Stockholm’de sığınmacılar için yapılan gösteride Kürdistan’la dayanışma
Stockholm’de Suriyeli sığınmacılar için dün düzenlenen gösteriye Kürdistan ile dayanışma damgasını vurdu. Sergel Meydanı’nı dolduran binlerce kişi “Kürdistan’la dayanışma”, Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü” sloganlarını haykırdı.
MURAT KUSEYRİ
STOCKHOLM
Pazar, 13 Eylül 2015, 10:30
İsveç’in başkenti Stockholm’de Suriyeli sığınmacılar için dün düzenlenen gösteriye Kürdistan ile dayanışma damgasını vurdu. Sergel Meydanı’nı dolduran binlerce kişi “Kürdistan’la dayanışma”, “Kürdistan’da katliamları durdurun”, “Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü” sloganlarını haykırdı.
Avrupa Birliği ülkesi bakanlarının Pazartesi günü bir araya gelerek sığınmacılar sorununu görüşecekleri toplantı öncesi, Avrupa ülkelerini sınırlarını sığınmacılara açmalarını sağlamak için Avrupa’da düzenlenen eylemler kapsamında İsveç’in Stockholm, Malmö, Gävle ve Umeå, Västerås ve Göteborg kentlerinde eş zamanlı gösteriler yapıldı.
Irkçılık karşı mücadele eden ve insan haklarını savunan sivil toplum örgütlerinin organize ettiği ve politikacıların davet edilmediği “Sığınmacılar Hoşgeldiniz” parolasıyla düzenlenen gösterilerde, Avrupa Birliği’nin göçmen politikası eleştirildi ve tüm Avrupa ülkelerine sınırlarını sığınmacılara açma çağrıları yapıldı.
5 bine yakın kişinin katıldığı Stockholm’de yapılan gösteride, İsveç Başpiskopozu Eva Brunne’yi temsilen bir konuşma yapan Papaz Erik Lyden, Avrupa’da ilticacıların haklarını savunan yeni halk hareketlerinin doğduğunu söyledi. Lyden devamla sonra şunları kaydetti:
“Artık Avrupa ve İsveç’te ilticacıların güvenlik içinde Avrupa’ya ulaşmalarını sağlamak için gerekli önlemleri almanın zamanı. Artık insanlar ve mülteciler arasında yapılan ayrımcılığa da son vermenin zamanı. Biz kiliselerde görev yapan insanlar arasında nasıl ayrımcılık yapıldığını görüyoruz. Söz konusu olan insan yaşamı. Sizin ve benim gibi etten ve kemikten insanların yaşamları söz konusu. Söz konusu olan insanlık ve insanlık değerleridir. Bunun politikası, yeşil, mavi ve kırmızı rengi olmaz. İsveç’in pek çok yerinde yapılan kitlesel gösteriler politikacılar için uyarı olmalı ve sınırları sığınmacılara açmak için düzenlemeler yapmalılar.”
Lyden, İsveç halkının ilticacılara yardım etmek için seferber olmasının çok sevindirici olduğunu belirttikten sonra, “Artık politikacılar bu büyük desteği görmeli ve insancıl bir iltcacı politikası için yasal düzenlemelere gitmelidirler” şeklinde konuştu.
‘ARTIK HAREKETE GEÇME ZAMANI DEĞİL Mİ?’
Amara Kürt Kadın Meclisi ve Stockholm Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına konuşma yapan Stockholm Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı İmran Karaer’in konuşması öncesi meydanda toplanan binlerce kişi, “Kürdistanla dayanışma” sloganı attı.
Konuşmasına 2 Eylül günü Kürt çocuğu Alan Kurdi’nin cesedinin Bodrum kıyılarında bulunduğunu hatırlatarak başlayan Karaer, Alan’ın Ortadoğu’da ve Kürdistan’dan kaçan sığınmacıların uğradıkları felaketin sembolü olduğunu söyledi.
Alan’ın cesedinin bulunmasından üç gün sonra Cizre’de 12 yaşındaki Cemile’nin evinin önünde Kürt olduğu için katledildiğini ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği için cesetinin bir hafta buzdolabında tutulmak zorunda bırakıldığını belirttikten sonra şunları söyledi:
“Eğer Batı dünyası olanlara göz yummasaydı bu ve buna benzer trajediler önlenebilirdi. Biz bu katliamları birlikte engelleyebiliriz. Batı’nın harekete geçmesi için daha kaç çocuğun cesedinin kıyıya vurması ve öldürülmesi gerekiyor? .. Cizre kuşatma altında ve onlarca çocuk katledildi. Artık harekete geçmenin zamanı değil mi?”
Son yapılan seçimlerde hezimete uğrayan AKP Hükümeti’nin Kürt Halkına savaş açtığını ve HDP’ye yönelik saldırıları organize ettiğini söyleyen Karaer, İsveç Hükümeti’ne Türkiye’nin savaş politikasına son vermesi için girişimde bulunmasını talep ettikten sonra konuşmasını “Kürdistan’da katliamı durdurun” diyerek sonlandırdı.
Karaer’in çağrısı kitlenin “Kürdistan’da katliamlara son”, “Kürdistan’a barış, Öcalan’a özgürlük” sloganları atmasıyla karşılık buldu.
‘ROJAVA DEVRİMİ’NE DESTEK VERİLMELİ’
İsveçli sosyalistlerin Rojava Devrimi ile dayanışmak amacıyla oluşturdukları ‘Rojava Komitesi” adına bir konuşma yapan Ervin Marklund, Rojava’da yaşanan son gelişmeleri aktardıktan sonra Rojava Devrimi’nin desteklenmesinin önemine vurgu yaptı.
Rojava’nın daha iyi ve adil bir sistemin kurulabileceğinin canlı kanıtı olduğunu söyleyen Marklund, YPG ve YPJ’nin Rojava’yı DAİŞ çetelerinden temizlemesinden sonra onbinlerce sığınmacının Rojava’ya dönüş yaptığını hatırlattı.
Rojava Devrimi’nin insanların topraklarından kopmasını ve ilticacı konumuna düşmelerini engellediğini ve Rojava’nın tüm Ortadoğu için bir model oluşturduğunu ifade etti.
Rojava’nın “Başka bir dünya”nın mümkün olduğunu gösterdiğini belirten Marklund, “Bunun için biz Kobanê’nin yeniden inşasına katkıda bulunuyoruz” dedi ve tüm insan hakları savunacularına Rojava ile dayanışmayı yükseltmeleri çağrısında bulundu.
Gösteri alanında KCK, PKK, YPG bayrakları dalgalanırken, meydanın çevresindeki parmaklıklara HDP’yi destekleyen ve Türk devletinin saldırılarını kınayan pankratlar ile katliamları gösteren resimler asıldı.
GAVLE’DE DE EYLEM
Gävle ilinde Stortorget Meydanı’nda düzenlenen yüzlerce kişinin katıldığı gösteride Bodrum kıyılarında ceseti bulunan Kürdistanlı Alan Kürdi’nin yanı sıra, “Dayanışma”, “Daha insancıl bir mülteci politikası”, “Göçmenler hoşgeldiniz” pankratları taşındı.
Şarkıların söylendiği, şiirlerin okuduğu gösteride konuşmacılar, İsveç’in iltica politikasında değişiklik yapılmasını ve Dublin Sözleşmesi’nde yer alan ilticacılara ilk geldikleri Avrupa ülkesine iltica etme zorunluluğu getiren maddenin iptal edilmesini talep ettiler.
Gävle Demokratik Kürt Toplum Merkezi Kadın Komitesi, Türkiye ve Kürdistan’daki son gelişmeleri içeren dosyayı gösteriyi örgütleyen “İltica Komitesi” üyelerine ilettiler. Cizre’ye yönelik saldırıların durdurulması ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması için girişimde bulunmalarını istediler.