Til Temir’den izlenim…-M. Nuri Ekinci
Mesleki tecrübeden kaynaklı birçok patlama yerlerini görmüştüm. Ancak bu denli vahşi, direkt bir sivil katliamı hedefleyen böyle bir saldırıyı ilk defa görüyordum.
Mesleki tecrübeden kaynaklı birçok patlama yerlerini görmüştüm. Ancak bu denli vahşi, direkt bir sivil katliamı hedefleyen böyle bir saldırıyı ilk defa görüyordum.
Çetelerin yüklü kamyon ile Til Temir şehrine yaptıkları üç ayrı saldırıda 28 kişi yaşamını yitirdi, 122 kişi de yaralandı. Çetelerin bomba yüklü kamyonlarla şehrin Filistin Caddesi, Sukul Hal (Sebze Hali) ve birkaç kurumun olduğu hastane ile halk evi arasında yaptıkları patlamalarda hastane dahil onlarca ev, iş yeri ve dükkan yıkıldı. Patlamalarda can verenlerin büyük bir kısmı yıkılan evlerin altında kalmış, akşam saatlerinde eve toplanan kadın ve çocuklar.
ÇETELER EN VAHŞİ ŞEKİLDE EYLEMLERDE BULUNUYOR!
Mesleki tecrübeden kaynaklı birçok patlama yerlerini görmüştüm. Ancak bu denli vahşi, direkt bir sivil katliamı hedefleyen böyle bir saldırıyı ilk defa görüyordum. İçişleri Konseyi Başkanı Kenan Bereket, saldırının olduğu yerde yaptığı açıklamada, çetelerin yakıcı, kimyevi maddelerin kullandığını açıkladı. Saldırı anında kilometrelerce uzakta olanlar patlamadan bir süre sonrasına kadar nefes alamadıklarını ve baygın kaldıklarını söylüyorlar.
Katliam yerine gitmek için sabah erkenden Serêkanîyê’den Til Temir’e yola çıktığımda, son bir yıldır Til Temir ve bölgede yaşananlar bir bir gözlerimin önünde geçmeye başladı. Serêkanîyê-Til Temir arası yol, güvenlikten kaynaklı durdurulan ağır yüklü birkaç kamyon dışında, neredeyse işgal günlerindeki gibi tenha ve soğuktu. Oysa işgalden sonra bu yolu birçok defa gidip gelmiş, ilk defa böyle bir soğukluğu hissediyordum.
TİL TEMİR NEDEN HEDEFLENDİ?
Burada bulunduğum bir yılı aşkın sürede en fazla gidip geldiğim yerlerin başında Til Temir geliyordu. En zor günlerinde yanlarında olmamızdan kaynaklı yaşlısından çocuğuna kadar Til Temir halkı ile aramızda güçlü bir bağda oluşmuştu. Çeteler o vahşi insanlık dışı saldırıyı gerçekleştirdikten sonra, kafamda hep şu soru vardı: Acaba kim yaşıyor, kimler yaşamını yitirdi? . O duygularla Serêkanîyê hastanesine de gitmiş, tanıdık simaları aramaya başlamıştım. Çeteler Til Temir üzerinde en sert yönelimlerini gerçekleştirdiklerinde bile, kadını, genci ve yaşlısı, elinde silahı ile şehrini terk etmeyen direnişçi insanlar hedef alınmıştı.
Saldırı sonrasında başka bir saldırının daha gelişmemesi için asayiş ve YPG’nin yoğun güvenlik önlemleri aldığı yollardan geçerek şehre ulaştık. Önce Dueli denilen Halep yolunun hemen altında sebze haline gittik. Gördüklerimiz çetelerin barbar ve insanlık dışı yüzünün ta kendisiydi. Manzara korkunçtu, çeteler bir kez daha insanlık dışı niteliklerini göstermişlerdi.
Buradan Filistin çarşına gittiğimizde manzara daha da korkunçtu. Şehrin en işlek caddelerinden biri olan caddenin ortasında patlatılan kamyon yol ortasında kocaman bir çukur açmış, sağlı sollu iki katlı binaları yerle bir etmişti. En fazla can kaybının yaşandığı yer burasıydı. Cadde üzerinde hemen hemen sağlam kalan bir tek iş yeri kalmamış, içindeki malzemeler ile birlikte yerle bir olmuştu. Patlamanın olduğu saatten itibaren enkaz altında kalanları kurtarmak için arama kurtarma çalışmaları devam ediyordu.
Ve birçok yaralıyı tedavi eden Til Temir hastanesi, bu defa kendisi yara almış bir doktoru ve üç çalışanını da bu çetelerin hunharca saldırısında kaybetmişti. Ana caddeden çıkıp hastanenin yanındaki dar sokağa giren çetelerin bomba yüklü kamyonu halk evi ve hastane yanında patlatılmıştı. Patlamanın etkisi ile hastanenin bir bölümünün yıkıldığı, hastanenin karşısındaki iki katlı ev de yerle bir olmuş, Asuri diş doktorunun ailesi de burada yaşamını yitirmişti.
NEDEN TIL TEMİR?
Peki, ama neden bu küçük şehir saldırılara hedef oluyordu. Gün boyunca yaptığımız haberlerde bunun cevabını aramaya çalıştık. Şimdi bir kez daha bu sorumuza cevap arayalım.
Til Temir, Hesekê-Serêkanîyê- Ebu Raseyn (Zergan) ile Dirbesiyê arasında stratejik bir yerde bulunuyor. Dueli denilen uluslararası Halep yolu da burudan geçiyor. Yine Kuzey Kürdistan’ın Ceylanpınar ilçesinden Serâkanîyê’ye gelen Habur suyu oradan Til Temir üzerinden Heseke’ye akar. Birkaç yıl öncesine kadar Habur suyu etrafındaki tarlalara bereket dağıtıyordu. Ancak Türk devletinin Habur suyunu bentlerle kesmesinden sonra artık akmıyor. Sadece geçen yıl 23 Şubat’ta çeteler Habur havzasındaki köylere saldırdığında, Türk devleti, YPG’nin takviye almaması için, suyu bırakmış ve yolun kapanmasına yol açmıştı.
Til Temir, stratejik olan Kızwan dağına da 35 km mesafededir. Burada eskiden daha çok Asuriler yaşıyordu, şimdi ise Arap ve Kürtler çoğunlukta.
EL-NUSRA YERİNİ DAİŞ ÇETELERİNE BIRAKIYOR!
Ovaları bereketli, suyu bol ve halkları birlikte yaşamaya alışmış olan Til Temir’e saldırılar 2013’te El-Nusra tarafından başladı. 20 Ocak 2013’te El-Nusra çeteleri Xebiş’e saldırdı. Bunu 13 Şubat 2013’te Til Temir’in köylerine yapılan saldırılar izledi. 25 Şubat’ta şehre girerek 20 gün şehri ablukaya aldı. Şehrin çiftliğinde bulunan hayvanlara el koydu, ambarlarda bulunan buğday ve tahılları talan ederek Türkiye üzerinden pazarladı. El-Nusra çetelerine karşı savaşan YPG, şehti çetelerden temizledi..
Türk devletinin El-Nusra çeteleri üzerinden planları tutmayınca, alanda bulunan Nusra çeteleri DAİŞ ile gömlek değiştirdi.
23 ŞUBAT’TA DAIŞ ÇETELERİ TİL TEMİR’E SALDIRIYOR!
DAİŞ çeteleri alanda hakimiyetini sağlamlaştırdıktan sonra, 23 Şubat 2014 tarihinde Habur havzasında bulunan Asuri-Süryani köylerine saldırarak, 30’den fazla köyü işgal etti. Bu işgalde onlarca insanı öldürdü, yüzlercesini de rehin aldı.
DAIŞ çeteleri 23 Şubat’tan itibaren Til Temir’i işgal etmek ve buradan Cizirê Kantonu’na geçmek için birçok defa saldırılarda bulundu. Ancak her defasında YPG’nin sert direnişi ile karşılaştı. Çetelerin saldırısında Til Temir’den halklarından onlarca insan şehit düştü.
6 Mayıs’ta başlayan Komutan Rubar Qamişlo Hamlesi’nin 14. gününde YPG güçleri Hesekê ve Serêkaniye cephelerinden Til Temir’e bağlı Umel Musamir ve Huda köylerinin birleşmesi ile 23 köy ablukaya alınmış oldu. Ablukaya alınan çeteler birçok kayıp vererek Til Temir ve köylerinden kaçmak zorunda kaldı.
Evet, Til Temir’e üç bomba yüklü kamyon ile saldırı gerçekleştiren çetelerin “neden Til Temir” sorusuna yanıt ararken böyle bir gerçekliği unutmamak gerekir. Til Temir’e kirli planlar için çeteleri gönderen güçler, saldırı öncesinde, Ankara’da görüşmeler yaptı. Suudi Arabistan’da toplantılar yaptı. Bu saldırının bir de bunlarla bağlantılı ele alındığında, neden bu kadar insanlık dışı bir terör saldırısına giriştiklerine şaşmıyoruz. Zira kirli amaçları olanların kullanacağı araçlar ve sonuçları da insanlığın yüz karası olur.