Şırnak ve Mardin'de emekçiler iş bıraktı

KESK, DİSK VE TMMOB çağrısıyla Şırnak, Mardin ve ilçelerindeki 1 günlük iş bırakma eylemi yapan emekçiler, Türk devletinin Kuzey Kürdistan'daki soykırım saldırılarını protesto etti.


ŞIRNAK

DİSK, KESK ve TMMOB'un çağrısıyla gerçekleştirilen 1 günlük iş bırakma eylemine katılan Şırnak DİSK Genel İş Şubesi, konuya ilişkin Şırnak Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP milletvekilleri Osman Baydemir, Leyla Birlik, Alican Önlü ve Meral Danış Beştaş da destek verdi. DİSK Şırnak Genel İş Şube yöneticisi Edanur Bazencir, yaptığı açıklamada Kürt halkına yönelik saldırıları kınadı. Halkın bilinçli olarak bölgeden göçe zorlandığını hatırlatan Bazencir, "Çocuklar ve kadınlar hedeflenerek katledilmektedir, hiçbir inanç ve insanın kabul edemeyeceği şekilde insan cesetleri günlerce sokaklarda bırakılmakta, almaya çalışan yakınlarına ateş açılmaktadır" dedi. HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir de, yaşanan vahşet karşısında iç hukuk yollarının tükendiğini vurgulayarak bu vahşetin sorumlularının mutlaka savaş suçları mahkemelerinden yargılanacağını söyledi.

MARDİN

KESK, DİSK ve TMMOB Mardin şubelerine üye emekçiler 1 günlük iş bırakma eylem kapsamında Karayolu Parkı'nda bir araya geldi. Açıklamaya HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, DBP, HDP Mardin il ve Artuklu ilçe örgütleri, Mardin Büyükşehir ile Artuklu belediyesi çalışanları, STK’lar ve çok sayıda kişi katıldı. TTB Mardin Şube Eş Başkanı Kamuran Yıldırım, yeni bir konseptle karşı karşıya olduklarını ifade ederek, ülkenin adeta kan gölüne çevrilmeye çalışıldığını söyledi. 3 aylık bebeklerin dahi katledildiğini dile getiren Yıldırım, can güvenliği gerekçesi ile alınan canların beşyüzü geçtiğini aktardı. Emekçiler adına açıklama yapan Eğitim Sen Mardin Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım ise “ Bölgede belediye eşbaşkanlarının tutuklanması, eğitim ve sağlık emekçilerinin can güvenliklerinin ortadan kaldırılarak kamu hizmeti yapamayacakları hale getirilmeleri, sokaklara topların, tankların yerleştirilmesi iktidarın iddia ettiği gibi sorunun sadece ‘Hendek’ olmadığını asıl niyetlerinin Güneydoğudan Ortadoğu’ya uzanan büyük bir bölgenin savaş haline getirmek olduğunu göstermektedir. Ama bizler bu savaş çığlıklarını atanlara karşı mücadelemize her zaman devam edeceğiz” dedi. HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım da yaşanan yasaklarda kadınların ve çocukların da katledildiğini belirterek şunları söyledi: "Bugün bu katliamların DAİŞ’İn yaptığı katliamlardan hiçbir farkı yoktur. Bugün 4 aylık küçük bebekler katlediliyor” dedi. Yapılan konuşmaların ardından kitle 10 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirerek yaşananları protesto etti.

KIZILTEPE

KESK, DİSK VE TMMOB öncülüğünde yaşanan sokağa çıkma yasakları Kızıltepe ilçesinde yapılmak istenen barış zinciri ile protesto edilmek istendi. Barış zincirine DBP, HDP Kızıltepe ilçe yöneticileri, Kızıltepe Belediyesi eş başkanları ve çok sayıda kişi katılırken kitle barış zincirini oluşturmak için eski Kızıltepe Devlet Hastanesi önünde bir araya geldi. “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları eşliğinde başlanan barış zinciri kısa bir süre sonra polisin müdahalesi ile son buldu. Polisin tazyikli su ve biber gazı ile saldırdığı kitle taşlarla karşılık verdi. Öte yandan Kızıltepe ilçesinde emekçiler iş bırakma eylemine giderek yasakları ve katliamları protesto etti.

DERİK

Mardin’in Derik ilçesinde ise DİSK,KESK ve TMMOB üyesi emekçiler, Eğitim Sen Derik Şube binası önünde toplandı. “Çocuklar ölmesin şeker de yiyebilsin” pankartını açan emekçiler buradan Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasında sık sık, "Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve ”Savaş kötüdür, çocukları öldürürür" sloganları atıldı. Grup adına açıklama yapan SES Derik Şube Temsilcisi Gülizar İpek bölgede devam eden sıkıyönetim uygulamaları ve sokağa çıkma yasaklarının yaşamı durma noktasına getirdiğini ifade etti. İpek, "Bu gün askeri yığınaklar yapılmaktatır. Okulların, hastaneler ve devlet daireleri karargâhlara dönüştürülerek çatışmalar bütün bölgeye yayılmaktadır. İlçeler, şehirler abluka altına alınıp boşaltılmakta, yüzlerce insan evlerinden alınarak kapalı spor salonlarına hapsedilmekte, çocuklar ve kadınlar hedef alınarak katledilmektedir. İnsan cesetleri günlerce sokaklarda bırakılmakta, almaya çalışan yakınlarına ateş açılmaktadır. Buna karşı herkese ayağa kalkmalı ve direnişe geçmelidir" dedi. Açıklamanın ardından kitle sloganlar atarak dağıldı.

NUSAYBİN

Nusaybin'de de KESK, DİSK ve TMMOB üyeleri aynı amaçla yürüyüş düzenledi. Mitani Kültür ve Sanat Merkezi'nden, Barış Parkı'na doğru gerçekleşen yürüyüşe Nusaybin Belediye eş başkanları Sara Kaya ve Cengiz Kök, Barış Anneleri ve yüzlerce kişi katıldı. "Faşizme ve savaşa karşı inadına barış" pankartının açıldığı yürüyüşte kitle sık sık, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Savaşa karlı barış hemen şimdi", "Bıjî berxwedana Nisêbînê" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı. Çevredekilerin alkış ve sloganlarıyla yürüyüşe destek verdi. Açıklamayı okuyan Eğitim Sen Nusaybin Temsilcisi Kadri Baysal, devletin saldırılarını kınadı. Kadri, "Kasım ayından bu yana 44 çocuk katledildi, 52 çocuk ise yaralandı. Biz emek ve meslek örgütleri olarak duyduğumuz sorumluluk gereği, gidilen yolun, kan ve gözyaşlarının sel olup akacağı bir yol olduğunu; bu kirli savaşta çocukların, kadınların, yoksulların, işçilerin, emekçi halk kitlelerinin en ağır bedeller ödeyeceğini bir kez daha yineliyoruz. Akan kanların durdurulmasının tek çaresi halklara karşı açılan bu savaşı derhal durdurmaktır" dedi. Açıklama 10 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.

MİDYAT

Eğitim SEN Midyat Temsilciliği önünde toplanan Eğitim Sen Midyat, Ses Midyat, Tümbel-Sen, HDP ve DBP İlçe yöneticileri ile çok sayıda kişi Barış ve Kardeşlik Parkı'na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, "Kimsenin ölmesini istemiyoruz, sadece barış istiyoruz" pankartı açılırken, "Bir yol daha var yaşamak ve yaşatmak" ve "Savaş en çok kadını vurur" dövizleri taşındı. Emek örgütleri adına açıklamayı Midyat Eğitim Sen Temsilcisi Mehmet Emin Çiçek, Kürdistan'da savaş yürütüldüğünü kaydetti. Çiçek, insanların evlerinden çıkarılarak göçe zorlandığını vurguladı. Çiçek, Kürt çocukları, kadınları ve yaşlılarının katledildiğinin altını çizerek, herkesi bu savaşa karşı mücadeleye çağırdı. Açıklama oturma eylemiyle son buldu.