Amed'in Sur ilçesinde, devlet güçlerinin abluka ve soykırımcı saldırıları 79. gününe girdi. İki buçuk ayı geride bırakan süre içerisinde ilçe tamamen harabeye dönüşmüş durumda. Tarihi onlarca bina da devlet güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yıkıldı.
Devlet, Sur'daki bu tabloyu ve katliamların izlerini yok etmek için harekete geçti. Tarihi kilise ve camilerin de olduğu çok sayıda yapı yıkılırken, belirli periyotlarla zırhlı araçlar eşliğinde ilçeye götürülen kamyonlar, harabeye dönüşen ilçeden yıkıntıları taşıyor.
PLAKASIZ KAMYONLARLA YIKINTILARI TAŞIYORLAR
Sivil araç geçişine yasaklanan Fiskaya Caddesi üzerinden ilçeye götürülen onlarca damperli kamyon, molozların yüklenmesinin ardından yeniden aynı güzergahı kullanarak, yapılara ait yıkıntıları kent dışında bir bölgeye döküyor.
Kamyonların neredeyse tamamı plakasız. Ayrıca üstlerinde hangi kurumlara ait olduğu yönünde bir ibare de bulunmuyor. Bu da devletin 'gizli' işler çevirdiği ihtimalini artırıyor. Bu gelişmeler, devletin saldırılardan kentsel dönüşüm üzerinden rant sağlamak istediğini de işaret ediyor. İlçedeki operasyonların sonrasında kentsel dönüşüm projesi kapsamında mahallelerin hızlıca yıkımı yapıldıktan sonra 4 bin konutluk kentsel dönüşüm uygulanması planlanıyor. İlçede, 2009'da kararlaştırılan ancak halk tarafından kabul görmediği için tamamlanmayan mevcut bir kentsel dönüşüm planının olduğu da biliniyor.
683 KÜLTÜR VARLIĞI
Yıkıntılar onlarca kamyonla taşınıyor ve ilçede camiler, kiliseler, han, ev, müze ve hamamların da bulunduğu 683 kültür varlığı bulunuyor.
Sur, UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi'ne geçtiğimiz yıl alınmıştı. Devlet, soykırımcı saldırılarıyla tarihi hafızayı da hedefliyor.