykırımın önüne geçebilir, öz yönetim direnişini tüm dünyanın dayanışma gösterdiği bir mücadele alanına çevirebiliriz. Yurt dışındaki halkımız bu konuda daha etkin devreye girmeli, gücünü, imkanlarını son sınırına kadar zorlamalıdır. Avrupalı insanları, sivil toplum kuruluşlarını, duyarlı her Avrupalı çevreyi harekete geçirecek, onlarla iletişime geçip eyleme çekecek bir dayanışma ve çalışma ağını acil olarak oluşturmalıyız. Bu konuda her yurtseverimiz rolünü oynamalı, çevresini, ilişkilerini öz yönetim direnişi ile dayanışma içinde olmaya sevk etmelidir.
Artık ne yapılacaksa şimdi yapılmalıdır. Hemen şimdi eylemlerimiz yaygınlaşmazsa yarın çok geç olabilir. AKP ve Erdoğan faşizmi erken davranmakta, acele etmektedir. Elindeki tüm imkanları kullanarak bir an önce direnişi bitirmeyi istemektedir. Buna karşı bizim de hızlı hareket etmemiz, zaman kaybetmeden eylem gücümüzü seferber etmemiz gerekir. Bu duruma göre her yurtseverimiz bugünden itibaren kesintisiz ve süresiz eylem için seferberlik halinde olmalıdır. Yurtsever ve demokrat olmanın yolu, bu faşist diktatörlüğe karşı verilen direnişe katılmak, onu en ileri düzeyde sahiplenmek ve korumaktan geçmektedir.  Bunun için hiç bir fedakarlıktan kaçınmamaktır. Gece gündüz herkes eylem halinde olmalıdır. Her taraftarımız yaşamını eylemlere göre planlamalıdır Toplum merkezlerimizin, meclislerimizin, kadın, gençlik ve diğer örgütlerimizin planlamalarını takip etmeli, eylemlere tüm gücü ile katılmalıdır."

30 OCAK'TAKİ EYLEMLERE ÇAĞRI

Köln, Stuttgart, Frankfurt ve Berlin’de 30 Ocak'ta yapılacak yürüyüş ve mitinglere Almanya’daki Kürtlerin tüm imkanlarını seferber ederek katılması gerektiğinin belirtildiği açıklamada, yine Avrupa’nın diğer ülkelerindeki eylemlere de seferberlik halinde katılım sağlanması istendi.

'SÖMÜRGECİ FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜ YENİLGİYE UĞRATALIM'

KCD-E ve TJK-E, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
"Bakure Kürdistan’da öz yönetim direnişinde en önde yer alan, öncülük yapan kadınlar ve gençlerdir. Yurt dışında da eylemlerimizin yaygınlık kazanması ve sonuç alıcı olmasında kadın ve gençlerin rolü belirleyici olmaktadır. Tüm yurtsever, demokrat, ilerici kadınları ve devrimci gençliği eylemleri yükseltmeye, daha kararlı ve radikal bir şekilde öz yönetim direnişine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Topyekun savaşa karşı topyekun direniş ve topyekun eylemi örgütlemeye çağırıyoruz.
Yurt dışında halkımızın olduğu her şehirde Demokratik Güç Birliği bileşenleri ve Avrupalı dostlar ile birlikte direniş büyütülmelidir. ‘Her yer Sur, her yer Cizre, her yer direniş’ diyerek sömürgeci faşist diktatörlüğü yenilgiye uğratalım."