Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, kayyum gasbını ANF'ye değerlendirdi...
 
Sürücü,  şunları söyledi:

"Amed, Mardin ve Van belediyelerimizi gasp ettiler. Belediyelerin gasp edildiği ilk günden bu yana Mardin’deyiz. Mardin’de direnişteyiz. Mardin ilçelerini tek tek gezdik. Kızıltepe’de, Nusaybin’de açıklamalarımız oldu. Her gün Karayolları parkında saat 11.00’da oturma eylemi yapıyoruz. Eylemden sonra da açıklama yapıyoruz.  Gerçekten de iktidar, bu sesin de çıkmasını istemiyor. Basını bizden uzak tutuyor. 5 gazeteci arkadaşımız gözaltına alındı. Bir haftadan fazla hukuksuz yere gözaltında kaldılar. Gazeteciler gözaltına alındıktan sonra biz vekiller kendi görüntülerimizi çekip kamuoyuyla paylaşmaya başladık."

Valinin kentte açıklama, eylem ve etkinlik yapmayı yasakladığını ifade eden Sürücü, “Vali hangi sıfatla yasak koyuyor?  Valinin kendisi kayyumdur. Vali bu halkın iradesini gasp eden kişidir. Bununla kalmıyor, demokratik eylemleri yasaklıyor” diyerek tepkisini dile getirdi.

Sürücü, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye her geçen gün savaşa doğru sürükleniyor. Bilindiği gibidir uzun bir süredir Sayın Abdullah Öcalan üzerinde tecrit uygulanıyordu. 2013-2015 yılları arasında Öcalan’la yapılan görüşmeler ile Türkiye’de barış süreci başlamıştı. Ne yazık ki AKP iktidarı varlığını savaşla sürdürüyor. Bu nedenle 5 Haziran 2015’te Amed’te bomba patlatıldı, Suruç Katliamı yaşandı, bu şekilde barış süreci sonlandırıldı.  Kürtlerin birçok kazanımına el koydular.

Türkiye bir kaos yaşanıyor. Bundan bir süre önce Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride karşı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde açlık grevi eylemleri başlatılmıştı.  Eyleme cezaevindeki tutsaklar da katılmıştı. Eylemde 9 kişi yaşamını yitirmişti. O eylemden sonra Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kısmen kaldırıldı. Avukatları ve ailesi Sayın Öcalan’la görüştü. Sayın Öcalan son görüşmede açık bir şekilde, 'Ben barış için hazırım. Türkiye barışını sağlayabilirim' demişti.  Sayın Öcalan bu açıklamayı yaptıktan bir gün sonra Kürdistan’ın 3 kentinde belediyelere kayyum atandı, halkın iradesi gasp edildi. Bu kayyumlarla barış mesajına cevap verdiler."

'ETKİSİ HER YERE OLACAK'

"Bu şekilde amaçlarına ulaşamazlar. Bugün Türkiye’de yaşanan kaosu yalnızca Kürtler yaşamıyor” diyen Sürücü, tüm Türkiye halklarının bu kaostan etkilendiğini söyledi. Sadece Amed, Van ve Mardin’e değil, İstanbul’a, Ankara’ya da etkisinin derin olacağını belirten Sürücü, “Bu nedenle bütün demokratik güçlerin, sol, sosyalist tarafların bu hukuksuzluğa, bu irade gaspına tepki göstermesi gerekiyor. Bu durumu kabul etmemeleri gerekiyor. Seçimle gelenler seçimle gitmelidir. 31 Mart’ta seçim yapıldı, 1 Nisan’da kayyum kararı verildi. Daha aradan 24 saat geçmeden kayyum kararı verildi. Seçim meşruiyetini bu şekilde kaybetti” diye konuştu.

'KADIN KAZANIMLARINA SALDIRI VAR'
  
Kayyum kararlarının bir an önce geri çekilmesi gerektiğinin altını çizen Sürücü, şöyle devam etti:

“Bu faşizm bu ülkenin halklarına ne verecek... Bu nedenle bu kayyum kararının geri çekilmesi gerekiyor. Mardin, Van ve Amed’in belediyeleri yine halkın iradesine teslim edilmelidir. Halk tarafından seçilen eşbaşkanlar görevlerine başlamalıdır. İktidar, sistem kadınların da düşmanıdır. Kayyum atanmasına gösterilen gerekçelerden biri de eşbaşkanlık sistemidir. Eşbaşkanlık sistemi partimizin tüzüğünde var. Bundan daha güzel ne olabilir ki? Sadece erkeği değil, kadını da esas alan bir sistem. Kadının doğasında eşitlik var, paylaşım var. Bugün kadın kazanımlarına da saldırı var. İktidar sistem kadını 4 duvar arasına mahkûm etmek istiyor. Kadınların yönetimlerde yer almasını istemiyor.  Kadının rengiyle bir ilerleme sağlanmasını istemiyor."

'TÜM GÜCÜMÜZLE DİRENECEĞİZ'

HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “HDP vekilleri olarak, özgür kadın hareketi olarak sonuna kadar faşist sisteme karşı direneceğiz. Dün de boyun eğmedik bugün de boyun eğmeyeceğiz yarın da. Halkımızın gücüyle, kadınların gücüyle, gençlerin gücüyle direnişimizle kazanacağız.”