Süryani Askeri Meclisi, çetelerin Asuri-Süryani halkına yönelik saldırılarının soykırım amacı taşıdığını belirterek, DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyon güçlerinin, DAİŞ’a karşı somut mücadele yürüten Süryani Askeri Meclisi’ne ve YPG’ye askeri mühimmat ve ağır silah yardımı yapması çağrısında bulundu.
DAİŞ çetelerinin Til Temir köylerindeki Asuri-Süryani halkına yönelik saldırısına ilişkin yazılı bir açıklama yapan Süryani Askeri Meclisi, çetelerin Asuri-Süryani halkına yönelik saldırılarının soykırım amacı taşıdığını ve Süryani halkının Ortadoğu’daki varlığını ortadan kaldırmayı hedeflediğini belirtti.
Süryani Askeri Meclisi, DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyon güçlerine de çağrıda bulunarak, DAİŞ’a karşı gerçek anlamda somut mücadele yürüten Süryani Askeri Meclisine ve YPG güçlerine askeri mühimmat ve ağır silah yardımında bulunmalarını istedi.
Süryani Askeri Meclisi’nin yazılı açıklaması şöyle: “Suriye’nin Cizîrê Kantonu’na bağlı Xabûr bölgesi kimi zamanlar DAİŞ çetelerinin saldırılarına maruz kalmaktadır. DAİŞ çeteleri, Şubat ayı başından bu yana bölgeye saldırmakta, halkımızın kutsal değerlerini talan edip kirletmektedir. Süryani halkımıza ve bölgedeki diğer halklara yönelik saldırılarda haraç alınması ve kiliseler ve kutsal mekanlarımızdaki haçların kırılıp tahrip edilmesi, DAİŞ çetelerinin vahşiliğini gözler önüne sermektedir. DAİŞ çeteleri son olarak büyük bir güçle ve ağır silahlarla Xabur bölgesindeki üç köye saldırmıştır.
Xabur savunma güçlerinin de içinde yer aldığı Süyani Askeri Meclise bağlı güçlerimiz, bölgedeki köylerin savunmasını üstlenmiş ve direnişte kanlarının son damlasına kadar savaşarak direnen 4 özgürlük savaşçısı şehadete ulaşmış, ancak geri adım atmamıştır. Süryani Askeri Meclisi üyesi ve Xabur savunma birliklerinden 12 üyemizin halen akibeti bilinmemektedir. Xabur suyunun güneyinde yer alan köylerde yaşayan ve çeteler tarafından kaçırılan 221 yurttaşımızın da akibeti belirsizdir.
DAİŞ çetelerinin Süryani halkına yönelik bu uygulamaları, DAİŞ’ın Musul ve Ninova’daki Hıristiyan yurttaşlara yönelik göçertme ve soykırıma uğratma politikasının devamı olarak gerçekleşmiştir.
DAİŞ çeteleri bu uygulamalarla Süryani, Keldanî, Asûrî halkı ile Êzdî ve Şebek Kürtlerinin tarihi topraklarından ve ana vatanlarından koparıp göçertmek istemektedir.
DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik saldırıları ve katliamları, insanlığa yönelik bir katliamdır, insanlık dışıdır. Bu vahşetin önü biran önce alınmalıdır.
Uluslararası güçleri ve dünyanın tüm demokratik güçlerini, Süryani halkımızın ve bölgedeki Hıristiyan topluluğun varlığını tehdit eden katliamların önünü almaya çağırıyoruz. Bu çete grupları, halkımız için olduğu kadar dünyadaki tüm uygarlık değerleri için de büyük tehlike ve tehdittir.
Direnişçilerimizin yolunda tarihi topraklarımızı özgürleştirip halkımızın haklarını garanti altına alana kadar halkımızı ve bölgede yaşayan tüm halkları savunmak için verdiğimiz mücadele ve direnişimizi büyük bir kararlılıkla sürdüreceğimize söz veriyoruz.
Uluslararası güçlere ve Uluslararası DAİŞ karşıtı koalisyon güçlerini, DAİŞ çetelerine karşı üstlendikleri görev ve sorumluluğun gereğini yapmaya ve Süryani Askeri Meclisi, Xabur Savunma Birlikleri ve YPG’nin direnişine destek vermeye çağırıyoruz.
Yine bu güçlerin, savaştaki dengenin DAİŞ aleyhine değişmesi ve DAİŞ çetelerinin bölgede yayılmasının önünün alınması için bizlere askeri mühimmat ve ağır silah vermelerini istiyoruz.
Bölgenin içinden geçtiği olağanüstü koşullar ve Süryani halkımıza yönelik saldırıların arttığı bu dönem, karşı karşıya bulunduğumuz tehlike ve tehditlere karşı birliğimizi daha da güçlendirmeyi dayatmakta, bunu zorunlu kılmaktadır. Tüm halkımızı, askeri güçlerimize en aktif şekilde destek olmaya ve Süryani Askeri Meclisi’ne katılmaya çağırıyoruz.
Halkımız tarihi sorumluluğun gereği olarak topraklarımızı savunma kutsal göreviyle ayağa kalkmalıdır. Çünkü bugün yürüttüğümüz savaş, bizler için vaolma-yokolma savaşıdır.”