Tarihi Kobanê zaferinin 2'nci yılında direnişin unutulmayanları
Yüzlerce ciltlik hikaye ve kitaplara sığmayacak olan Kobanê direnişinin tarihe altın harfler ile yazılacak olan zaferinin 2'nci yıl dönümünde destansı direnişin satırbaşları...
FERHAT ARSLAN
ha
Cumartesi, 23 Ocak 2016, 09:24
Yüzlerce ciltlik hikaye ve kitaplara sığmayacak olan Kobanê direnişinin tarihe altın harfler ile yazılacak olan zaferinin 2'nci yıl dönümü. 15 Eylül 2014'te AKP destekli insanlık düşmanı DAİŞ çetelerince Kobanê'ye yönelik başlatılan işgal ve katliam saldırılarına karşı 4 ay süren destansı direnişin ardından verilen tarihi direnişin satır başları.
Bölgesel ve küresel güçlerin eliyle İslam adı altında Ortadoğu halklarını birbirine kırdırtan insanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin Rojava'nın Kobanê Kantonu'na yönelik 15 Eylül 2014 yılında ağır silahlar ile başlatılan ve 4 ay boyunca aralıksız devam eden işgal ve katliam girişim YPG ve YPJ'nin destansı direnişiyle 26 Ocak 2015'te boşa çıkarıldı. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan ve sadece Kürt gençlerinin canları pahasına ortaya koyduğu direniş sonucu özgürleştirilen Kobanê'de tarihe altın harflerle yazılan destanda devletlerin uçak, helikopter ve tank gibi her türlü ağır silaha sahip olmasına rağmen karşısında duramadığı DAİŞ çetelerini bozguna uğrattı. Kobanê zaferi adeta halkların baharına dönüştü.
Kürt ulusal birliği ve seferberliğinin yaşam bulduğu tarihi direniş sırasında YPG ve YPJ saflarında savaşan Kürt gençlerinin Kobanê zaferinde objektiflerimize takılarak ölümsüzleşen anılar ve tarihi direnişten satır başları;
* Tarih yaprakları 14 Eylül 2015'i gösterdiğinde halkların inanç ve yaşamlarına karanlık bir bulut misali musallat olan insanlık düşmanı DAİŞ çeteleri AKP ve Türkiye'den de aldığı destekle 3 koldan Kobanê’ye yönelik işgal ve katliam saldırılarını başlattı. Saldırılara karşı seferber olan Kuzey Kürdistan halkı, suni sınırlar ile birbirinden koparılan Kobanê ve Suruç sınırına akın etti. Adeta seferberliğin olduğu o günlerde, Bakûr halkı Suruç-Kobanê (binxet) sınırında bir araya geldi. Yüzbinlerin biran anda yüzünü Kobanê'ye dönmesiyle Rojava'daki Kürt halkının kazanımlarını hazmetmediğini her fırsatta ortaya koyan AKP ve Türk devleti Suruç'a giriş çıkışlara yasak koymaya başladı. Bununla da yetinmeyen AKP ve Türk devleti sınırın diğer yakasında DAİŞ çetelerini Kobanê halkının üzerine saldırtırken, kendisi de sınırın diğer tarafında dayanışma için toplanan halka saldırdı. Sınır nöbetini tutan on binlerce kişi, asker ve polisin sert saldırılarına maruz kaldı. Ancak halkın kararlı duruşu ve Kobanê dayanışması halkları sınırdan koparmaya yetmedi.
* Sınırın Kobanê tarafında ise DAİŞ vahşeti yaşanıyordu. İşgal öncesi çetelerin devreye koyduğu "korku yayma politikası" Kobanê'nin uç kesimlerinde yer alan köylerde yaşatılmaya başlandı. Çeteler ulaştıkları Kürt köylerinde sivilleri infaz ederek ilerledi. Bunun karşısında köyleri boşaltan Kobanêliler, kent merkezine doğru akın etti. Saldırıların yoğunlaştığı sırada ise Kobanêliler yaşam alanlarını terk ederek Suruç tarafına geçmek zorunda kaldı.
* Tüm kuşatma ve katliam tehdide karşı tarihi direnişe yine YPG ve YPJ'nin tarihi kararı damga vurdu. Kobanê’nin işgaline karşı direniş yemini ise Serzori fedailerinden geldi. Yemin tüm savaşçılara da büyük güç verdi ve moral kattı. YPG ve YPJ savaşçılarının telsizlerinde "Başta Önder Apo’dan, şehitlerimizden ve halkımızdan özür diliyoruz. YPG tüzüğünü ihlal ederek geri adım atmadan son nefesimize kadar direnme kararını aldık" konuşmaları dönmeye başladı. Direniş yemini ve çekilmeme kararı Kobanê’nin her türlü vahşi saldırı karşısında ayakta kalmasına vesile olan yemin oldu.
* Kadın ve erkeklerden oluşan YPG ve YPJ gruplarının kendilerini kurtarabilecek imkanları var iken, mevzilerini bırakmayarak çeteler karşısında geri adım atmadan sergiledikleri direniş, tarihi yeniden yazdırdı. Bir gün bir gece süren direnişte 11 YPG/ YPJ savaşçısı, şahadete ulaşana kadar 75 çete üyesini öldürdü. Bu hem Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde hem de Rojava Devrimi’nde bir ilke imza atan YPG’li savaşçı Peyman'ın telsizden söylediği "Devrimciler ölüme gülerek gidiyorlar" sözleri akıllara yazıldı. Direnişin ön cephesinde yer alanların sergilediği direnişe, arkadaşları da son sözlerini dinleyerek, Kobanê’nin özgürleşeceğine dair umutlarını yineleyerek ayakta durdu.
* Serzori direnişi sonrası tüm YPG ve YPJ'li savaşçıların yanı sıra halktın odaklandığı tek bir düşünce vardı. O'da eğer çeteler Kobanê’ye girseler dahi onlara hayat şansı verilmeyeceğiydi. Kobanê direnişinde çok dillendirilmeyen Serzori direnişi, Kobanê'nin özgürlüğünde en önemli rolü oynadı.
* Kobanê'de yazılan destansı direnişe karşı sınıra yığılan binler; DAİŞ çetelerinin, Kobanê’nin doğusunda bulunan Alizer köyüne yönelik tanklarla yaptığı saldırı sırasında Suruç üzerinden Batı Kobanê’nin Boydê köyüne geçmeye çalışan DAİŞ çetelerinin saldırılarının tanığı oldu. Türk askerlerinin tüm engellemelerine rağmen Kuzey Kürdistan halkı, Rojava ve Bakur’u birbirinden ayıran sınırları yıkarak mayınlı alandan Kobanê’ye geçerek direniş safında yerini aldı. Yüzlerce kişi, seferberlik kararıyla YPG/ YPJ saflarına katıldı.
* DAİŞ çetelerinin tank ve toplarına rağmen akıl almaz askeri taktikler geliştiren YPG Doğu Cephesi Komutanı Mehmet Emin Erkendi, Kobanê kapısı olan Helince köyünü terk etmedi. Çatışma esnasında silah namlusu eriyen efsanevi komutan Mehmet Emin Erkendi, yaralı olduğu sırada telsizden yaptığı son konuşmasıyla dünyaya mesaj verdi. Efsanevi Komutan Mehmet Emin Erkendi telsizden şunları söylüyordu: “Ey cihan hangi dünya devrim tarihinde bir devrimcinin silah namlusu eriyene kadar direnmiştir. DAİŞ çeteleri panzerlerle bedenimin üzerinden geçmeden Kobanê’ye giremeyecektir.” Erkendi sarf ettiği bu sözlerinin arkasında kalarak, mevziisini son nefesine kadar terk etmedi.
* Mehmet Emin Erkendi’nin ardından YPJ Komutanı Arin Mirkan, Miştenur Tepesi'nde, tecavüzcü DAİŞ çetelerine ve ihanete karşı fedai ruhla daldığı çetelerin ortasında patlatarak, tüm dünyanın dikkatini Kobanê direnişine çekti. "Teslimiyet ihanettir" diyen Arin Mirkan, Kobanê ve Kürt Özgürlük Mücadelesi'nde verilen büyük direnişe ismini unutulmayacak bir şekilde yazdırdı.
* Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kobanê düştü düşecek” açıklamasından sonra 6 Ekim günü, Kuzey Kürdistan'ın tüm kentleri il, ilçe, belde ve köylerinde serhildana kalkan halk Kobanê'ye ses verdi. 6 Ekim'de başlayan serhildan Türkiye metropollerine de yayılarak 10 Ekim'e kadar devam etti. Daha sonra Kuzey Kürdistan’ın tüm kentlerinde Kobanê için yaşam durma noktasına geldi.
* DAİŞ çetelerinin gördüğü eleman ve silah desteği ile Kobanê’de büyük bir psikolojik savaş yürütürken, “Ben ihanet kapısından geçmem” diyen YPG Komutanı Meryem Kobanê'nin sözleri direnişi bir diğer boyuta taşıdı. Meryem Kobanê, YPG/YPJ’nin elinde bulunan kapıdan kaçanların engellendiği anı şöyle anlatıyor; “DAİŞ çeteleri Kobanê merkeze girdiğinde Güney cephesindeydim. O sırada bazı kararsızlar açığa çıkmıştı. Bunun üzerine sınır kapısına gittiğimde gerçekten gördüğüm manzarayı ifade etmekte bile zorlanıyorum. Savaşa katılan sivillerden bazıları, silahını bırakıp gidiyordu. Kapının öbür tarafındaki Türk askerleri de ‘Hepiniz öleceksiniz haydi gelin sınır kapısı açık’ diyerek anons yapıyordu.
* Meryem Kobanê şu sözleri direnişin özeti gibiydi; "O kapıdan geçen kadın, köleliği kabul etmiş olacaktı. O sırada Serzori Direnişi aklıma geldi ve öfkeyle kimse beni bu ihanet kapısından geçiremeyecek dedim. Şunu gördüm ki, ihanet yenilecek, direniş zaferle taçlanacaktı. Eğer Kobanê düşseydi, Kürdistan’ın kalbi düşmüş oluyordu. Bu kadar destansı direnişten sonra şehitlerin çizgisinin dışında yer almanın hiçbir anlamı olmayacaktı. Bu Önderliğin sözüdür; ‘Düşürülmüşlüğün en yoğun olduğu yerde direniş başlar’. Kobanê’nin kızları şahsında büyük kadın direnişine tanıklık ettik.”
* Kobanê direnişinde “21. Yüzyılın İskender’i” olarak anılan YPG Komutanı Dilgeş’in kaldığı savaş mevzilerinde "Fetih ruhu" ile DAİŞ çeteleri karşısında geri adım atmadı ve çok genç yaşına rağmen büyük başarıları ile Kobanê zaferinde ölümsüzleşti. Aynı mevzide bulunan YPJ Komutanı Gulan Batman ise, defalarca yaralanmasına rağmen kaldığı mevziiyi DAİŞ çetelerine bırakmamak için tedavi olmayı reddetti. Eski yaralarına pansuman değmeden ikinci kez ağır yaralanarak ölümsüzler kervanına katıldı. YPG’li Diyar, “DAİŞ'in Kobanê’ye geçmemesi için dünyayı cehenneme çeviririz” diyordu. YPG Komutanı Eriş direniş ve mücadelesi ise, DAİŞ tanklarının üzerine elinde bulanan bir tek kalaşfnikof ile giderek çok mevzilerde bir cesaret abidesi olarak dolaşmaya başladı. Bir gözünü kaybeden ve son nefesine kadar direnen YPG’linin de; “Diğer gözüm gördüğü sürece savaş cephesinden tek bir adım geri gitmeyeceğiz" sözü fedakarlığın boyutunu gözler önüne seriyordu.
* Kobanê kent merkezinde en yüksek bir binada 6 arkadaşı ile birlikte konumlanan ve sınır kapısından 500 metre uzaklıkta 3 ay boyunca direnen 6 YPG ve YPJ’li savaşçı, DAİŞ’in saldırılarını püskürtmeleri sonucunda kaldıkları binaya “Kela dimdimê” ismi vererek direnişlerini ölümsüzleştirdi. 4 YPG/YPJ savaşçısının yaşamını yitirdiği binadan sağ kurtulan YPJ Komutanı Sorxin Zagros ile YPG savaşçısı Erdal Garzan, vücutlarına saplanan şarapnel parçaları ile direnişlerini en üst mertebede sürdürmeye devam etti. Daha sonra YPG’li Erdal Garzan, mevziden mevziiye geçtiği direniş sürecinde Şêxler Cerablos sınır hattında yaşamını yitirerek ölümsüzler kervanına katıldı.
* Kobanê 4 ay boyunca aralıksız verilen emsalsiz direnişte yaşamını yitiren kahramanların ölümsüzleştiği mekan olurken, Ocak ayının ilk günlerinde Kaniya Kurda’ya yönelik başlatılan "devrimci hamle" ile DAİŞ çeteleri bozguna uğradı. Kadın savaşçıların çektiği zılgıtlarla DAİŞ’in üzerine yürüyen YPG/YPJ savaşçıları, 26 Ocak’ta, Arin Mirkan’ın fedai eylem gerçekleştirdiği Miştenur Tepesi'ne yoldaşları tarafından özgürlük bayrağı çekerek dalgalandırdı. Kobanê zaferinin ilan edildiği 26 Ocak günü tüm dünyada kutlamalar gerçekleşti.
* Kobanê direnişinde yüzlerce arkadaşının şehadetine tanıklık eden ve daha sonra "Temizlik hamlesi"nde ölümsüzleşen Doğu Kürdistan’lı YPJ Komutanı Amara'nin Kobanê direnişine dair sarf ettiği sözler, direnişin hem boyutunu hem de değerini ortaya koyuyordu: “Kobanê coğrafik olarak bize güzel bir yer görünmeyebilir. Belki birileri ‘Bunca yürekli insanın yaşamına mal olmaya değer miydi?’ diyebilir. Ama tüm dünya, Apocuların fedai ruhunu ve özgür yaşam kararlılığını Kobanê direnişinde çıplak gözle görebildi. Kürtler bu direniş mirasını tarih boyunca unutmayacaktır. Boyun eğen Kürdün yaşamasının bir anlamı olmadığını artık herkes anladı."