Suriyede yaşanan savaş günlük yaşamı aðır bir şekilde etkiliyor. Halk birçok yönde çöktüðü gibi ekonomik yönünde de çökmüş durumda, onbinlerce işyeri kapatıldı. Fabrikalar ateşe verildi. Üretim olmayınca işçiler işten atıldı. Ýthalat ihracat minimuma inmiş durumda, ekonomi krizde, başta un olmak üzere temel gıda malzemelerine erişim çok zor.
Halk bu savaşın biran önce bitmesini arzu ederken, benzin ve mazot sıkıntısı yaşanıyor. Var olan mazot ve benzin de eski fiyatının 6 katına satılıyor. Suriyeye giriş ve çıkışların çok az olmasından dolayı, sınır kapılarına yakın yerlerde de esnaf kapatma noktasına gelmiş.
ARTIK ŞEHÝRDEN KÖYE KÖÇ VAR
Ülkede savaşın olmasından dolayı insanlarda güvenlik kaygısı ciddi anlamda artmış duruda. Çoðu insan silahsız evden çıkamıyor. Gasp olayları sıradan bir iş haline gelmiş. Ülkede eskiden köyden şehre göç olurken şimdi tam tersi yaşanıyor. Göçler şehirden köye doðru. Zira çatışmalar kırsal alandan uzak, kent merkezlerinde yaşanıyor.
Mevcut durumda en örgütlü yapıyı Kürtler oluşturuyor. Batı Kürdistan ve 600 bin Kürdün yaşadıðı Halepte Halk Meclisleri günlük yaşamı kolaylaştırmak için yoðun çaba sarf ediyor.
KOBANÝDE EKMEK FABRÝKASINA EL KONULDU
Kobanide Kürtler Esat rejimine ait ekmek fabrikasına el koymuşlar ve orda ekmek çıkartıp tüm halka ulaştırıyorlar. Kürtçe eðitimin de başlandıðı Kobanide, Kürtçe etiketler de çıkmış ve hayat tümüyle Kürtçe ilerliyor.
Ýlk kez Kürtler tarafından Kürtçe tabelalar yerleştirilmiş. Arapça tabelanın yanına Kürtçe tabelada konulmuş. Bu Kürtlerde büyük bir mutluluk ve heyecan yaratmış görünüyor. Bu gelişmeler 19 Temmuzda halkın Kobani, Afrin, Dêrka Hemko ve Amude kentlerinin yönetimini ele geçirmeleri ardından hızlandı.
Başkent Şamda en çok baskı ve zulüm görenlerin başında yine Kürtler geliyor. Kürt köylerinde su kuyusu kazmak halen yasak. Ýnsanlar suyu parayla alabiliyor. Mart 2011de başlayan ayaklanmalar ardından binlerce Kürde, 40 yıldır yoksun bırakıldıkları Arap vatandaşlıkları geri verilirken, halen birçoðu bu kimlikleri alabilmiş deðil. Gözaltına alınan biri direk mahkemeye çıkarılmadan tutuklanıyor ve ailesi dahi hiç kimseye haber verilmiyor. Gözaltına sürekli işkenceye maruz kalıyor.
DEMOKRATÝK ÖZERKLÝK
Kürtler ülkede yaşanan savaşta üçüncü çizginin temsilcileri olduklarını söylüyor. Baas rejiminin birinci maðdurları olan Kürtler, Ankara ve Batı destekli Suriye muhalefetine de mesafeli duruyor. Ankaranın baskısı altındaki Suriye Ulusal Konseyi, Kürtlerin bir ulus olarak anayasal haklarının tanınması ve demokratik özerklik talebini olumlu yanıt vermezken, Kürtler de kendi iç birliklerini oluşturarak, Suriyenin en örgütlü gücü olarak pozisyonunu daha da güçlendiriyor.
Batı Kürdistanda demokratik özerklik doðrultusunda gelecek inşa edilirken, Halepteki Kürt mahalleleri Şêx Maqsud ve Eşrefiyede halk meclisleri ve savunma güçleri yoðun bir çaba içerisinde. Her iki mahallenin güvenliðini Kürtler kendileri saðlıyor.