Fransa’nın Strasbourg kentinde, Türk devletinin Kürdistan’daki katliamlarına sessiz kalan Avrupa Konseyi (AK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve İşkenceyi Önleme Komitesi'ni (CPT) harekete geçirmek amacıyla Pazartesi günü başlatılan oturma eylemi beşinci gününde.
AK önünde kurulan çadırda oturma eylemi yapan Kürdistanlılar, AK ve AİHM'e katliamlara dikkati çekmek için dosya sundu.
Eylemlerine devam eden Kürtler, Avrupa kurumlarının taleplerine vereceği cevaplara göre eylem takvimlerini belirleyeceklerini açıkladı.
EYLEM UZATILDI
Tertip Komitesi adına bilgi veren Rojda Yıldırım, talepler kabul edilene kadar eylemi uzatma kararı aldıklarını belirtti. Yıldırım, şunları söyledi: "Çünkü temel taleplerimiz olan Kürdistan’daki katliamlara karşı AİHM’nin sessiz kalması ve tedbir kararlarını almamasına dönük bu eylemi uzatma kararı aldık. Bu çerçevede görüşmeler devam edecek. Esasında bu eylemin muhatabı AİHM'dir, ama Avrupa Konseyi de bu konuda sorumlu. Biz Türk devletinin Avrupa Konseyi'nden çıkartılamasını istiyoruz. Her gün eylem yapmaya  devam edeceğiz. Öcalan üzerindeki tecridin de bir an önce kaldırılmasını istiyoruz. Bu konuda açıklama bekliyoruz. Ve bu taleplerimize cevap olarak hiçbir yanıt yok. Önceki gün HDP Milletvekili Sayın Faysal Sarıyıldız’ın da yaptığı görüşmelere bir cevap verilmedi. Bizler de bu taleplerimize somut bir cevap verilene kadar bu eylemimizi sürdürme kararı aldık."
Almanya, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Fransa’dan gelerek eyleme katılan Kürdistanlılar, girişimler sonuç verinceye kadar eylemlerine devam etmede kararlı olduklarını açıkladı.
Sarıyıldız, önceki gün eylemcilerle görüştükten sonra, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sekretaryasına dosyalar sunmuş, çeşitli temaslarda bulunmuştu.

PANEL DÜZENLENDİ

Kentte günlük eylem programı kapsamında, 'Rojava, Ortadoğu, süreç ve olası gelişmeler' konulu panel gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak Gazeteci Amed Dicle katıldı.
"Türk devleti Kürdistan’ın birçok yerinde katliamlar işlemeye devam ediyor" diyen Dicle, “Ama buna karşın büyük bir direniş sergileniyor. Ayrıca Rojava’da bir direniş başlatıldı. Kürtler kendi kimliklerini özgürleştirmek için mücadeleyi daha da büyüttüler" diye ekledi.
Dicle, "Kürdistan’da geliştirilen öz savunma tamamen kazanımları korumak adına geliştirildi. Türk devleti bu kazanımları yok etmek için büyük bir saldırı başlattı. Devlet sizi öldürmeye geldiginde siz ne yapabilirsiniz? Tabii ki kendinizi ve halkınızı korumak durumundasınız. O yüzden YPS kendini ve oradaki halkı korumaya çalışıyor. Görüldü ki insanlar birçok noktada bir araya gelerek öz savunmalarını oluşturdular. Dünyada bunun az örneği vardır. Devlet olmayan bir öz savunma oluşturdular. Halkın büyük desteğiyle bu öz savunma geliştirildi" diye konuştu.

'KÜRTLER KENDİ MODELLERİNİ OLUŞTURMALI; KENDİNİ SAVUNMALI'

Rojava'nın bir model olarak dünya tarafından kabul gördüğünü belirten Dicle, şöyle devam etti: "Rojava mücadelesi bütün Kürdistan için bir milattır. Elbette büyük bedeller ödendi. O yüzden öz savunma yöntemi Türk devletini zor durumda bırakmış. Ancak yakarak yıkarak başarı sağlamaya çalışan Türk devleti bunu başaramadı. Kürtler artık devlet sistemini kabul etmediğini ilan ettiler. Kürtler bir model oluşturmaya çalışıyor ancak Türk devleti bunu kabul etmiyor. Peki, buna karşı ne yapmalıyız? Elbette kendini koruyacaksın. O yüzden Kuzey Kürdistan“da öz savunma vazgeçilmez bir savunma yöntemidir. Bununla baglantılı olarak siyasi olarak da, kültürel olarak da Kürtler kendi kurumlarını oluşturmalı. Kürtler kendi modellerini kendileri oluşturmalı. Şimdi Rojava’da kimse Kürtleri koruyor mu? Hayır. Kürtler bütün kurumlarını kendileri inşa ederek kendilerini yönetiyorlar. Bu model Kuzey Kürdistan’da da uygulanmalıdır. Devlet bunu kabul etmiyor elbet, Kürtler de direnerek bunu kabul ettirecekler. Şu artık net anlaşılıyor; Kuzey Kürdistan’da mücadele verilmeden devletin vereceği hiçbir hak yok."

'KÜRTLER MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜRSE KAZANACAK'

Gazeteci Amed Dicle, "Türk devleti şu anda tek mücadeleyi helikopter, tank ve toplarla yapıyor" diyerek, devamla şunları ifade etti: "Buna rağmen başarı sağlayamıyor. O yüzden Rojava’daki kazanımları da bahane ederek Rojava’ya ve Kuzey Kürdistan'a birlikte saldırmak istiyor. ABD ve Rusya buna izin vermeyince havan topları ile Rojava’ya saldırıyor. Yani Rojava modelini kendisine tehlike olarak görüyor. Yani devletin korkusu bu modelin Türkyie’de de uygulanmasıdır. Yani Türk devleti Kürt Özgürlük Hareketi'ni hem Rojava’da hem de Kuzey'de vurup kazanımlarını yok etmek istiyor. Bu saldırıları boşa çıkartmanın tek yolu, mücadeleyi yükseltmek. Artık Avrupa ve ABD Kürtlerin gücünü görüyor. O yüzden Kürtler yılmadan bu mücadeleye devam ederlerse kazanacaklardır."
Panel, soru-cevap şeklinde devam etti.